Böyle tartışırsak...

Cansu Dere, Radikal’e verdiği röportajda hakkında çıkan haberleri umursamadığını söyleyerek diyor ki;

Haberin Devamı

“Bazen günlük hayatını 50 kelimeyle geçiren insanların yazdığı şeyler canınızı sıkabiliyor ama ben bunları takmıyorum...”
Bu açıklamasını okuyunca üzüldüm...
Cansu gibi bu sektörde azımsanmayacak yol kat etmiş birine bu sözleri yakıştıramadım...
Hâlâ mı böyle tartışmaya devam edeceğiz?
Hakir görerek, önyargılarla, küçümseyerek, aşağılayarak...
Nereden biliyorsun günlük hayatını 50 kelimeyle geçirdiğini?
Nasıl vardın bu yargıya?
Yıllarca gazeteciler mankenlere aynı şeyi yaptılar.
Aşağıladılar, küçük gördüler, makara yaptılar...
Şimdi eski bir manken aynı şeyi magazincilere yapıyor.
O da yanlıştı... Bu da...
Mesela ben “Günlük hayatını 50 kelimeyle geçiren insan” klişesinin artık çok demode olduğunu söyleyip Cansu’nun başka bir argüman bulamamış olmasıyla kafa yapsam?
Yakışıksız değil mi?
Cansu Dere’nin yaptığı da yakışıksız işte.
Bu duvarları yıkmazsak aynı yerde döner dururuz...

Haberin Devamı

Adadan bildiriyorum

Hafta sonu Büyükada’da “Atlı faytonların yerine akülü faytonlar gelsin mi, gelmesin mi?” tartışmasının üzerine düştüm... Fikrimi peşinen söyleyeyim: Gelsin!
Hatta “Kesinlikle akülü faytonlar gelmeli” diyorum...
Çünkü adada tam bir fayton ve faytoncu rezilliği yaşanıyor.
Şimdi bana kızacaklar, adanın geleneğinden, atların ne olacağından bahsedecekler. Ben gördüğümü yazayım, kararı siz verin...
Hafta sonu hava daha yeni ısınmaya başlamıştı ama adayı leş gibi bir at pisliği kokusu kaplamıştı bile... Bir de yaz aylarını düşünün...
Belediye ne kadar temizlerse temizlesin, ne kadar yıkarsa yıkasın yüzlerce atın dışkısını, samanını, kokusunu yok etmesi mümkün değil. Edemiyor da... Ada resmen ahır gibi kokuyor...
Hadi bunu geçtim, yazın adada sayısı yüzlerce artan atlar kışın ne oluyor? Bir kısmı çöplerden besleniyor, çoğunluğu Adana’ya, Mersin’e satılmaya gönderiliyor.
Yeni sezona yeni atlar geliyor.
Atların neredeyse tamamı bakımsız, bir deri bir kemik.
O çelimsiz atların çektiği faytona binmeye utanırsınız, hayvana eziyet çünkü...
Bindiğimiz fayton yokuşu çıkamadı. Neden? Nalı düştüğü için...
Hayvanın nalını bile çakmayan bir faytoncu işte...
“Hayvanlara yazık, inelim” dedik, yürüyerek çıktık yokuşu.
Kaldığımız Köşk Orman butik bir otel, tepe bir yerde. Oraya çıkan fayton bulamadık...
Faytoncuların çeteleşmesini, kaba saba davranışlarını mı...
Hangi birini anlatsam...
Evet, Belçika-Bruges’da, Avusturya-Viyana’da da faytonlar var.
Ama atların her birinin bacağı benim boyum kadar. O kadar iyi bakılıyor, güçlüler ve besililer.
Ve daha da önemlisi; düz yolda gidiyorlar. Bizim zavallı çelimsiz atlar gibi adanın dik yokuşlarını tırmanmıyorlar.
Yaz ayları ada sakinleri için tam bir eziyettir.
Evlerine gidecek fayton bulamazlar.
İskelenin oralara kadar kuyruklar oluşur. Faytonlar
her yeri kaplar.
Bu mudur modern şehircilik?
Böyle bir rezillik gördünüz mü Bruges’da, Viyana’da?
“Adada faytonlar kalkmasın” demek kolay!
Kalsın da bu pisliğin içinde yaşamaya devam mı etsin adalılar?
Günümüz şartlarında fayton dayatmasının anlamı kalmamıştır adada...

Haberin Devamı

Fikir fabrikası

Adada hafta sonu ne yaptın diye soracak olursanız...
Fikir Fabrikası’nda işçi olarak çalıştık.
Medya üzerine lafladık, gazeteciliğin geleceği üzerine kafa yorduk...
Sabah kahvaltılarından, akşam yemeklerine uzanan saatler boyunca...
Medya dışında ikinci gündem maddemiz de yukarıda görüldüğü üzere faytonlardı zaten!

Faytonlar sembolik olmalı

Bu yüzden adada akülü faytonları destekliyorum.
Temiz, hızlı, çok daha modern olduğu için... Hayvanlara eziyet yapılmayacağı için...
Fayton çirkinliği biteceği için...
Adada eziyet sona ereceği için...
Elektrikli motorlara da izin yoktu bir süre öncesine kadar, fayton dışında sadece bisiklet vardı ulaşım aracı olarak.
Adanın yaşlılarını neden düşünmüyorsunuz?
Bugün bazı ada sakinlerinin kullandığı elektrikli motorların hiçbir zararı olmadığı ortaya çıktı.
Elektrikli faytonların da olmayacaktır.
Ama buna rağmen adada 15-20 tane sembolik fayton kalmalı.
Sahil tarafında gezinti yaptırabilecek, adanın kültürünün hatırlatacak faytonlar olmalı.
O faytonlar da denetlenmeli...
Atları bakımlı ve sağlıklı, sürücüleri güler yüzlü, bakımlı olmalı.
Adaya yakışan da budur.
Bunu Büyükşehir’e bağlı Ulaştırma Koordinasyon Merkezi’nden (UKOME) önce Adalar Belediyesi gündeme getirmeliydi.

Yazarın Tüm Yazıları