Aylin Aslım’ın cephanesi çok sağlam çıktı Gülyabani’de boş yok

Bundan beş yıl önce Aylin Aslım’ın ilk albümünü dinlediğimde o sound için erken olduğunu düşünmüştüm.

Aylin kendi şarkılarını kendi yazan, hem de çok iyi şarkılar yazan yirmili yaşların başında genç bir müzisyendi o zamanlar. Elektronik müzik dinliyor, Türkiye’de de elektronik altyapılı bir pop albümü yapmak istiyordu.

Dediğim gibi, o vakitler elektronik bir albüm için erkendi. Şimdi tam zamanı mı peki? Aslına bakarsanız elektronik pop sound’unun Türkiye’de ticari olabilmesi için hálá zamana ihtiyaç var. Nasıl bir zamanlar ‘rock satmaz’dı ama şimdi yapımcılar neredeyse rock’çı avına çıkmış vaziyette; yarın da elektronik sound para etmeye başlayacak elbet ama henüz değil.

Aylin de bu gerçeği çabuk fark etmiş olacak ki beş yıl aradan sonra yaptığı ikinci albümünde şarkılarını rock çizgisine taşımayı uygun görmüş.

Aylin, her şeyden önce bir şarkı yazarı bana göre. Dolayısıyla şarkılarını hangi sound’da ifade etmek istiyorsa eder diye düşünüyorum. Kaldı ki beş yılda neler değişiyor...

İLK ALBÜME YAZIK OLDU

İlk albümünde hemen herkesin bildiği ‘Senin Gibi’ kıvamında, çok güçlü şarkılar vardı. Bir yandan promosyonla ilgili eksiklikler, öte yandan; şimdi tekrar tekrar dinleyince fark ediyorum; düzenlemelerdeki kimi zorlama tavırların çok iyi şarkıların neredeyse ölmesine neden oluşu derken o güzelim albüm satmadı. Bana soracak olursanız Türk pop müziği içinde önemli bir albümdür ve kendisine yazık olmuştur.

O beş yıllık arada Aylin, enteresan ama, bir şekilde müzik piyasasının gündeminde kalmayı başardı hep. İlk albümündeki şarkıların rock versiyonlarını çalan proje grubu Sütlü ile bar programları, önemli konserlerde alt grup olmaya kadar hep ‘iş’ yaptı Aylin. Bir yandan da yeni şarkılarını yazdı. Daha sonra da Sunay Özgür’le kapandılar stüdyoya ve ortaya ‘Gülyabani’ çıktı.

Fikrimi soracak olursanız ‘Gülyabani’nin son derece samimi bir albüm olduğunu düşünüyorum öncelikle. Albümdeki 11 şarkının birbirinden iyi olması da Aylin’in şarkı yazarı olarak daha çok cephanesi olduğunun bir göstergesi. Baştan sona keyifle, yumuşacık dinlenebilen, şarkıların halet-i ruhiyesine kendinizi kolayca kaptıracağınız bir albüm. Özkan Uğur’un geri vokalleri de çok güzel bir tat bırakıyor damağınızda.

Nasıl olduysa şimdiye kadar kimsenin akıl edip de albümüne koymadığı kanto klasiği ‘Ben Kalender Meşrebim’ albümün tek cover şarkısı.

KALENDER MEŞREP İYİ AMA...

Albümde lokomotif olabilecek bunca şarkı varken çıkış şarkısı olarak bir cover’ın seçilmesini çok doğru bulduğumu söyleyemeyeceğim. Ben olsam tereddütsüz ‘Gülyabani’ye klip çeker, ‘Ben Kalender Meşrebim’i yazlık mekanların patladığı temmuzda ikinci klip olarak düşünürdüm. Beş yıl aradan sonra albümün vitrini olması gereken çıkış şarkısı bana göre albümün gücünü taşımıyor, meramını doğru anlatmıyor. Öte yandan radyolarda çok tercih edilecek bir şarkı da değil. Bunlar da albümün promosyon döneminde eksi puan hanesine atılacak çentikler ne yazık ki.

Öte yandan Aylin Aslım, şu anda devam etmekte olan Fanta Gençlik Festivali kapsamında şehir şehir memleketi geziyor MFÖ ve Athena’yla birlikte. Aylin Aslım ve Tayfası aslında Fanta Gençlik Festivali için projelendirilmiş bir grup. Fanta’nın grubu ne kadar önemsediğini TV reklamından kolayca anlayabilirsiniz. Başrolde, ilgi merkezinde simsiyah motosikletli halleriyle Aylin ve Tayfası var.

FANTA KONSERLERİ

Bu konserler dizisi beş yıllık moladan sonra albüm çıkartan Aylin’in yeni tüketiciyle tanışması anlamında bulunmaz bir fırsat. Umarım bu fırsatı iyi değerlendirir ve bu albüm geniş kitlelerle tanışma şansını yakalar. Mor ve Ötesi’nin önlenemeyen yükselişinde de Fanta Turnesi’nin büyük önemi vardır. Darısı Aylin’in başına diyorum... Bunu çoktan ve fazlasıyla hak ettiğine inanıyorum.

PASAJ MÜZİĞİ UNUTMAYALIM

Diğer yandan son dönemde yıldızı iyice parlayan Pasaj Müzik’in en başından beri Aylin Aslım projesini ne kadar önemsediğini, bu iş için ciddi bir yatırım yaptığını biliyorum. Dolayısıyla bu albümün ticari başarı kazanması için gerekli koşullar oluşmuş durumda.

Bu arada belki gitmek istersiniz; MFÖ’lü, Athena’lı, Aylin’li Fanta Gençlik Festivali’nin haziran programı şöyle: 12’sinde Diyarbakır, 14’ünde Erzurum, 16’sında Trabzon, 17’sinde Samsun, 19’unda Ankara, 20’sinde Eskişehir, 21’inde Bursa, 22’sinde İzmit, 24’ünde Çorlu ve 26’sında İstanbul’da Aylin Aslım ve Tayfası’nı izleyebilirsiniz.

Son olarak, ikinci klibin hangi şarkıya ve ne zaman çekileceğinin, albümün kaderi açısından ne kadar önemli olduğunun altını çizmek istiyorum. Bence mecburen ‘Gülyabani’ ve tabii yaz bitmeden... Bakalım, hep birlikte göreceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları