Katil geliyorum diyor

Dün bir okur dostumdan aşağıdaki e-postayı aldım. Geçen yıl yazdığım bir internet sitesinin hala yayında olduğunu ve hatta çok daha ileri boyutlarda sapıklık içerdiğini anlatıyordu Aysel;

Haberin Devamı

"Tepkisiz bir toplum olduk. Defalarca beni koruyun diye dilekçe veren kadınlar sapık kocaları veya sevgilileri tarafından öldürülüyor. Aylar önce sizin yazılarınızdan dolayı takip ettiğim bir internet sitesi için yazıyorum bunları. Sapık bir katil sizin yazdığınız günden sonra kendini oldukça aşmış. O zamanlar daha masumdu sanki şimdi bu sapık tsunami gibi geliyorum diyor. Ölüm ülkeye çöreklenirken savcılar uyuyor.

Lütfen sizin yazılarınızdan sonra sürekli takip ettiğim http://www.seri-katil.com sitesine girip rezaleti, şerefsizliği görün.

Aysel "

Bunun üzerine dayanamadım, girdim tekrar seri katilin sitesine. Gerçekten de katilimiz dolu dizgin cinayetlerini ve bundan duyduğu zevki anlatmaya devam ediyordu. Kendince de neden bu hale geldiğini sorguluyordu. İşte siteden birkaç çarpıcı cümle katilin ağzından aynen aktarıyorum;

Haberin Devamı

"Hayvan öldürerek mutlu olan bir çocukluk yaşadım ben"

"İlk bebek cesediyle 5-6 yaşındayken tanışmıştım.. Bir yaz günü babaannem avuçlarıma bir bebek cesedi tutuşturup "git bunu göm" demişti."

"Babasının anasıyla cinsel ilişki kurduğu anlara kezlerce şahit olan bir çocuk mudur seri katil?"

"Bir köpeği diri diri gömdüğümde verdiği tepkiyi merak eder olmuştum. Bu bende takıntı haline gelmişti."

"Homoseksüel veya fahişe ruhlara kin midir seri katillik?"

İşte böyle bir ruh hastası, internette fütursuzca cinayetlerini anlattığı kitabını pazarlayabiliyor.

Bu konuda ne yapabiliriz diye avukat Merve Gürcan'a da danıştım.  Benim yazımın zaten açık bir suç duyurusu olduğunu ve savcıların kendiliğinden harekete geçmeleri gerektiğini ancak iş yoğunluğundan dolayı yazıyı gözden kaçırabilecekleri için bir dilekçeyle de savcılığa suç duyurusunda bulunmakta yarar olduğunu belirtti. Yanı sıra bu bir internet sitesi olduğu için http://www.tib.gov.tr/ adresine de şikayet edebileceğimizi belirtti. Ben ettim, lütfen sizler de bu katili şikayet edin benim canım okur dostlarım.

Bir ricam da bu siteye boş yere tıklayıp adama popülerite kazandırmamanız, zaten fotoğraflara bakmaya bile katlanamayacağınızı garanti ederim. Ben bakarken içim kalktı resmen, kusmamak, bu adamı bulup yakasına yapışmamak için kendimi zor tuttum.

Haberin Devamı

Sizler de bana yazın benim canım okur dostlarım. Özellikle psikolog olanlarınız yazar ve bu katile karşı nasıl davranmak gerektiğini anlatırsa sevinirim.

Aşağıda geçen yıl bu konuda yazdığım yazıyı tekrar paylaşıyorum okumayanlar ve unutmuş olanlar için:

SERİ KATİL

Bugün bir mail geldi Yaşar Berberoğlu diye birinden. Bana sitesinin adını vermiş, yukarıda yazılı olan sitesinin adını.

Kendisi eskiden zabıtaymış, sokak hayvanları toplayan ve onları katleden biri. Kitabında onları nasıl katlettiğini yazmış. Bu adamı karısı katil ruhlu diye boşamış. Yazdığı kitabın tüm gelirini sokak hayvanlarına adamışmış.

Alın işte size vahim bir örnek daha, aşağıda da kitabından bir parça. Şimdiden söyleyeyim “Bu yaptıklarımdan üzgünüm, beni hasta etti” falan gibi yorumlarını kaale alamıyorum Yaşar Bey. Bunları yazmışsın ya, bana göre senin ruh sağlığın hiç normal değil, acilen psikolojik destek almalısın.

Haberin Devamı

 
NOT: Buradan savcıları da göreve davet ediyorum. Bunları yazan insan suç işlemektedir. Üstelik bugün hayvan öldürdüğünü bu kadar açıklıkla, haz alarak yaptığını söyleyen, yarın bir çocuğa da rahatlıkla zarar verebilir.

 
Mutluluk dansları bıçakla kesilir gibi dururdu.
Önce titremeye başlarlardı.
Ardından soluk almaları zorlaşırdı.
"Çok acı çektiğimi görebiliyor musun?"
"Beni kurtarabilir misin?" der gibi bakarlardı.
"Lütfen bana yardım et"
"Ben sana ne yaptım ki bana bunu yaptın?" der gibi bakarlardı.
Garip bir tat alırdım onların yalvarmalarından.
Onların gözlerindeki dehşeti ve yalnızlığı gördükçe; havada kanatlarını çırpmadan süzülen bir kartal kadar huzurlu ve güçlü hissederdim kendimi.

Haberin Devamı

Bazıları çığlık çığlığa can çekişirken
Bazıları hafif ve kesik iniltilerle
Bazıları da sessizce ölürdü
Nedense hepsi ağlardı can verirken.
En çok da denetimsiz ve kuduz bir panik yaşarlardı.
Bakışları bir bilmece gibi olurdu hep."
        * * * *

"Kıyma yetsin diye daha az atardık;
O zaman daha zor ölürlerdi."

"Yavruları zehirli kıymadan yemesin diye onları patileriyle uzaklaştırmaya çalışıyordu. Ağzından kan gelirken can havliyle bebelerini kurtarmaya çalışması dehşet hüzünlü bir manzara oluşturuyordu. "

 
"Koynumdaki ipi çıkardım; ipi görünce onunla oynamasını istediğimi sanıp çekiştirmeye başlamıştı.
Ritmik bir şekilde dans edip bana sarılmak istiyordu sürekli.
İpin ucunu kement gibi halka yapıp tereddütsüz boynuna geçirdim.
Oyun oynarken birden orada asılacağını tahmin edemezdi elbette."
        * * * *
"Hayatım; bir şeyler biliyormuş gibi rol kesen ama asla bir halttan anlamayan psikiyatristlerin odalarında ve antidepresan ilaçların kölesi olarak geçti.
Tiklerimin, takıntılarımın, komplekslerimin esaretinden kalıcı olarak hiç kurtulamadım.
Ölümün rengini estetikleştirme mücadelesi içinde geçti yaşantım."

Haberin Devamı

"İlk bebek cesedini 5 yaşındayken mezarlığa götürüp tek başıma gömdüm.
Öldürmek bana güç veriyordu
Aşağılık komplekslerimi, yenilmişliklerimi bastırıyordum can aldığımda
Annemden, öğretmenden, arkadaşlarımdan, imamdan dayak yemenin ötesine geçip bir cana hükmetmeyi olağanüstü bir mutluluk kaynağı olarak algılıyordum."

Yazarın Tüm Yazıları