4. pakete terör şartı

Güncelleme Tarihi:

4. pakete terör şartı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2012 00:00

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, insan hakları ve ifade özgürlüğünün güçlendirilmesini sağlayacak 4’üncü yargı paketinin çıkarılmasının önündeki en önemli engelin, terördeki artış olduğunu söyledi. Ergin, paketin çıkarılması için terörün trendinin kabul edilebilir noktaya gelmesi gerektiğini belirterek, “Terör bizim açımızdan önemli bir psikolojik bariyerdir” dedi.

Haberin Devamı

Ergin, Hürriyet’in sorularına şu yanıtları verdi:

- 4’üncü paket sır gibi saklanıyor. Bu paket nasıl hazırlandı?
2011 Kasım’ında Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Sayın Başbakanımız, yüksek yargı organlarının başkanları hakim ve savcıların katıldığı bir çalıştay yaptık. AİHM’nin Türkiye aleyhine verdiği kararların tamamı tasnif edilip irdelendi. 4’üncü paket bu çalıştayın meyvesidir. 4’üncü paketle evrensel hukukla bağdaşmayan mevzuatımızı ayıklamış olacağız.
- 4. paket ne zaman çıkarılacak?
4’üncü paketi parlamento açıldığında sunacağız. Ama Türkiye’nin belli zorlukları var. AİHM’nin Türkiye aleyhine verilmiş ihlal kararlarının sonuçlarını ortadan kaldırmaya dönük bu çalışmaların sağlıklı yürüyebilmesi aynı zamanda Türkiye’deki terörün grafiği ile de doğrudan ilgilidir. Terör Türkiye’nin demokratikleşme standartlarını geciktiren bir etki yapıyor.
- Terör 4’üncü paketin çıkarılmasına engel oluşturur mu?
Şu ana kadar yargıyı hızlandırmak için 3 paket çıkarıldı. Ancak insan haklarının, ifade özgürlüğünün güçlendirilmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki (AİHS) temel hakların tam anlamıyla uygulamaya sokulabilmesi, 4’üncü paketteki çalışmalara bağlı. Sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesi için de terör trendi kabul edilebilir noktalara gelmelidir. Terör bizim açımızdan önemli bir psikolojik bariyerdir. O açıdan bir yandan 4’üncü paket hazırlıklarını sürdürüyoruz, diğer yandan terörle mücadelede pozitif gelişmelerin olmasını arzu ediyoruz.
- ‘Bir yılda karar hedefi’ne ne zaman ulaşılacak?
Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun planlamasına göre 1 yıl içinde hukuk, 1.5 yıl içinde ceza dairelerinde stoktaki dosyalar sıfırlanacak. 1 yıl sonra hukuk davaları 1 yılda, 1.5 yıl sonra ceza davaları 1.5 yılda bitecek. Bu Türkiye açısından hayal bile edilmeyecek bir noktaydı. Tünelin ucundaki ışık göründü. Vatandaş bize hâlâ ‘Davam niye 5 yıldır bitmiyor’ diye soruyor.
1 yılda davası karara bağlandığı anda vatandaşımız Türkiye’deki yargı reformuna, dönüşüm ve değişime dokunmuş olacak. Vatandaş rahata erecek ve davaları artık uzamayacak.

Haberin Devamı

Yargı hep sorunluydu

Haberin Devamı

- Reform niye 2003’te değil 2010’da yapıldı?
Türkiye’de yargının problemleri 2002’de başlamadı. Yargı öteden beri bir sorun alanıydı. Yargının fiziki, teknik ve mevzuat altyapısında önemli iyileştirmeler yapıldı, ama işleyişteki aksaklıklara temas edilmesinde biraz zaman geçti. Bunun sebebi Türkiye’nin demokratikleşme süreciyle paralel bir gelişim izlenmesi gereğiydi. Yargı reformu 2010’da, Türkiye’de siyaset kurumunun, parlamentonun, halk iradesinin birtakım vesayet odaklarının etkisi altından çıkmasıyla demokratikleşme sürecine paralel gerçekleştirilebilmiştir. 2010’da yapılanlar 2003’te, 2005’te yapılamazdı.
- AİHM nezdinde bakanlığın çalışma yöntemi nasıl değişti?
Son 3 yılda, Brüksel’de AB Daimi temsilciliğinde 2 hâkim görevlendirdik. AİHM’de 6 hâkim görev yapıyor. “Erken uyarı sistemi” gibi hareket ediyorlar. AİHM’nin Ali Gülmez kararından sonra infaz hakimliğine ilişkin düzenleme yaptık. Benzer 700 dosyada ihlal çıkmasını önledik. Bu hâkim arkadaşlar, Türkiye’nin AİHM’deki karnesini düzeltecek tedbirleri geliştiriyorlar. AİHM’de uzmanlaşan hâkimlerimizi, dış temsilciliklerde adli müşavir olarak değerlendiriyoruz. Bu da bir ilktir.
- Hangi merkezlere adli müşavir atandı?
12 Nisan’da Dışişleri ile yurtdışı temsilciliklerimizde adli müşavirlerin istihdamı protokolü imzaladık. İlk etapta Washington, Londra, Paris, Lahey, Berlin büyükelçileri ile Birleşmiş Milletler ve AGİT’te görev yapmak üzere birer adli müşavir görevlendirdik. Bu merkezlerin sayısı artacak. Büyük ülkelerin tümünün adli müşavirleri vardır. Türkiye ilk kez bu kervana katıldı.
- Ne zaman göreve başlayacaklar?
3 Eylül’de fiilen göreve başlayacaklar. Adli müşavirlerimiz Diplomasi Akademisi’nde oryantasyon eğitimine tabi tutuldular. Bulundukları ülkelerde eğitim ve kurslarını tamamlamış olarak Türkiye’nin menfaatlerini koruma noktasında Dışişleri mensuplarıyla birlikte yoğun çaba sarf etmektedirler. Adli müşavir hâkimlerimiz, öncelikle Türkiye’nin o ülkeden bulunduğu talepleri karşılayacak. Başta suçluların iadesi, adli yardımlaşma, nafaka, transfer çalışmaları, çocuk kaçırma ile Türkiye’nin o ülkelerdeki vatandaşlarının  yaşadığı problemler açısından çalışma yapacaklar. Hem o ülkedeki vatandaşların hukukunu korumak hem ülke menfaatlerini korumak açısından çok önemli bir görev ifade edecekler. Suçluların iadesi konusunda yaşanan problemlerin çözümünde de müşavirlerimiz büyük katkı sağlayacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!