Damardan yaşlanma

Bize sık yöneltilen sorulardan biri şu oluyor: Daha iyi nasıl yaşlanabiliriz? Sorunun yanıtı karmaşık olsa da ben kendi adıma damarsal yaşlanmayı yavaşlatabilenlerin daha huzurlu ve keyifli bir yaşlı olacaklarını düşünüyorum. Nedeni şu...

Haberin Devamı

DAMAR sistemimizin bir otoyol ağı gibi vücudun her noktasına ulaşan müthiş bir organizasyonu var ve hücrelerimizin ihtiyaç duyduğu her türlü besini ve oksijeni bu sistem taşıyor. Toksik maddeleri hücrelerimizden uzaklaştırıp karaciğer ve böbreğe taşıyan da aynı sistem. Sistemde herhangi bir hasar, örneğin sertleşme, kalınlaşma, daralma, tıkanma ya da çatlama olursa o bölgenin kanlanması bozuluyor, hücrelere yeteri kadar besin ve oksijen gidemiyor, dokularda oluşan atık toksik maddeler de yeteri kadar temizlenemiyor. Neticede o organ ve dokuda yaşlanmayı hızlandıran bazı sorunlar baş gösteriyor. Bunlara bir de doğal yaşlanma eklenince sağlıklı bir yaşlı olmak başarılması güç bir iş haline geliyor. Kısacası kötü yaşlanmanın hikâyesi biraz da hızlanmış damar yaşlanmasının hikâyesi gibi görünüyor. Bunu kanıtlayan pek çok örnek verebilirim.

Haberin Devamı

GÖRME, DUYMA, TOPALLAMA

Mesela damarsal sorunları nedeniyle yeteri kadar kanlanamayan organ gözümüz olduğunda göz dokular beklenenden erken yaşlanır. Neticede görme gücümüz azalır, katarakt, sarı nokta hastalığı, retina problemleri ve daha pek çok sorun birbiri ardına sıralanır. Kulak dokularımızı, özellikle iç ve orta kulağımızı besleyen damarlarımız daraldığındaysa çınlama, uğultu, işitmede zorlanmalar kaçınılmaz hale gelir. Kalp damarlarının daralması göğüs ağrısına, ritim bozuklukları, kalp yetmezliği, hatta kalp krizlerine ayak damarlarımızın daralması yürüyünce ortaya çıkan baldır-bacak ağrıları ve aralıklı topallamaya, beyin damarlarımızın daralmasıysa bellek sorunları veya denge problemlerine bazen de felce sebep olur. Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz.

NÜFUS DEĞİL BİYOLOJİK YAŞ

Böbrek damarlarımızın hızlı yaşlanması böbreklerimizin büzülüp küçülmesine –nefroskleroz-, kanımızı zehirli atıklardan yeterince temizleyememesine, akciğerdeki damarlarımızın kalınlaşıp sertleşmesi oksijen-karbondioksit değişiminin bozulması ile eş anlamlıdır. Özetle “damarsal yaşlanma” hepimizin yaşayacağı doğal bir süreçtir. Yaşlılıkta başımıza gelen pek çok sorun da zaten (görme, işitme, bellek sorunları, cilt kırışmaları, kas güçsüzlükleri...) bu süreçle ilişkilidir ve bana sorarsanız yaşlılığın kalitesini etkileyen temel belirleyici de zaten nüfus kâğıdında yazan yaşımız değil, damarlarımızın biyolojik yaşıdır. Yaşlanan, sertleşip kalınlaşan, içi pıhtı ve plaklarla daralıp tıkanan damar, artmış kalp krizi riski, zayıflamış gözler, kulaklar, güçsüzleşen bellek, yorgun yaşanan günler demektir.

Haberin Devamı

SORUN NE?

Her şeyin başı kan basıncı

DAMAR yaşlanmasını hızlandıran şeylerin başında kan basıncının yükselmesi geliyor. Kan basıncı ne kadar yüksekse, yükseklik ne kadar erken yaşlarda başlamışsa ve ne kadar kötü tedavi edilmişse damarsal yaşlanma o ölçüde süratleniyor.

Kan şekeri yüksekliği de önemli bir faktör. Kan şekerindeki yükselmenin derecesi fazla olmasa bile eğer uzunca bir süre şeker dalgalanmaları yaşamışsanız kanınızın akışkanlığı bozuluyor, “glikasyon süreçleri” dediğimiz değişimlerle proteinlerin yapısı bozulduğundan damarlar “güneşte unutulmuş hortumlar” gibi gevrek, sert, kırılgan yapılara dönüşüyor. Dahası kan şekeri yüksekliği damarın duvarını kalınlaştırıp sertleştirmekle kalmıyor, damar içini daraltıp tıkayan plakların oluşumunu da tetikliyor. Şeker artışı “hiperinsülinemi” yani “insülin fazlalığı” ile birlikte ise sorun daha da süratlenip ağırlaşıyor. Sigara en önemli damar düşmanlarından biri. LDL kolesterol yüksekliği, HDL kolesterol düşüklüğü, trigliserid fazlalığı da önemli risk faktörleri. Hareketsiz bir yaşam, fazla kilolar, yönetilemeyen stres, öfke, gerginlik hali, uykusuzluk, ürik asit fazlalığı gibi faktörler de damarları erkenden yaşlandırıyor.

Haberin Devamı

NE YAPMALI?

Sağlam, genç ve elastik damarlar

SAĞLIKLI bir yaşlılığın öncelikle sağlam, genç, elastik damarlara sahip olmakla mümkün olabileceğini unutmayalım. Sigara içmenin, kan şekeri yüksekliğinin, göbeklenmenin, hipertansiyonun, aşırı alkol kullanımının, kan yağlarındaki dengesizliğin, hareketsizlik, uykusuzluk ve stresin süreci kolaylaştıracağını aklınızda tutalım. Ayrıca şu cümleleri de bir kenara yazalım: Ellili yaşlardan sonra “yiyebileceğimiz iki büyük gol” var: Bunlardan biri “kanser”, diğeri de “hızlanmış damarsal yaşlanma”dır. Tabii ki başka goller de yiyebiliriz ama bu ikisinin etkileri kalıcı ve büyük oluyor, hayat maçının sonucunu en çok da bu iki gol tayin ediyor. Kanser golünü yemenin ne anlama geldiğini zaten biliyorsunuz. Hızlanmış damar yaşlanmasının golleri ise “kalp krizi” ve/veya “inme” (felç) oluyor...

Haberin Devamı

HATIRLATMA

Damar dostu besinler

Balık -
Ceviz -
Nar -
Elma -
Yoğurt -
Semizotu -
Çörek otu -
Kabak, ay çekirdeği -
Çekirdekli siyah üzüm -
Keten tohumu -
Sebzelerin tümü -
Şekeri az, koyu renkli meyveler -
Yeşil ve siyah çay -
Bitter çikolata -
Domates-karpuz -
pembe greyfurt -

Damar riskini araştıran incelemeler

- Bel çevresi ölçümleri, BKİ
- Kan şekerinin açlık ve tokluk değerleri
- Kan açlık ve tokluk insülin seviyeleri
- Kan basıncı düzeyi
- Kan yağlarının düzeyleri/HDL, LDL kolesterol, trigliserid analizleri
- Ürik asit seviyeleri
- Hs-CRP testi
- hbA1c miktarı
- TSH
- Görüntüleme analizleri: Damar doppleri/intima kalınlığının ölçülmesi/anjiografik incelemeler
- EKG/Ekokardiyografi

Yazarın Tüm Yazıları