Yetiş Ayşe

Haberin Devamı

GÖKMEN’E YETİŞTİK, O ARTIK HASTANEDE TEDAVİ OLUYOR

Geçen haftalarda aşağıdaki epostayı yayınladım.
Hastamızı hiç bir hastane kabul etmiyordu. Konuyla ilgili olarak Sayın Bakanımızdan yardım istedim. Her zamanki gibi bizi kırmadı ve konuya el koydu.

Şimdi Gökmen’in bir devlet hastanemize yatışı sağlandı ve bakımları başladı çok şükür.

Bu bir başlangıç zira tedavisi mevcut durumu gereği zorlu bir süreç gibi görülüyor ama iyileşeceğine inancım sonsuz.

Emeği geçen herkese özellikle de Sayın Bakanımız Selma Aliye Kavaf’a teşekkür ederim. Gökmen’e de acil şifalar diliyorum. İnşallah bir an önce sağlığına kavuşur.


Daha önce yayınladığım ilgili eposta:

UMARIM YETİŞİRSİN AYŞE ABLA

Merhaba Ayşe Abla
Kolon kanseri olan bir arkadaşımız var. Çalıştığım özel şirketten bir arkadaşımın ev arkadaşı, kendisi kolon kanseri. Tedavi olmuş ve hastalık 1 sene önce tekrarlamış.
Kendisi çalışamıyor (geçirmiş olduğu operasyonlar nedeni ile)
Aile desteği de yok.(Hatta ailem diyebileceği kimse yok)
Para yok, pul yok doğal olarak; “Yaşam hakkın da yok” deniliyor.
Yeşil karta başvuruyor, kabul edilmiyor.
Hastaneler onkoloji servisleri ayrılmış ölüm riskin yüksek diye oradan oraya sevk ediliyor. Eee edilse ne olacak, sağlık para gerektiriyor, sadece bir hastane alırız diyor ama bilmem kaç ay bekletiyor.
Kısacası sen zaten öleceksin be kardeşim çek acını öl, işte bizim sana bakacak ne doktorumuz var, ne sağlığımız. Paran da yok ki reklamımız olsun deniliyor arkadaşımıza ve elimizden bir şey gelmiyor.
Bugün konuşurken ben Hürriyet okurum Ayşe Aral ilgileniyor bu durumlarda elimizden bir şey gelmez belli ki torpil işliyor ama bir şansımızı deneriz dedim, sana bu maili atmaya karar verdim.
Durum vahim mi dersen, evet çok vahim lavaboya bile gidemeyen bir insan var. İstiklal’de ona sahip çıkan arkadaşlarıyla yaşıyor, ambulans bile almıyor ama öldürmeyen Allah da öldürmüyor işte. Tedavisi varken tedavi de olamıyor.
Dilerim bu Gökmen için bu sefer yaşam’a yetişirsin Ayşe Abla
Sevgiler.
Detaylı bilgi almak istersen ev arkadaşın telefon numarasını veriyorum
 
CEVAP: Şimdiden geçmiş olsun. Sağlık konusunda bu sistemi aklım almıyor. Hasta insan önce tedavi edilir sonra para alınacaksa alınır. Hatta hiç alınmasa tabi ki çok daha da güzel olur. Ama paran yoksa hizmet de yok mantığı sözkonusu bile olmamalı.
Buradan okur dostlarımıza duyuralım ki belki bir hastane tedavisini üstlenmek ister. Ben de bu arada gerekli temasları yapayım. Bana daha detaylı bilgi vermenizi rica ediyorum.

…………..

Haberin Devamı

 ÜÇÜZ BEBEKLERİME YARDIM

Haberin Devamı

Merhaba Ayşe Abla,
Bu maili arkadaşım vasıtasıyla yazıyorum. O bahsetmese hiç haberim yoktu. Kısadan anlatayım sana ablacığım durumu.
Ben 38 yaşında, 3 çocuk annesiyim; 2 kız 1 erkek.

15 yıl bebek hasretiyle yandık eşimle, çalıştık, didindik. 15 yıllık bütün birikimimizi tüp bebek yapmaya karar verdik.

Allah’ım bize 3 tane yavru nasip etti. Ağustosta 2 yaşına girecekler.
Çocuklar olunca işten çıkmak zorunda kaldım, eşim de tekstil atölyesinde çalışıyor ama sürekli olmuyor işleri.
Aldığı maaş da bize yetmiyor, kredi çektik kira borçlarımızı ve kredi borçlarımız vardı karttan bez mama vs. gibi şeyler almıştık.

Ödeyemeyince de iyice birikti şimdi onları da ödeyemedik. 7000TL’sına yakın borcumuz var.
Ev sahibi evimden çıkın diyor gerçi ona da bir şey diyemiyorum, bizi çok idare etti zaten aldığı maaşla geçinen kadın.
Kaymakamlığa başvurdum çocuklarıma ayda 100 liralık gıda çeki veriyordu.
6 ay boyunca aldım ama kesildi artık borçlar bizi çok zorluyor maaş aldığı an gidip en azından asgarileri ödüyor hacizlik olmayalım diye iyice tükendim artık üç çocuğu bırakıp hiç bir işe gidemiyorum.
Borçlar bizi çok yordu ne olur abla yazımı yayınla belki bir yardımsever bize yardım etmek ister çocuklarımın resmini sana ekte gönderiyorum ama yayınlamazsan sevinirim.
Sen gör hayırlı haberlerini bekliyorum
E.

CEVAP:
…………….

Haberin Devamı


ÜNLÜ İSİMLER OTİZMLİ ÇOCUKLAR YARARINA BİR ARAYA GELİYOR

Otizm hastalığında erken tanı ve bilinçlendirme projeleri kapsamında, toplumda farkındalık yaratmak amacıyla
31 Mart perşembe günü saat 19.00’da otizmli genç yeteneklerin piyano resitaliyle gerçekleşecek etkinlikte ünlü isimler otizmli gençlere destek olacak.

Dünya otizm farkındalık ayında İstanbul, adından uzun süre söz ettirecek bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Aralarında, kurtlar vadisi dizisi ile büyük çıkış yakalayan pana film yönetim kurulu üyeleri, ünlü akademisyen, psikolog ve yazar  Üstün Dökmen, kadın sığınma evleri kurucusu Serpil Tamur, Türkiye’nin ilk yetenek keşfi ve yönetimi ajansının kurucu ortağı ve yöneticisi olan Gaye Sökmen ve listeleri alt üst eden “kadınlar sağdan erkekler soldan” kitabının yazarı Aşkım Kapışmak’ın da bulunacağı pek çok ünlü isim gecede yer alarak otizmli çocuklara destek verecek.

Haberin Devamı

Jale Sezgin sanat merkezi tarafından düzenlenen bu anlamlı gecenin sunuculuğu, davranış bilimleri ve iletişim uzmanı ünlü yazar Aşkım Kapışmak tarafından gönüllü olarak gerçekleştirilecek ve gece boyunca otizm farkındalığının altı çizilecek. Yine Aşkım Kapışmak’ın sunuculuğunu yapacağı açık arttırmada engelli öğrencilerin el sanatları sergisindeki ürünler satılacak ve geceden elde edilen tüm gelir otizmli ve özel eğitim gerektiren çocuk ve gençler için verilecek eğitim burslarında kullanılacak.

Çocuklarımızın ve gençlerimizin yeteneklerini eğitim ile ortaya çıkarabilmekte sanatın ne kadar büyük rol oynadığının gösterileceği gece 31 Mart perşembe akşamı saat 19.00’da Ataköy Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek.

Haberin Devamı

Eğer siz de bu anlamlı gecede yer almak, otizmli gençlerimize destek olmak istiyorsanız; 2 Nisan akşamı Ataköy Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde buluşalım, onlara yardım elini uzatalım.

*konu hakkında hazırlanmış basın bülten ve görselini ekte bulabilirsiniz,
İyi çalışmalar

Ecem Akgün

CEVAP: Çok anlamlı bir etkinlik, umarım gerekli ilgiyi görür. Tüm otizmli miniklere sevgilerimi gönderiyorum.

………..

Neşadiye Ersan

Bir şeyi atlıyoruz ama neyi? Bu çocuk sitenin çıkışlarını gören mobesede görünmüyor.  Son görüştüğü arkadaşları bir şey bilmiyor.  Gün içinde şüpheli araması yok (emniyete ve bize göre).  Ehliyet, kimlik, para kartları evde.  Kaybolduktan 15 gün kadar sonra (yanlış hatırlamıyorsam) kaybolduğunu bilmeyen bir arkadaşı oturduğumuz sitenin yakınında minibüste karşılaştığını - konuştuğunu söylüyor.  Yine mobese de yok.

 Tek derdi 1,5 ay evvel aldattığı için ayrıldığı erkek arkadaşı (arkadaşları da doğruluyor bu bilgiyi).  Ailemizde dayak, baskı, hakaret mümkün değil. Yok.  Savcısı, polisi çıkar gelir dedi.  Gelmedi.  Sadece biz değil, eş - dost - komşu herkes ama herkes bir çocuk için “rızasıyla gitmemiştir Neşe” der mi? Diyor. Kâbuslardan uyanamıyorum. Yoksa Neşe de Kayseri'deki çocuklar gibi mi bulunacak?

