Bakın bir eşcinsel Türkiye’de neler yaşar

Pazar günkü “Zenne” röportajının yayınlanmasından sonra, bir sürü mail geldi. Bir tanesi çok ilgimi çekti. Çünkü madde madde, başından sonuna, bu ülkede bir eşcinselin başına neler gelebileceğini anlatıyordu. Sadece duygusal açıdan değil, bilgi verici olması yüzünden sizlerle paylaşmaya karar verdim. Çevrenizde varsa, sevseniz de sevmeseniz de, eşcinsellerin neler yaşadığını daha kolay anlayabileceğinizi umuyorum...

Haberin Devamı

1- Öncelikle şu konuda uzlaşalım. Eşcinsellik bir seçim ya da tercih değil. Tıpkı göz renginiz gibi, doğuştan gelir.
2- 5-6 yaşınızda bunu fark edersiniz ama kimseyle paylaşamaz, hatta kendinize bile itiraf edemezsiniz.
3- Daha o yaşlarda, büyük bir suç işlemişçesine utanç ve korku duyarsınız.
4- Feminen hareketleriniz varsa, okul hayatı sizin için tam bir işkence olacaktır. Yaşınız ilerledikçe, bu eziyetin sizin yüzünüze karşı yapılan dozu azalacak ancak arkanızdan yine dedikodunuzu yapmaya devam edecekler. Siz de üzülmeye...
5- Ama an gelip alışacaksınız, kimseyi takmamaya başlayacaksınız.
6- Aileniz de bu arada sizi sürekli deneyecek, sorgulayacak ve dikizleyecek! Ortalıkta bırakılan rujlara, topuklu ayakkabılara ilgi gösterip göstermeyeceğiniz, gizli bir göz tarafından sürekli izlenecek. Sürekli utanç dolu sorulara cevap vermek zorunda kalacaksınız.
7- Topluluk içinde televizyon seyrederken, ekrana bir eşcinsel çıktığında, etraftan gelen tepkiler, sanki size söyleniyormuşçasına yüzünüzü kızartacak. Bir an önce o ortamdan kaçmak isteyeceksiniz.
8- Okul ve mahalle arkadaşlarınız size lakaplar takacak. “Kız, kırık, top, yuvarlak, tekerlek” gibi. Onlar sizi dışlayacak, siz de defalarca ağlayacaksınız.
9- Herkes sizi, “içine kapanık, sessiz, uslu” olarak nitelendirecek, oysa sizin bir şeyleri gizleme çabasında olduğunuzu kimse fark etmeyecek.
10- Ergenlikle birlikte, sorunlarınız daha da büyüyecek. Her genç gibi. Artık önünüzde keşfedilecek bambaşka dünyalar olacak. Yalnız olmadığınızı, sizin gibilerin de varlığını ve kendilerini gizlediklerini fark edeceksiniz. “Demek ki, yalnız değilmişim!” diyerek, bir süreliğine rahatlayacaksınız.
11- Amaaaa zaman gelecek, gizlenebilmek çok daha zor olacak. Zorluktan da öte, artık ağır gelmeye başlayacak. Önce, kendinizi kendinize karşı aklamakla uğraşacak sonra kendinizi kabullenme sürecine gireceksiniz. Kabullenebilirseniz şanslısınız, artık gizli bile olsa bir kimliğiniz var demektir.
12- Ne kadar baskılamaya çalışsanız da, cinsel dürtüleriniz ortaya çıkmaya başlayacak. Rüyanızda öpüştüğünüz bir kadın değil, bir erkek olacak mesela.
13- İçinizde birtakım şeyler çığ gibi büyümeye başlayacak, artık paylaşıp rahatlamak isteyeceksiniz. İnternetiniz varsa ve şanslıysanız, kimliğinizi gizleyerek, birileriyle yazışacaksınız. Onlar sizi bir miktar rahatlatacak ancak bu defa da korkularınızı artmaya başlayacak.
