Hürriyet yazarları yorumladı

Güncelleme Tarihi:

Hürriyet yazarları yorumladı
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2013 00:00

Hürriyet Gazetesi köşe yazarları, Ergenekon Davası’nda savcının açıklamaya başladığı mütalaayı hurriyet.com.tr’ye yorumladılar.

Haberin Devamı

İşte yazarların konu hakkındaki yorumları:

Mehmet Y. Yılmaz

Yöneticisi olmayan örgüt Ergenekon

Mütalaanın tümünü bilmiyorum elbette henüz ama sanıklar hakkında istenen cezalar ile ilgili bir ilginç bir nokta var.

Davanın “ünlü” sanıkları ki aralarında eski Genel Kurmay Başkanı da var, yüksek rütbeli askerler de, Tuncay Özkan da, hükümet darbesi girişimiyle suçlanıyorlar ve haklarında bu nedenle ceza isteniyor. Ama bunu nasıl yapacaklardı, bununla ilgili bir kanıt sunulduğunu da hatırlamıyorum.

İlk bilgiler de ortaya koyuyor ki kimse için örgüt yöneticiliğinden bir ceza istenmemiş.

Savcı “Ergenekon terör örgütünün varlığı kesinleşmiştir” diyor ama bu örgütü kim yönetmiş, üyeleriyle aralarında nasıl bir emir komuta zinciri varmış, bunlar belli değil.

Böylece yöneticisi olmayan bir örgüt ile karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor ki böylesine sanıyorum dünya suçlar tarihinde ilk kez rastlanıyordur.

Haberin Devamı

Yalçın Bayer
 
Adalet anlayışı intikam üzerine kurulmaz...
 
Balbaylar, Tuncay Özkanlar, Perinçekler ve diğer pek çok sanığın dört ile beş yıldır tutuklu yargılanmaları sonucunda, böyle bir ‘mütalaayı zaten akla getiriliyordu.
Çok sürpriz olmadı diyebiliriz.

Ama, savcı ne yönde görüş bildirirse bildirsin, aslolan mahkeme heyetinin talep, savunma ve delillerden yola çıkarak tesis edeceği karardır...
Esas ona bakmak lazım!

Defalarca dile getirilen tahliye talepleri bugüne kadar karşılık bulmadığı gibi ağır hasta oldukları rapora bağlanan sanıklar dahi bu süre içinde bu taleplerden sonuç alamadıkları da çok tartışıldı.

Milletin ‘üç vekilinin’, her türlü çağrı, inceleme, dış basın ve parlamenter heyetlerin ziyaretleri, iç tepkiler ve yaklaşık yazılan 40’a yakın kitaba rağmen hiçbir hususun dikkate alınmaması dikkat çekici bir durumdur.

İşin özüne bakarsak... Türkiye’de uzun tutuklulukların ve muhaliflere yöneldiği öne sürülen yargılamaların sembolü haline gelen bu dava ile ilgili mütalaanın, kamuda türban girişimi kampanyası ile aynı güne denk gelmesi de dikkat çekici bir durumdur. Çünkü biri diğeri gölgelemeyi amaçlıyordu.

Dileriz, adalet anlayışı intikam üzerine kurulmaz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!