Burada Ben Affleck’le karşılaşabilirsiniz

Eski bir torna atölyesi olan 100 yaşındaki bu binayı geçen ekimde kiraladıklarını söyleyen Ali Gökhan: “Şarapçılarla dolu bir yerdi Karaköy. Hemen yan taraftaki Bağımsız Türk Ortodoks Kilisesi Vakfı’ndan Paşa Eren Erol bize çok yardımcı oldu. Bölgenin değişmesi için de emekleri büyük. Karşı köşeye bir Fransız lokantası açılıyor yakında. İleride bir tasarım mağazası, bir de galeri var” diyor.�
600 metrekarelik bir alanı kapsayan kafe uzun bir tadilat sonunda, yaklaşık 500 bin Euro’ya tamamen yenilenmiş. Mimar Gökmen Keskin imzalı dekorasyonda sanatçı Şükrü Düzgören duvar ve sütun dekorlarının uygulamalarını gerçekleştirmiş. Zeminde Hint malı karolar tercih edildiğini söyleyen Ali Gökhan, kafenin dekorasyonunun Karaköy denince akla gelenlerle uyuştuğunu düşünüyor: “Aslında güzel bir semt olmasına rağmen, kötü çağrışımları da var. İçeride bazı duvarlara hiç dokunmadık. Tornacı çırağının duvara yazdığı ismi boyamadık mesela. Bir anlamda semtle ilgili çağrışımları da hicvetmiş olduk. Tertemiz yapsak duvarları akşamları zaten yazı yazılacaktı.”

KAHVE AĞIRLIKLI MÖNÜ

Sokakta masaları olan kafenin üst katı sessiz alan olarak düşünülmüş. İsteyen kitabını okuyor, isteyen kablosuz internetten faydalanıyor. Julius Meinl ürünlerinin de satıldığı kafenin isim babası Ali Gökhan: “Julius Meinl’ın telaffuz etmesi zor. Bir kaybolup bir meydana çıkıyorum diye, babam bana hep karabatak derdi. O yüzden bu ismi seçtik. Hem Karaköy’le de kafiyeli.”
Mönü kahve ağırlıklı olsa da Julius Meinl’ın çayları da servis ediliyor. Ana yemek olarak çorba, sosis, şinitzel, makarna ve salata gibi hafif yemekler buluyor. Mutfakta harikalar yaratan Nişantaşı’ndaki Touchdown’un eski şefi Gökmen Keskin. Alkol bulunmayan kafede kahve ve çayların fiyatları 2-6 lira arasında.

ÜŞÜYENLERE SARILIYORUZ

Karaköy’ün altyapı sorunları olduğunu söyleyen Ali Gökhan, 50 yıldır bakım görmemesinden şikâyetçi: “Çevredeki çok güzel binalar depo olarak kullanılmış. Elektrik altyapısı için üç buçuk kilometre kablo döşettik. Tazyik yüzünden sağdaki musluğu açınca soldan akmıyor. Doğalgaz da yeni bağlanacak. Biz de üşüyen müşterilere sarılıyoruz mecburen!”
Ortalama 70-80 kişiyi ağırlayan mekânın ziyaretçileri genellikle Türkiye’de yaşayan yabancılar ve üniversite öğrencileri. Moda çekimlerine de ev sahipliği yapan mekân, Malezya yapımı bir filmde set olarak kullanılmış. Ayrıca bulunduğu Kara Ali Kaptan Sokak da ünlenmiş. Yapımcılığını George Clooney’nin, yönetmenliğini ve başrolünü Ben Affleck’in üstlendiği Argo filmindeki kovalamaca sahnesi de, yarın bu sokakta gerçekleşecek. Yani Karaköy Karabatak’ta Affleck ile karşılaşma ihtimaliniz çok büyük...�

ŞARAPÇIYI İŞE ALDIK

Her gün 08.30-20.30 arası açık olan kafede sekiz kişi çalışıyor. En şaşırtıcılarıysa Mustafa Kaya. Eskiden bu sokakta sabahtan akşama kadar şarap içen Kaya’nın ilginç bir öyküsü var: “Mustafa buralarda işsiz güçsüz dolanıyordu. Eskiden terziymiş. İngiliz Konsolosluğu’nun karşısındaki dükkânı bombalanınca bunalıma girmiş. Kendini şaraba vurmuş. İşe aldık, yövmiyesi sabah akşam 15’er lira. Toptan vermiyoruz çünkü hepsini bir anda harcıyor. Dükkânı açıp kapatıyor. Eşya taşınmasına yardımcı oluyor. Kendine çeki düzen verdi.” (212) 243 69 93