Gözünün içine bakardık.  Biz nerede yanlış yaptık - yapıyoruz? İç işleri bakanlığı, valilik, büyükşehir belediyesi vs. kurumlara dilekçe verdik (bu gün).  Atv ana haber'e çıktık, kayıp programlarına katıldık.  Ama ses yok.  Delirmek iş bile değil.

Lütfen size yalvarıyorum Neşe'nin dosyasıyla ilgilenin.  Böyle yaşanmaz.

İlknur Ersan

CEVAP: Sevgili İlknur ben de Neşadiye bulununcaya kadar köşemde yayınlamaya ve elimden geleni yapmaya devam edeceğim. İnşallah en kısa zamanda hayırlı haberler alınır.

Neşadiye hakkında yayınladığım ilk yazının linki aşağıda, fotoğrafları da mevcut. Lütfen bu kızı görenler bana ve/veya ailesine ulaşsınlar. Bir genç kızın hayatı sözkonusu.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/16343147.asp

…………………
 

ERKEK ARKADAŞ


Ayşe abla nasılsın?

Ben çok karışığım Ayşe Abla, ne yapacağım bilmiyorum. En doğrusu sana anlatmak.
Benim 10 aydır bir erkek arkadaşım var, onu çok seviyorum ama çalışmıyor. Ne doğru düzgün gezebiliyoruz, ne de görüşebiliyoruz. Allah’tan evlerimiz yakın, o şekilde görüyorum. Toplasam 3-5 kere dışarı çıkmışızdır. Ama ben istiyorum ki sevgilim elimi tutsun, çıkarsın beni gezelim.
 
Görelim, hayatı birlikte yaşayıp, tat alalım. Evlilik için çok erken ama çalışmadığı için evlilik de düşünmüyor. Ne yapacağım bilmiyorum. Ayrılık lafının geçmesi bile beni üzüyor. Başka bir açıdan bakınca beni seven biri var daha mantıklı her şekilde beni mutlu eder. Ama şu an aşk, sevgi yok ona karşı. Sence ne yapmalıyım? Ne olur bana bir akıl ver, yol göster.

T.

CEVAP: Sevgili T, kaç yaşında olduğunu yazmamışsın ancak evlilik için erken demenden yaşının oldukça küçük olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden acele etme herhangi bir karar vermek için.
Ancak 10 aydır çalışmadığına göre arkadaşını dışarı çıkmak için zorlamaman gerektiği ortada.
Burada sorun onun çalışmak isteyip istememesi. Herkes dönemsel olarak işsiz kalabilir ancak baba parası yiyip, ekmek elden su gölden yaşayayım, iş bulsam ne olacak diye işsizliği meslek haline getirmişse o zaman onunla fazla vakit kaybetmemelisin.
Zaten anladığım kadarıyla onu çok da sevmiyorsun sanki. Hayatının en güzel yıllarını çok da sevmediğin biri ile harcaman ileride pişman olmana neden olacaktır.
Bir süre kafanı dinlemen belki daha sağlıklı düşünmene yardımcı olur. Diğer alternatifi de kafanda değerlendirebilirsin bu süreçte ama hayatta sadece bu iki genç yok unutma. Bazen yalnız kalmak güzeldir.


PPD TESTLERİ HAKKINDA

Ayşe Hanım merhaba,

Yazdığınız yazılarınızı takip eden binlerce okurlarınızdan biriyim. Yardım severliğiniz, doğallığınız sizleri bizlere yaklaştıran yönleriniz, yazılarınızı keyifle takip ediyoruz, birçoğundan çok eğlendiğimizi de belirtmek isterim.

Yardımlaşma köşenizdeki insanlarımızın yaşadığı olaylar da bir o kadar üzüyor insanı, ancak hayat bir bütün iyisini de kötüsünü de her koşulda sunuyor. Bunlarla başa çıkmayı galip çıkmayı da öğretiyor.

Sizinle paylaşmak istediğim ve köşenizde bu konu hakkında bir araştırma yapmanızı gerektiren bir konu var.

Ofisimde çalışma arkadaşımın iki hafta önce 7 yaşındaki kızı rahatsızlık geçirdi. Boğazları şişmiş, yüksek ateşli ve öksürünce tükürüğünden kan geliyormuş. Özel hastanelerden birinde muayene için götürüldü. Doktor önce soğuk algınlığı teşhisi üzerinde durmuştu, birkaç test istemiş bu testler sonucunda da boğazında ve iç organlarının bir kısmında öbek öbek kırmızı lekelerle karşılaşmış ve teşhis olarak verem olabilir şüphesi üzerinde durmuştu.

