Fantastik bir oyun alanı

Güncelleme Tarihi:

Fantastik bir oyun alanı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2015 20:08

Bazı deneyimler var. Nasıl tarif edeceğinizi bilemiyor, etseniz bile yaşamayanın anlayabileceğine inanmadığınızdan, hep eksik kalıyor sanıyorsunuz anlatımınız. O yüzden aslında sizi kolunuzdan tutup götürmek isterdim ‘Dalgalar’ sergisine...

Haberin Devamı

Serginin adı ‘Dalgalar’. Nadir kitap ve antikaya meraklı olanların hemen tanıyacağı Hikmet Mizanoğlu’nun Çukurcuma’daki eski bir binanın giriş katında yeni kurduğu Blok Art Space’te ‘deneyimledim’. Mekânın internet sitesinin ‘Hakkımızda’ bölümüne manifesto gibi bir yazı koymuşlar. “Günümüz teknoloji ve bilimsel gelişmeleri ile çağdaş sanatın kendi içinde oluşan yeni tüm çalışma tekniklerine kucak açan ve disiplinler arası ortak çalışmalara ev sahipliği yapan” bir mekân olması amacıyla kurulmuş. Tam da bu amaca uygun bir sergiyle ilk büyük projelerini izleyiciye sundular.

‘Dalgalar’ bilim, sanat ve teknoloji kesişmelerinden yola çıkan bir sergi. Çeşitli dalga formlarının yarattığı etkileşimlere odaklanıyor. Ses dalgaları, ışık dalgaları, beyin dalgaları, finansal dalgalanmalar, depremler, hortumlar, direniş dalgaları, gündelik gelgitlerimiz... Tüm bunlar gündelik yaşamın olasılıklarını, salınımlarını, rahatsızlıklarını, ritimlerini, titreşimlerini ve hareketlerini oluşturuyor. İşte sergi, bu farklı dalga formlarını kullanarak üretilmiş işlerle sizin etrafınızı nasıl etkileyip dönüştürdüğünüzün kanıtı.
Çaktırmamaya çalışsa da uzaktan sizi izlediğini bildiğiniz güvenlik görevlilerinin stresiyle yanına yaklaşamadığınız işler yok bu sergide. Hem galeri mekânında hem de onun hemen birkaç adım ötesindeki bir inşaatın içinde sergileniyor. Bir oyun alanına davetlisiniz aslında! Fantastik romanlardaki gibi bir olağanüstülükler dünyasına açılan inşaatın kapısından girdiğinizde sizi karşılayan görevliler, işlerle aranızdaki mesafeyi kaldırıp etkileşime geçmeniz için sizi yönlendiriyor. Mesela, Candaş Şişman’ın 25 adet dikey yay, motor sistemi, devre ve akustik yapılardan oluşan ‘Re-conn-act’ adlı işiyle etkileşime geçmeniz için, size çeşitli metal çubuklar veriyor ve adeta bir müzisyen gibi yayların içine katılıp kendi müziğinizi yaratmanız için yüreklendiriyorlar.

Haberin Devamı

Fantastik bir oyun alanı

Haberin Devamı

Sergi aslında, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde sosyoloji ve medya dersleri de veren küratörü Ebru Yetişkin’in güncel toplumsal dönüşümü kavramaya yönelik araştırmasının parçasıymış. Bir sergi üçlemesi. İlk sergi ‘Kakafoni’ geçen yıl Açıkekran Yeni Medya Sanatları Galerisi’ndeydi. ‘Dalgalar’ serinin ikinci halkası. Üçüncüsünün adı da ‘Bulaşan Bedenler’ olacakmış. Sosyolojik birer araştırma her biri aslında. Yanı sıra sanatın güncel halinin nasıl dönüştüğünü de gösteriyor.

Benim sergideki favori işlerim; Osman Koç’un beyin dalgalarınız aracılığıyla senaryosunu değiştirebildiğiniz ‘Hipermevcudiyet’ isimli kısa filmi; Korhan Erel’in bir doktor edasıyla çeşitli ses dalgalarının beynimizi nasıl etkilediğini gösteren ve şehrin kimi noktalarının işitsel dokusunu görselleştirdiği ‘Bulgular’ adlı dijital baskı ve video çalışması; Erdal İnci’nin metropol insanının özetini veren ‘Tökezleyenler’ adlı gif animasyon videosu; Ayşe Gül Süter’in kuzey ışıklarını seyretmenin keyfini yaşatan ışık enstalasyonu ‘Aurora’; Refik Anadol ve Alper Derinboğaz’ın bir simülasyon gözlüğü aracılığıyla sizi ‘gerçekçi’ bir uzay yolculuğuna çıkaracak ‘Pasaj’ adlı mekânsal simülasyonu; ışığın parçacık halini dalga hareketine dönüştürerek mercekler yardımıyla belirsiz davranış biçimlerini görünür hale getiren ve resmen hipnotik etkisi olan ‘Sinusoid’ adlı interaktif ışık enstalasyonu; son olarak Ozan Türkkan’ın karanlık bir kuyunun içine eğilip içinizden geldiği gibi konuşarak, belki bağırarak ya da şarkı söyleyerek dönüştürebileceğiniz video enstalasyonunu ‘Well’.
Üreticilerinin hayli kafa patlattığı her hâlinden belli olan sergi iki senelik yoğun bir çalışmanın ürünü. Az evvel bahsedilenler ise sergideki aklınızı başınızdan alacak işlerden sadece birkaçı. Böyle bir sergi, steril bir galeri mekânında gezilecek olsa, hiç kuşkusuz bu derece etkileyici olmazdı. Küratör Ebru Yetişkin sergi alanı olarak karanlık, metruk ve tekinsiz bir inşaat alanını seçerek dikkati hemen dağılan günümüz izleyicisini avucunun içine almayı bilmiş. Hikmet Mizanoğlu ise, kendi ifadesiyle “bienal” tadındaki deneysel bir sergiye alan açacak cesareti gösterdiği için yürekten bir tebriği hak ediyor.

Haberin Devamı

‘Dalgalar’ sergisi, 28 Şubat’a kadar Blok Art Space’te ücretsiz olarak deneyimlenebilir. Ayrıca sergi süresince her çarşamba akşamı 19.00-21.00 saatleri arasında ‘Kısa Dalgalar’ başlıklı ayaküstü sergi sohbetleri de yapılacak. Adres: Faik Paşa Caddesi No: 22 D.2, Çukurcuma-Beyoğlu/İstanbul.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!