Görme engelli olarak İstanbul’u gezdim...

Her taraf zifiri karanlık, hiçbir şey görmeden İstanbul’u gezdim; vapura bindim, İstiklal Caddesi’nde turladım, simitçiden simit aldım...

Haberin Devamı

Elimde sadece bir görme engelli bastonu vardı.
Parklarda oturdum, İstanbul’u görme engelli biri olarak gezdim...
Nasıl mı yaptım, anlatayım...
Taksim-Levent metrosunun Gayrettepe istasyonunda 1500 metrekarelik alana kurulmuş bir sergi açıldı 20 Aralık’ta...
Dört tarafı kapalı, içeri hiç ışık sızmayan simsiyah bir mekan burası...
İçerisi de İstanbul’un çeşitli alanları gibi düzenlenmiş.
İstiklal Caddesi, şehir hatları vapuru gibi...
Elime görme engellilerin kullandığı bastonu alarak içeri girdim.
Önümde gerçekten görme engelli bir mihmandar var.
Ufak bir köprünün üzerinden geçiyoruz...
Altımızdan sular akıyor...
Kenarlara sıkı tutun aşağı düşersin!
Vapura biniyoruz...
Martı sesleri, Boğaz’ın rüzgarı çarpıyor yüzümüze...
Kırmızı ışıkta bekliyoruz...
Bir kediyi sevmeye çalışıyoruz...
İstiklal’de simitçiden simit alıyoruz...
Hepsini zifiri karanlıkta yapmaya çalışıyorum.
Bir görme engelli İstanbul’da neler yaşıyor, neler hissediyorsa onu hissetmeye çalışıyorum.
Etrafımda sadece sesler var, gerisi sonsuz bir karanlık.
Peki neden böyle bir sergi var İstanbul’da...
O da yanda...

Haberin Devamı

Görme engelli olarak İstanbul’u gezdim...

Karanlıkta Diyalog

1998’den bu yana dünya üzerinde 130 kentte 7 milyondan fazla insana ulaşmış bir deneyim bu...
Adı, Dialogue in the Dark (Karanlıkta Diyalog)...
90 dakika süren karanlık bir parkur bu.
Giriş fiyatı 25, indirimli 17 lira...
Ama bu fiyata değer bir deneyim.
Karanlıkta Diyalog’a katılanlar arasında 5 yıl sonra bir anket yapmışlar.
Yüzde 100’ü halen bu deneyimi tümüyle hatırlıyor.
Yüzde 90’ı ise görme engellilere ve onların dünyasına karşı duyarlılığının arttığını söylüyor.
En önemlisi de bu.
Biz ‘kör’ demekten, ‘görme engelli’ demeye daha yeni geçmiş bir toplumuz.
Görme engellilerin dünyasına duyarlılığı artırmak zorundayız.
Bu yüzden yılın en önemli organi-zasyonlarından biri bu...
19 Ocak’a kadar gezebilirsiniz.

Diyalog varsa karanlık yoktur

Gayrettepe metro istasyonunda açılan Dialogue in the Dark, mutlaka görmeniz, yaşamanız gereken bir deneyim sunuyor İstanbullular’a...
5-6 yıl önce Los Angeles’ta tamamen karanlık restoranda bir akşam yemeği yemiştim.
Görme engellilerin neler yaşadıklarını hissedebilmek için.
Oradan biraz tecrübeliyim.
Ama İstanbul sokakları gibi dizayn edilmiş karanlık bir parkurda yürümek, karanlıkta yemek yemekten çok daha zormuş.
Bir kez daha hissettim; görme engelliler için seslerin ve diyaloğun önemini...
Her şeye dikkat kesiliyorsunuz.
Her şeyi duymaya çalışıyorsunuz...
Ve normal sesler her zamankinden daha büyük geliyor size...
Etrafı ‘tanıyabilmek’ için sürekli konuşuyorsunuz.
Serginin sloganı da bunun üzerine kurulu zaten...
Diyalog varsa karanlık yoktur...

Yazarın Tüm Yazıları