Buraya kadar her şey normal, doktora gidersin teşhis konulur bundan sonra tedavi konusunda ne yapman gerekirse bunları uygularsın.

Doktor ppd aşı yaptırılması gerektiğini belirtiyor. Bu aşıyı sağlık bakanlığı bir tek verem savaş dispanserlerine ilacı gönderiyor ve bir tek burada aşıyı yaptırabiliyoruz.

İşin ilginç yanı İstanbul’daki birçok verem savaş dispanserlerini arıyoruz, aşı ellerinde var mı yaptırabilir miyiz şeklinde elimizde yok diyorlar. Peki, ne yapmamız gerekiyor dediğimizde Sağlık Bakanlığı’ndan ilacın gelmesini beklemeniz dışında bir şey yapamazsınız diyorlar.

Sağlık Bakanlığı’ndan gelen ilaç sayısı 10 ise o gün için müracaat eden kişi sayısı 500 oluyormuş. Aramadığımız yer kalmadı .(K. Çekmece, Bahçelievler, Bağcılar, Zeytinburnu)

En son küçük yerlerde bulabileceğimizi düşündük tüm ofis çalışanı arkadaşlarımız dayanışma içerisinde telefonlarla birçok yerle görüşme yaptık. En son Bandırma’da bulduk. Yani düşünün bir aşıyı bulup vurdurmak ve sonucunu almak en az 2 gün alıyor, tedaviye başlamak için sonuç alınması nerdeyse bir haftanıza mal oluyor. Her günde bu aşı vurulmuyor kimi dispanser pazartesi, çarşamba, kimi dispanser salı ve perşembe vuruyorlar. Sonuç 2 gün sonra veriliyor yayılım durumuna göre tedaviye başlanıyor.

Torpillerle iş bitirmeye çalışan toplum haline getirildiğimiz için Bandırma’ya gitmeye gerek kalmadan İstanbul’da bir dispansere yaptırdık.

Sağlık bakanlığı ppd aşısına bu kadar ihtiyaç duyan hasta varken neden sınırlı sayıda gönderdiğine anlam veremiyorum. Sanırım ithal aşılar olmasından kaynaklanıyor olabilir mi? Peki çaresiz durumda kalan, hakkını arayamayan veya tanıdık bulamayanlar bu konuda ne yapıyorlar? Bu yaşadığımız bir olumsuzluktu biz bir şekilde aştık ya aşamayanlar için Sağlık Bakanlığı’nın bir çalışması var mı?

Bu konuya eğilmenizi rica ederim.

Saygılarımla,

Naciye

 CEVAP: Bu bir lüks ya da yapılmasa da olabilecek bir şey değil. Bir hastalığın tedavisi için zorunlu bir ilaç, nasıl oluyor da yeterli sayıda bulunamıyor anlamak mümkün değil.
Bu konuyu araştıracağım, bilgisi olanlardan da cevap bekliyorum.
Minik kızımıza da acil şifa diliyorum ve sarılarak öpüyorum. Geçmiş olsun.

……………..


 LÜTFEN YETİŞ AYŞE
 

Sevgili Ayşe,

Size bu emaili yazmadan önce çok düşündüm, daha sonra ‘ne olur ki, en kötü ihtimalle içimi dökmüş olurum’ diyerek yazmaya karar verdim.

İsmim S., sekiz sene A.B.D’de yaşadıktan sonra 2010’da yurda geri döndüm. Yurt dışına gitme nedenim İngilizce öğrenip, yüksek öğrenimimi orda tamamlamaktı.
Uzun bir süredir orda yaşayan, dünya iyisi, dayımın desteğiyle orada okuyup hayatımı kurtarabileceğimi düşündüm. Ben oraya gittikten kısa bir süre sonra dayım iflas etti. Türkiye’ye dönmek yerine orda kalıp, kendi imkânlarımla yaşayıp okumaya karar verdim.

Sekiz sene boyunca bin bir zorlukla baş edip, şükürler olsun ki, sonunda üniversiteyi bitirdim. Yaşadığım her zorluğa ailemin manevi desteği ve gelecek iyi günleri düşünerek göğüs gerdim.

Haftada 60 ila 80 saat arası çalışıp aynı zamanda full time okula gittim. Türkiye’ye döndükten bir süre sonra iş aramaya başladım.

Şans burada bana yapacağını yaptı ve çaldığım kapılar bir bir yüzüme çarpıldı. İyi bir üniversiteden eğitimim var, İngilizcem iyi fakat orada çalışarak harcadığım zamanda geçen yıllar, yaşadığım stres ve troid problemi nedeniyle aldığım kilolar, benim burada işe girmeme engel oldular.

