Kaçak otomobil...

Örneğin 200 bin dolarlık bir otomobili 150 bin dolara alabilmek mümkün mü?

Mümkün değil.

Bu kadar pahalı sıfır otomobillerde alacağınız maksimum indirim 3-5-10 bin dolar olur.

O da ciddi tanıdık muamelesi görürseniz.

Ama bizim ünlüler riski alıyorlar.

Bu yüzden ülke kamuoyu kaçak otomobil soruşturmalarına pek de yabancı değil.

Daha önce pek çok kişi kaçakçılık nedeniyle başlatılan soruşturmalarda ifade vermiş ya da yargılanmıştı.

Ancak en bilineni, kaçak Mercedes davası olarak bilinen kaçakçılık davasında 23 ay hapis yatan ve futbol hayatını noktalamak zorunda kalan Kral lakaplı futbolcu Tanju Çolak’dı.

Tanju Çolak özel vekaletle satın aldığı Mercedes 550 SL marka otomobilin kaçak olduğunu öğrenince kendi kendini ihbar etmişti.

Ağır Ceza Mahkemesi Tanju’ya 9 yıl hapis cezası vermişti.

Tanju bu sırada yurt dışına çıkmış ancak 1994 yılında Makedonya’yada yakalanmış ve Türkiye’ye iade edilmişti.

Tanju cezasını çekerken yeniden yargılanma yolu açılmış, Saray ve Bayrampaşa Cezaevleri’nde yattığı 23 aylık hapis cezasının ardından 28 Şubat 1995’te salıverilmişti.

Bu araç alım satım işlerinde dikkatli olmak gerektiğini ünlülerimiz herhalde anlamıştır artık.

Nerede özür?

Galatasaray’la Beşiktaş arasında oynanan tekerlekli sandalye basketbol maçı yarıda kaldı.

Gözü dönmüş taraftarlar için artık sahada ya da salonda ne oynandığı hiç önemli değil.

Üç büyükler golf maçı yapsa da, tenis oynasa da, engelli basketbolu oynasa da durum değişmiyor.

Bir kendini bilmez küfür ediyor...

Bir diğeri sahaya bir şey atıp kıvılcımı çakıyor.

Engelli basketbolcular sahadan zor kaçtı...

Tekerlekli sandalyeleri bile kırıldı.

Tüm bu çirkinliklerden sonra iki kulübün açıklamalarına bakıyorum.

Özür dilemeyi akıllarından bile geçirmiyorlar.

Her iki kulüp de açıklamasında alttan alta rakip taraftarı suçluyor, maçın yarıda kaldığını söylüyor.

Çıkıp bir ortak bildiriye imza atsalar...

Biz böyle taraftar istemiyoruz, bunlar bizim kulüplerimizin taraftarı olamaz deseler.

Engelli sporculardan iki kulüp adına özür diliyoruz deseler.

Ve bu taraftarlar hakkında suç duyurusunda bulunsalar.

Uff amma uçtum değil mi?..

Çok gezen bilseydi...

Çok okuyan mı bilirmiş, çok gezen mi?

Eğer çok gezen bilseydi Tayfun Talipoğlu yolda köylülerin sattığı mantarları alıp yemez ve zehirlenmezdi...

Anadolu’yu karış karış gezmiş biri Tayfun Talipoğlu.

Gözlerimle şahit oldum, her gittiği yerde tanınıyor ve acayip seviliyor.

Bu kadar gezmesine, bu kadar görmesine rağmen...

Mantarı alıp yemesi ve zehirlenmesi basiret bağlanması olsa gerek...