14- Ne var ki gerçek hayatta size, komedi dizilerindeki gay karakterlere davranıldığı gibi davranılmayacak! Taciz edilecek, dışlanacak, tehdit edilecek, hatta dayak bile yiyeceksiniz.
15- Ergenlik bitimiyle birlikte ilk cinsel deneyiminizi yaşayacaksınız. Belki daha erken belki daha geç. Âşık olduğunuzu sanacaksınız. Hayatınız “O” olacak birden. Fakat o günün birinde, sizi hiç hesaba bile katmadan çekip gidecek. Mahvolacaksınız. Çok geçmeden hayatınıza başka biri girecek, tekrar tekrar kalbiniz kırılacak. O kadar ki, artık kırılabilecek kadar büyük parça dahi kalmayacak. Taş kalpli olup siz de başkalarını kırmaya başlayacaksınız.
16- Eşcinsel mekânları keşfedecek, yeni arkadaşlar edineceksiniz. O kadar çok arkadaşınız olacak ki, kendinizi ünlü zannedeceksiniz. Bir nevi geçmiş yılların hıncını alacaksınız bu dönemde. Herkes peşinizden koşacak. Sonra çoğunun boş olduğunu fark edip, daha çok acı çekeceksiniz.
17- Hayatın hiçbir şeyi karşılıksız vermediğini, tattığınız mutluluk kadar acı çektiğinizi bilecek, mutlu olduğunuz anlarda bile korkup üzüleceksiniz.
18- Artık arkadaşlarınıza gay olduğunuzu söylemekte bir mahzur görmeyeceksiniz. Şaşıranlar olsa dahi, genelde olumlu tepkiler alacaksanız. Destekleyecekler sizi.
19- Artık insanlara kendinizi kabul ettirmeye çalışmayacaksınız, sizi kabul eden insanları hayatınıza alacaksınız.
20- Hayata farklı bir pencereden bakacaksınız. Cinsiyetsiz, kimliksiz tamamen özgürce.
21- Derken, önünüze evlilik ve askerlik gibi iki önemli kâbus çıkacak.
22- Askerlik yapmayı tercih ederseniz, taaa en başa dönüp, okul çağlarındaki gibi dışlanmaları, baskıları göze alacaksınız demektir. Ya da eşcinsel olduğunuzu açıklayacak, bunu kanıtlayacak ve duvarınıza asabileceğiniz pembe bir tezkereye sahip olacaksınız. Bu süreçte tahmin edemeyeceğiniz kadar aşağılanacaksınız. Eşcinselliğiniz, geri dönülmez bir şekilde belgelenmiş olacak artık. Kendinizi küçük düşmüş, fişlenmiş ve sanki ikinci sınıfmışsınız gibi hissedeceksiniz.
23- Diyelim askerliğinizi yaptınız, bu defa da ailenizin “Hadi artık evlen!” baskıları artacak. Önünüzde üç seçenek olacak: A-) Evlenmeyi reddedip, ailenize gay olduğunuzu açıklayacaksınız. B-) Evlenmeyip durumu idare edeceksiniz. Yani gay olduğunuzu gizleyeceksiniz. Ama bu sefer de, “Neden evlenmiyorsun?” baskılarıyla baş etmeyi göze alacaksınız. C-) Hem kendinizi hem karşınızdakini mahvedecek, evleneceksiniz. Ailenizi mutlu edeceksiniz ama boynunuza bir ip takıp, kendinizi asmış olacaksınız.
24- Bunca şeye rağmen eşcinsel olmak, gerçekten bambaşka bir bakış açısı kazandırır size. Ne erkek ne kadın gibi bakarsınız hayata. Kadınların şefkatini, duygusallığını, mantığını, anaçlığını, erkeklerin gücünü, özgürlüğünü alır, farklı bir karışım olursunuz. Özendirmiyorum, sadece kendi fikrimi, yaşadığımı söylüyorum. Lütfen kimse bu yazıyı okuyarak eşcinsel olmasın!
25- Ve unutmayın herkesin, hepimizin çevresinde eşcinseller var. Çocuklarınızın da eşcinsel doğmayacağını garanti edemezsiniz. Sevmeseniz de yargılamayın...

Yazarın Tüm Yazıları