Türkiye’de iş tecrübesi olmayan, 30 yaşında, obez ve tüm hayalleri başına yıkılmış bir insan olarak kala kaldım. Ne iyi konumda tanıdıklarım var, ne de iş görüşmesine gidebileceğim sütun gibi bacaklarım.

Bir sürü iş başvurusunda bulunduğum halde görüşmeye bile çağırılmıyorum. Ya yaş dolayısıyla, ya sektör tecrübesizliği ya da kilom nedeniyle fırsat bile tanınmıyorum.

3 aydır bir firmanın teknik servisinde, hiç eğitim gerektirmeyen bir işi sırf aileme daha fazla yük olmamak adına yapıyorum. Diyeceğim o ki, sizden eğer mümkünse, eğitimimi, bilgi, becerilerimi ortaya koyabileceğim kurumsal bir şirkette işe girebilmek için yardım talep ediyorum. Daha fazla harcanmak istemiyorum.

Daha anlatacak, söylenecek çok şey var fakat sizi daha fazla bunaltmak istemiyorum. Emailimle birlikte ekte özgeçmişimi ve iletişim bilgilerimi gönderiyorum ve ‘Yetişin Ayşe Hanım’ diyorum.

Sizden gelecek haberleri sabırsızlıkla bekliyorum. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim, eğer elinizden bir şey gelmezse de canınız sağolsun. Okumak için ayırdığınız zamana çok teşekkür ediyorum. Nişanlınıza geçmiş olsun dileklerimi gönderirken, sizi güzel yanaklarınızdan öpüyorum.

S.
CEVAP: Sevgili S. öncelikle geçmiş olsun. Bildiğim kadarıyla bu troidin tedavisi mümkün. Öncelikle tedavini yaptırıp, gerekirse ameliyat olup sağlığına kavuşman gerektiğini düşünüyorum. Böylece moralin de yerine gelecektir.
Bunun dışında senin gibi iyi eğitimli bir insanın sırf fazla kilosu var diye iş bulamayacağına inanmıyorum. Mutlaka sana göre bir iş vardır. Okur dostlarımdan bu konuda destek bekliyorum.

………………

ELEMAN ARAYIŞI


Günaydın,
İtü kosgeb firmalarının birinde

2000TL net maaşla çalışmak üzere elektronik, elektronik-haberleşme veya kontrol mühendisi niteliğine sahip bir elemana ihtiyacımız bulunmaktadır.
Yardımcı olabilirseniz çok seviniriz.

Yrd.doç.dr. Metin yazgı
Itü elektronik-haberleşme müh. Böl.
E-mail: yazgim@itu.edu.tr


……………….

 

ÖKSÜZLERE YARDIM

Merhaba,
28.03.2011 p.tesi günkü yetiş Ayşe yazınızda öksüzlere yardım baslıklı yazıya istinaden yazıyorum. Öksüzlere bakan amcanın dedeleri oluyor galiba telefon numarasını rica edebilir miyim?
Çok teşekkürler, iyi çalışmalar.
E.

Cevap: iletişim bilgilerini gönderdim sevgili E. her zamanki gibi harikasın, öpüyorum seni.


……………..


45-60 YAŞLARINDA EŞ ARIYORUM

Saygıdeğer Ayşe Aral,


Merhabalar saygıdeğer, muhterem memleketimizin; medar-ı iftarı kıymetli kardeşim Ayşe hanımefendi.

Sizlere ulaşmayı tam 5 aydır tereddüdü bir kenara atıp, size özenle önemle güvenerek, benim de çok büyük bir yardımınıza ihtiyacım var.

Her ne kadar geçerli bir sebep de ( benim için hayat dönüm noktası ) nasıl açıklayacağımı kelime kurmada şaşırıyorum.

Cümleyi bırak, evet utanarak yazıyorum. Sizden ricam gurbette yalnız yaşıyorum. Boşanalı sekiz seneyi geçmekte; sizlerin aracılığı ile muhterem Atatürk görüşlü, modern, asil bir hanımefendi ile tanışmak istiyorum.
Sakın, bu mevzuuma darılmayınız, katiyetle zihninizden en ufak bir virgülün dahi geçmesini istemem.
e.mail adresim sizde kalsın. Gelen e.mailleri siz denetlersiniz. En önemli durum 45 en az 60 en fazla isteğim yalnızca bir hanım efendi tanımak devamlı e.maille hayat arkadaşı pekiştirme sağlamlaştırma. Sayenizde.
Değinmek istediğim en büyük kişiliğinizse tüm insanoğluna gösterdiğiniz uğraş, çaba, gayret, tüm yardımseverliliğinizle dünyaya örnek gösterilecek kişiliğe sahip olduğunuzu daha ilk yazınıza ulaştığım an bravo kadın halinle çok büyük bir probleme ( milletin dertlerine ) yaptığınız yardımların gerçekte inanılmaz derecede hem çok çok sevindim hem de çocuk gibi ağladım.

