Kendine demokratlıkta teşhis ve tedavi için

MISIR’da yaşanan katliam sırasında sosyal medyada akıp giden mesajları takip ederken toplumu ikiye, dörde, yirmi dörde, sekiz yüz elli dörde bölen “kendine demokrat hastalığının” belirtilerini net şekilde görebiliyorsunuz.

Haberin Devamı

Kendi fikrine/zikrine/inancına/siyasi görüşüne uygun yanan ateşin altına odun taşımaktan ibaret, utanılası bir pozisyon işte...
Türedi yorumcuların yalandan itfaiye erliği yaptığı, toplum adına fikir beyan eden siyasilerin körükle koşturup durduğu bir yangın yeri.

*

Eğer...
Mısır’daki vahşetin adını koyup “katliam” derken Rojava’ya kör, Roboski’ye de sağır kalmaz isek...
Rabiat’ül Adeviyye’de apoletli zorba kurşunuyla ölen için yas tutarken Ankara’da öldürülen Ethem Sarısülük’e de “Çapulcuymuş” diye kafa çevirmezsek, yalan haberlerle örgüt üyesi diye lanse etme çirkinliğine düşmezsek...
Destekçisi olduğumuz muktediri canımızı dişimize katarak korurken, muhalefet etme hakkını kullananları toplu halde “darbeci, dış mihrak maşası” diye damgalamazsak...
Bizim gibi olmayanı parmakla göstermekten, ihbar hatları açmaktan vazgeçip minder dışına itmek yerine minderde tutup mertçe güreş tutma yoluna gidebilirsek bir ihtimal iyileşme şansımız var.

*

Haberin Devamı

28 Şubat mağdurunun hakkıyla Gezi Parkı sonrası cadı avına uğrayanın hakkının aynı olduğunu, ikisinin de hâkim olan tarafından ezilmeye çalışıldığını anlamamız gerekecek mesela.
“Zorba halkı öldürüyorsa halkın yanında duracaksın” demek ve bunu hem Kahire’de darbeci zalimler tarafından katledilenler hem de Eskişehir’de sokak arasında sopalarla dövülerek öldürülen 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz için aynı samimiyetle dile getirmemiz gerekecek mesela.

*

“Beyaz Türklerin” çıkıp “Kürtler niye yıllardır iki çanak antenle televizyon seyrediyormuş anladım” diyebilmesi için Gezi günlerinde televizyondan haber izle(ye)memelerini beklemek gerekmişti; unutmayalım.
Son bir hatırlatma daha...
12 milyon lirası örtülü ödenekten karşılanmak üzere toplam 44 milyon liralık, TOMA, biber gazı, kask, cop vb alınacağı açıklandı iki gün önce.
O TOMA herhalde (elde kalan) park ve bahçeleri sulamakta kullanılmayacak, biliyoruz değil mi?
Biz birbirimizi anlayalım, ötelemeyelim, müşterek insani değerlerde buluşalım, o TOMA’lar da meydanlarda bizi kovalamak yerine otoparklarda çürüsün isterim...
Hepimize acil şifalar dilerim.

Yazarın Tüm Yazıları