Gözler yedi buçuk milyon seçmende

Her sabah yeni bir karmaşa, farklı bir yasak, akla gelmeyen hukuksuzluk örnekleri, havada uçuşan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, ekonomik kaygılar, iktidar partisinden istifalar karşısında herkesin kafasında aynı soru:
“AKP oy kaybediyor mu? Muhalefetin oyu artıyor mu? İstanbul ve Ankara’yı ya da ikisinden birini CHP kazanır mı?”
Özellikle 17 Aralık yolsuzluk iddialarından sonra, bu soruları karşılayacak tarafsız, genel bir anket henüz yok.
Buna karşılık 2011 seçimlerinde oy kullanmayan yedi milyon 538 bin seçmenle, tesadüfi deneklerle yapılan bir anket var.
Bu anketten çıkan sonuçlar belki bir işaret verebilir.

TEMİZ SİYASET

Seçimlerin dürüst yapılması, kime verirse versin, ama herkesin mutlaka oy kullanması, adayların mal varlıklarının açıklanması gibi temel önerilerle ortaya çıkan bir topluluk var:
“Temiz Siyaset Platformu”. Başını eski bakanlardan Yaşar Okuyan’ın çektiği bu platform, önerilerinin gerçekleşmesi adına büyük çaba harcıyor. Bu platformun elinde 2011’de oy vermeyen seçmenlerle ilgili bir anket var.
O seçmenlere “2011’de neden oy kullanmadıkları” soruluyor. Alınan yanıtlar şöyle:
“-AKP’ye oy vermem söz konusu değildi.
-CHP ile MHP’yi de yetersiz buluyordum.
-Siyasete güvenim kalmamıştı.”
Oy kullanmayanların yüzde 84’ü bu yanıtları veriyor.

ŞİMDİ KULLANACAK

Yedi buçuk milyon seçmen büyük bir kitle. Onların tavrı çok belirleyici. Onlara şimdi soruluyor, o yüzde 84’ün yüzde 92’si şu yanıtı veriyor:
“Belediye seçimlerinde mutlaka oy kullanacağım.”
Ama, hangi partiye oy verecekler, o belli değil. Oy kullanacak olanların yüzde yetmişi 18-35 yaş arasında. Elde bir başka oran daha var.
Eğer, bu yedi buçuk milyon seçmen oy kullanmış olsaydı, 2011’de geçerli oyların yüzde 49.9’unu alan AKP’nin oy oranı yüzde 36.4’e inecekti.
2011’de oy kullanmayan seçmenler üzerinde yapılan anketten elde edilen bu bilgiler 30 Mart’taki belediye seçimlerine işaret oluşturur mu?
Kilit soru şu: 2011’de oy vermeyenlerin büyük çoğunluğu şimdi neden “Mutlaka oy kullanacağım” diyor? Neden?
Belki de, ülkenin kaderini değiştirmek için.

İSTİKRAR ADINA

2007 ve 2011 seçimlerinde sihirli kavram “istikrar”. Koalisyonlardan bıkan, ekonomik kaygılar taşıyan seçmenler AKP’ye istikrar adına oy veriyor. Pek çok araştırma bu sonucu veriyor.
Oysa, bir yıldır istikrar geride kalıyor. Şimdi şöyle bir eğilim var. “Geçmişte istikrar adına AKP’ye oy verenler, şimdi yine istikrar adına AKP’den vazgeçmeyi düşünüyor.”
Durum şimdilik böyleyken böyle.

Ortadirek bel veriyor

TOPLUMUN bel kemiğini oluşturan orta sınıfın, halkın söylemiyle orta direğin ekonomideki karşılığı “küçük ve orta boy işletmeler”. Kısaca, KOBİ’ler.
KOBİ’lerin başı dertte. Döviz geliri elde etmedikleri halde, 2009’da onlara dövize endeksli borçlanma olanağı sağlanıyor. O borçlanma sürerken, Merkez Bankası Başkanı 2013 sonu için “Yıl sonunda dolar 1.92 olur” diyor, döviz kredi borcu bulunan KOBİ’ler hafif bir nefes alıyor.
Ancak, evdeki hesap çarşıya uymuyor, dolar 2.20’ye gelip gidiyor. Kur farkı nedeniyle KOBİ’ler büyük çıkmaza düşüyor. BDDK verilerine göre, döviz kredi borcu bulunan 20 bin 862 KOBİ var, toplam borçları 23.6 milyar dolar, kur farkı zararları, geçen yılın son günlerinde 2.13 liralık dolar kuruna göre, beş milyar lira. Bugün daha fazla.
Orta direk bel veriyor, hükümetin bu yönde bir kararı yok, şimdilik izlemekle yetiniyor.