Allah yolunuzu açık tutsun başarılarınızın, kariyerinizdeki yükselme grafiği her geçen gün artması dileklerimle sıhhatli-huzurlu-neşeli, nice uzun yıllar dileklerimle saygınlığımın yüceliği ile sonsuz teşekkürle, selam eder hürmetlerimi sunarım. Allah daima sizleri korusun.

Sizleri candan takdir eden kardeşin, Hasan 

CEVAP: Hasan Bey, ilk defa böyle bir talep geldi Yetiş Ayşe’ye. Bakalım sizinle tanışıp evlenmek isteyen bir okurumuz çıkacak mı ben de merakla bekliyorum. Belki hayırlı bir işe vesile olur epostanız.
…………..

KIYAFET YARDIMI

Ayşe Hanım, (biliyorum hanımlı ve sizli konuşmayı sevmiyorsunuz ama ilk defa yazdığım için )

Sizi o kadar yürekten kutluyorum ki anlatamam bunu size. Ben de elimden geldiğince yardım etmek istiyorum. Evde kullanmadığım temiz kıyafetlerim var, bunları güzel bir şekilde toplayıp size iletmek istiyorum.

Daha önceden Kadıköy’de bulunan sevgi mağazasına iletiyorduk ama şimdi yazılarınızı okuyunca ne bileyim etekler, pantolonlar, nişan kıyafetim, hepsi tertemiz güzel ve kullanışlı.

Maddi anlamda yardım etmek isterdim ancak kendi yağımızda kavruluyoruz. Siz başkalarına kanatsız melek diyorsunuz ama bence en güzel kanatsız melek sizsiniz; siz olmasanız bu yardımlar olmaz. Ayrıca Berrak’a çok geçmiş olsun ve annesini bu güçlü duruşundan dolayı kutluyorum. Allah yardımcınız, yolunuz açık olsun.

Tüm güzellikler sizinle ve sevdiklerinizle olması dileği ile.

Not: kıyafetleri bir kargo adresi verirseniz paketleyip kargo yapabilirim.

Fatoş

CEVAP: Fatoş’um sen de kanatsız meleklerimden birisin. Gelen talepleri en kısa zamanda sana yönlendireceğim. Öpüyor ve desteğin için teşekkür ediyorum, iyi ki senin gibi okur dostlarım var.
………………

 

SİİRT PERVARİ /ÇAVUŞLU İLKÖĞRETİM OKULU YARDIMLARINIZI BEKLİYOR
 

Sayın Aral,

Yazılarınızı sürekli takip eden, köşenizde yazdığınız problemlere kendi elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışan özel sektörde çalışan birisiyim.
Benim size yazacağım konu Türkiye’nin geri kalmış, bugüne kadar yok sayılmış, yoksulluk ve yokluk içinde olan bir bölgesinden bahsetmek istiyorum.

Nişanlım 31 Aralık 2010 tarihinde yapılan öğretmen atamasıyla Siirt İli Pervari İlçesi Çavuşlu Köyü İlköğretim Okulu’na İngilizce öğretmeni olarak atandı.

Okul 2009 yılında 8 yıllık yapılmış. Köy Siirt merkeze 90 km, Pervari’ye 110 km uzaklıkta, yaklaşık 3 saatlik bir yolculukla ulaşılıyor (yol durumu %10 asfalt, kalan kısımlar stabilize ve dağ yolu).

Nişanlımı buraya yerleştirmek ve bu ay içinde de durumunu kontrol etmek amacıyla 2 kez köye gittim. Gördüğüm manzara gerçekten içler acısıydı. Öğrencilerin eğitim seviyesinden bahsetmeden önce ilk olarak öğrencilerin acil ihtiyaçlarından bahsetmek istiyorum.

Okulda 180 öğrenci var, bilineceği üzere bu bölge kışın çok soğuk (geçen hafta kar yağdı), yazın ise sıcak olmaktadır. Bu öğrencilerin öncelikle her türlü kıyafete, ayakkabıya ihtiyaçları var.

Kar içersinde okula sade bir önlük ve lastik ayakkabılarla geliyorlar. Okula gelen öğrencilerin eğitim durumu vahim. 6-7 sınıfa giden çocuklar akıcı bir yazı bile yazamıyorlar. Bu çocuklara öncelikle Türkçe yazıp okumayı sonrasında ise İngilizce öğretmeye çalışmaktadır.

