Eşime ailesine karşı beni savunmadığı için güvenmiyorum

Sevgili Güzin Abla, ben 20 yaşında genç bir kadınım ve dokuz aylık evliyim. Bu evlilik biraz psikolojimi bozdu sanırım. İlk aylarda kayınvalidemde oturuyorduk. Haliyle anlaşamadık. Daha sonra ayrı eve çıktık. Fakat o ana kadar neler yaşadığımı bir ben bilirim.

Haberin Devamı

Eşim çok iyi bir insan. Onu seviyorum fakat zamanında arkamda durmadığı, ailesine karşı beni savunmadığı için ona artık güvenemiyorum.
Ayrı eve çıktığımızda, “her şeye yeniden başlayalım” dedik. Eşim çok pişman ailesiyle tartıştığımız için. Bense onlarla konuşmayacağıma yemin ettim.
Her şeye sünger çekmek istiyorum ama en ufak bir tartışmamızı bile uzatıp olayı boşanmaya getiriyorum. Çok üzülüyor, çok pişman oluyorum ama yine de susamıyorum. O da bana, “sen çok takıntılısın” diyor...
Eşim beni sevsin istiyorum ama gitgide soğuyoruz sanki birbirimizden.
Evliliğimi hiç böyle hayal etmemiştim. Sorun bende biliyorum, her şeyi kafama takıyorum ama ne yapmalıyım bilmiyorum.
Eşim benim zıttım. O çok rahat, her şeye boş veriyor. Ben de beni sevmediğini, ilgilenmediğini düşünüyorum. Bu rahatlığı beni kızdırıyor.
Rumuz: Takıntılı

Haberin Devamı

Sevgili kızım, sen boş yere bazı şeyleri takıntı yapmamışsındır eminim.
Kim bilir o beraber oturduğunuz süreçte neler yaşadın, bunlar seni çok etkilemiş, zorlamış. Bir de üstüne üstlük, eşinin bu rahat tavrı, ailesine karşı seni korumaması, seni çok kırmış olmalı.
Genellikle erkekler, annelerinin eşlerine karşı düşmanca tavrını hiç önemsemezler, eşlerinin de böyle karşılamasını beklerler. Oysa gelin, bu durumda, özellikle de kocası kendisini ailesine karşı korumadığında, hem ona hem de ailesine karşı büyük öfke duyar. Çok kırılır, evliliğinden soğur.
Bu durumu erkeğe anlatmak ne yazık ki çok zordur. “Aldırma gitsin, üstünde durma, kulaklarını tıka” diye kadının da kendisi gibi davranmasını ister.
Belki şimdi ayrı eve taşındıktan sonra, senin bu gerginliğin zaman içinde geçecektir. Artık rahatlayabilirsin. Eşinin seni zorlamaması da çok iyi. Ya “mutlaka onlarla görüşeceksin” diye dayatsaydı.
Seni sevmediğini de düşünmemelisin ama onun sevgi anlayışı seninkinden çok farklı olmalı.


İlk evliliğim 45 gün sürünce korkup bir daha evlenemedim
Sevgili Güzin Abla, ben 40 yaşında çalışan bir kadınım. Görücü usulüyle yapılan ve 45 gün süren, şanssız bir evlilik yaptım, ondan sonra da korkup bir daha evlenemedim.
Kısmetim çıkmadı mı? Çıktı. Ama kâh korkumdan, kâh daha erken, diye hep tarladaki son papatyayı bulmaya çalıştım. Hamdolsun kimseye muhtaç değilim. Maddi durumum iyi. Bir yaşlı anam var dünya tatlısı onunla yaşıyorum.
Ama nereye kadar? Annemden sonra tek başıma kalacağım. Herkese derman olan siz bana da bir akıl verin lütfen.
Hastane raporu ile Kıbrıs’a gidip bir evlat edinsem acaba onu babasız büyütebilir miyim? İleride bana “Benim babam yok mu?” derse, ben ne derim?
Veya rastgele biriyle evlensem, hamile kalınca boşanıp çocuğuma sahip çıksam, sorun çözülür mü? Ne dersiniz?
Rumuz: Evlat istiyorum

Haberin Devamı

Canım kızım, çocuk konusunda biraz acele etmelisin artık. Böyle fanteziler peşinde koşacağına, neden düzgün birini bulup evlenmiyor, ardından da anne olmayı düşünmüyorsun.
Günümüzde babasız çocuk büyütmek artık eskisi kadar sorun olmuyor. Evlenip boşanmış annelerin çoğu bu işi çok güzel başarıyor. Ancak tutup da sadece bir çocuk yapmak için önüne gelen biriyle evlenme düşüncen çok sakıncalı.
Böyle bir adamın seni rahat bırakacağını mı sanıyorsun? Çocuk üzerinde hak iddia edip seni sürekli taciz edebileceği hiç aklına gelmiyor mu?

Yazarın Tüm Yazıları