Bu çocukların okuyacak hikâye ve çok ağır olmayacak kitaplara ihtiyaçları bulunmaktadır ( pratik yaparak okuma ve yazmalarını düzeltmeleri için).
Sizden ricam köşenizde bu konuyu dile getirmeniz ve burada okumak için bin bir zorluklarla okula gitmeye çalışan bu çocuklara yardım edilmesine yardımcı olmanız.

Böylelikle mesleğini çok zor koşullarda sürdürmeye çalışan, bu uzak ve ulaşımın çok zor olduğu köyde kendisini çocukların eğitimine adamış, tüm zorluklara rağmen yılmayan öğretmenlerin bu isteklerinizi duyuracağınızı umarım.

İstanbul Sancaktepe İlçesi Şehit Er Hasan Genç İlköğretim Okulu ile kardeş okul projesi başlattık. Çavuşlu İlköğretim Okulu öğrencileri mektuplar yazarak bu çocuklarla irtibata geçmeye çalıştılar. Ben de bu projenin hayata geçmesi için mektupları okul yetkililerine ulaştırdım.

Kendileri size yazamadıkları için ben aracı oluyorum. Benim ismimin geçmemesini rica ederim. Yardım edecek kişilere aşağıda irtibat bilgileri olan nişanlımın tel no.sunu verebilirsiniz.


Saygılarımla,

CEVAP: Harikasınız. Orada okumak için çırpınan miniklere eminim benim sevgili okur dostlarım gerekli giysi, kırtasiye ve kitap yardımlarını en kısa zamanda ulaştıracaklardır.
 Nişanlını ve seni kutluyorum. Her ikinizi de öpüyorum.

…………….

YABANCI UYRUKLU KABUL KOŞULLARI HAKKINDA YAZIMIZI YAYINLAYABİLİR MİSİNİZ?

Merhaba Ayşe Hanım,

Aşağıdaki yazıyı yayınlarsanız belki yök başkanı ve rektörler okur.

Teşekkürler

 

Konu: yabancı uyruklu kabul koşulları hakkında


Bu sene yabancı uyruklu öğrenciler için Türk üniversitelerinde daha fazla kontenjan verilmesini istiyoruz, geçen sene yös sınavı kalktı ve bu sene belirsizlikler var alımların nasıl yapılacağı konusunda.

Yurt dışında liseyi bitirmiş bir sürü genç var, fakat harç miktarlarının yüksek olmasından dolayı ve her üniversiteye başvuru esnasında ayrı ayrı başvuru parası ve noter masrafları yüzünden mağdur oldular geçen sene.

Diğer taraftan Avrupa ülkelerinin yapmış oldukları sınavlarda ( abitur, Fransız bakalorya, matura vb.) Geçerli notları alıp o ülkelerde üniversiteye kayıt yaptırma hakkını kazanmış bir öğrencinin Türkiye’deki üniversitelere de kayıt olma hakkı verilmesini talep ediyoruz. Bu konu sadece üniversitelerin inisiyatifine bırakılmasın, yök yönlendirsin ve yardımcı olsun istiyoruz.

Her üniversite farklı kurallar, farklı başvuru, başvuru ücretleri ve belgeler talep ediyor, en azından online başvuru imkanı olsun.


Bu sene her başvuru için ücret alınmasın, geçen sene başvuranlar varsa bu sene yeniden noter parası ödemesinler aynı belgelerin noter onayı için (diploma, transkript, denklik vb…)

Her üniversite başvurusu geçen sene 100 TL idi, ayrı ayrı noter masrafları da yaklaşık 100 TL idi. Üniversiteye kayıt harçları da yabancı uyruklular için yüksekti.

Bu sene aynı sorunların yaşanmamasını ve tedbir alınmasını istiyoruz. Kontenjanların arttırılmasını talep ediyoruz.

Saygılarımla,
Aykut

………………….


ÇAĞIN İLLETİ KANSER


Merhaba Ayşe Hanım;

Yazılarınızı sürekli takip ediyorum. Nedeni ise sevinçlerinizle, üzüntülerinizle, ailenizle, yaşadıklarınızla içimizden birisiniz.

Hayatı yapmacık yaşamıyorsunuz ve doğallığınız bize yansıyor. Güne sizinle başlamak beni inanın umutlandırıyor. Ayşe Hanım eşim üç yıldır kanser tedavisi görüyor. Şu anda akciğerine sıçramış durumda.

Ben onun iyileşmesi için çok emek harcadım. Bundan hiç de gocunmuyorum.  Aslında eşimi severek evlenmedim. Çok küçüktüm evlendiğimde. Bazen evlendiğime pişman olduğum zamanlar da oldu ama ne zaman ki bu illete düştü o zaman anladım onun hayatımda ne kadar önemli bir yeri olduğunu.

Canımı dişime taktım, hastane köşelerinde onun iyi olması için büyük mücadeleler verdim. Aslında çok utangaç biriyim ama doktorundan hademesine kadar herkesten aman dilendim hiç gocunmadım da.

Eşim sürekli kemoterapi aldığı için çalışamıyor. Ben elimden geldiğince idare ettirmeye çalışıyorum ama bu son dönemler iyice sıkıştım.
Şu an 2 milyar kadar elektrik, telefon ve elden borçlarım birikti. Elektriğim kesildi, bunları acil ödemem lazım ama para bulamıyorum.
Bana yardımcı olacak birileri varsa önce duamı alacaklar. Ben Mart 2012 yılında yaşımı dolduracağımdan emekli oluyorum. Emekli olduktan sonra borcumu ödeyeceğim. İnanmayanlar olursa eşimin tüm hastane raporlarını da gönderebilirim. Varsa hayırsever insanlar ki eminim vardır onlardan güzel haberler bekliyorum.
Allah öncelikle size bol bol sağlık versin. Her şeyin başı sağlık bunu hiç unutmayın. Gerisi boş. Siz ve tüm okurlarınız sevgimdesiniz.

Bu arada çevremde acımasız, düştüğüme gülen birçok akraba var. Bilgilerimizi vermek istememize kızıyorsunuz biliyorum ama şu gurur yok mu? Aciz hissetme duygusu yok mu? İnsanı bitiriyor. En çok eşim için çekiniyorum. Dağ gibi adam zaten gözümde eridi bitti. Onun zor durumda kalmasını istemem, sizden ricam bilgilerimi yayınlamamanız ama sizin köşeniz takdir tabi ki sizin.

CEVAP: Tabi ki okurlarımın bilgilerini yayınlamıyorum. Yardım etmek isteyen olursa iletişim bilgilerini iletiyorum. Eşine geçmiş olsun. İnşallah bu maddi sorununuza da en kısa zamanda çözüm bulunur.

…………….

E.ve S. KARDEŞLER
 

Sevgili Ayşe merhabalar,


Sana yazmamın sebebi duyarlı bir anne ve vicdanı yüksek bir dost olup beni yönlendirebileceğini düşünmemden dolayıdır.
Kısaca konuyu anlatmak istiyorum.


Ben K.’da ikamet ediyorum, mahallemizde 2 tane kız çocuğu var, isimleri E. ve S.kardeşler henüz 12-13 yaşlarında, dünya güzeli kızlar.

Bu kızlar maalesef çok zor şartlarda yaşamakta, kızların psikolojik özürlü şiddet uygulayan bir anne, işsiz kumar düşkünü bir babaları var.

Kızların kimlikleri okul müdürü tarafından 9 yaşlarında çıkartılıp, okula kayıtları yapılmış. 4 yıldır okul yardımcı olmaya çalışmakla birlikte kızlar okula kendileri hazırlanıp iç çamaşırsız leş içinde gelmektedirler, kızların hiçbir bakımı aile tarafından karşılanmamakla birlikte yemeklerini komsularda sokaklarda yemektedirler.

Çocuklar feci durumda olup, yardımlar ile ayaktadırlar, sabah çocuklar kalkıp okula gidiyorlar, okul sonrası gece yarısına kadar sokaklardalar orada burada karınlarını doyurmaya çalışıyorlar. Gece evlerine girip ( insan yaşamaz bir harabe ) bir köşeye kıvrılıyorlar, her gün aynı. Çocuklar eve gelmese arayıp soran yok elde yok avuçta yok, üst başta yok.

Banyolarını bile konu komşuda yapmaktadırlar, kızların başına sokaklarda bir şey gelmesinden endişe ediyorum.
 Okul müdürü ile görüştüm, onlar da çok üzüntü içindeler aile ile görüştüler ama ailenin umurunda bile değil, devlet alıp baksın, biz bakamıyoruz diyorlar.


Kızlar evde dayaktan açlıktan bıkmışlar yurtta kalmak gitmek istiyorlar, koruma altına alınmaları şart. İstersen birliktede de gidip görüşebiliriz,
Kızları görmeni sağlayabilirim veya bir noktaya şikâyet yapabiliriz, bilemiyorum, günlerdir yiyip içemiyorum halleri gözümün önünden gitmiyor.

Konu ile ilgili desteğini rica ediyorum, şimdiden çok çok teşekkür ederim.

Sevgiler
A.
CEVAP: Kızların durumunu hemen Sayın Selma Aliye Kavaf’a bildirdim, hiç merak etme hemen sahip çıkacaklar, yarın da keşfe gelecekler. Çok öpüyorum seni. Durumu takip edip bana bilgi verirsen sevinirim.

Yazarın Tüm Yazıları