Mahkemede ‘pozisyonları’ tarif etmek zorunda kaldı

Güncelleme Tarihi:

Mahkemede ‘pozisyonları’ tarif etmek zorunda kaldı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2003 01:50

12 yaşındaki N.Ç.'nin mahkeme önüne çıkması, ‘‘mağdur’’ olması yüzündendi, ama Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, neredeyse bir sanık gibi sorgulandı. Soruları soran, onun psikolojik durumuna göre davranması gereken bir uzman değil, hakimdi. Üstelik yaşadığı şeyleri, birlikte yaşadığı insanların, yani ona tecavüz etmekle suçlanan kocaman adamların önünde anlattı.

SANIKLAR BİLE DAYANAMADI

Zaman zaman, zapta, ‘‘Bu arada sanık Emine mağdureye tu diyerek tükürme şeklinde bir hakarette bulundu’’ şeklinde geçtiği gibi saldırıya uğradı. Zaman zaman suçlanan sanıklar fenalık geçirdi. İçlerinden Cuma Uras, kusmaya başladığı için jandarma tarafından dışarı çıkarıldı. Bu olay da zabıttaki yerini aldı. 11 sayfalık ifadesinde anlattıkları insanım diyen herkesin tüylerini diken diken yapacak cinstendi. Küçücük yaşında aldığı bu büyük hasar o kadar acımasızdı ki duygusal yankıları mahkeme salonunda duyulmaz hale getiriyordu.

ANLATMAK YETMEDİ

Küçük kızın anlatımı, hukukun soğuk diliyle zapta geçti. Hakim soruyor, o cevap veriyordu. Bazen anlatması yetmiyor, yine salonda, sanıkların da dahil olduğu herkesin gözü önünde ‘‘pozisyonları’’ tarif ediyordu. Dizleri ve iki eli üzerinde yere çömelerek... Bu hareketin ona iki kadın sanık tarafından ‘‘domalmak’’ olarak öğretildiğini söyledi. İfadesinin tamamında da bu ‘‘fiili’’ kullandı.

HEP AYNI SENARYO

Her sanıkla ilgili bölüme geldiğinde parmağıyla işaret ederek gösterdi. Evine gittiyse evi, iş yerine gittiyse iş yerini hatırladığı tüm ayrıntılarla tarif etti. Her sanığın eylemini anlatırken, üçü beşi geçmeyen cümleler kurdu. Hepsi de aynıydı: Domaldım, benimle ters ilişkiye girdi, içime boşaldı, şu kadar para verdi... Mardin'deki mahkeme salonunda her şey bu kadar çıplak, bu kadar basitti.

BABA: BİLEMEZDİM

Fakir ve eğitimsiz bir ailenin kızı olan N.Ç.'nin babası, gözündeki rahatsızlık nedeniyle çalışmıyordu. Evin geçimini sağlayan N.Ç. ve kardeşleriydi. Abisi fabrikada işçilik, kendisinden iki yaş büyük ablası bir muhasebecinin yanında sekreterlik yapıyor, N.Ç. evlere temizliğe gidiyordu. Mahkemedeki ifadesine göre, bir konfeksiyoncunun yanında çalışmış, bir reklam ajansında sekreterlik de yapmıştı. Babası, kendisine yönelik şüpheli bakışlara şunları söyleyerek cevap verdi: ‘‘Hepsi çalışmak için evden çıkıyorlardı. Ben nereye gittiklerini, ne yaptıklarını nasıl bileyim.’’

AİLEYE MANEVİ BASKI N.Ç.,

sanık yakınlarının tehditleri nedeniyle Mardin dışında koruma altına alındı. Ancak ablasının durumu da çok farklı değil. Sanık yakınlarının baskıları, tehditleri, çevreden gelen kötü bakışlar ve sözlü tacizler yüzünden evden dışarı çıkamıyor. Tanıyanlar, onun da ciddi bir travma geçirdiğini söylüyorlar.


Dava başka KENTE ALINMADI


N.Ç.'nin yaşadıklarının mahkemeye yansımasının ardından, bütün gözler ailesine çevrildi. Aslında, ailenin büyük bir manevi baskı yaşaması nedeniyle mahkemenin de Mardin dışında bir kente taşınması gerekiyordu. Çünkü CMUK'a göre, davanın objektif bir şekilde sürdürülmesini engelleyecek bir durum varsa, bu yapılmalı. Mesela, doğal afet, taraflar arasında ciddi kavga, can güvenliğinin kalmaması, saldırılar... N.Ç. ve onu savunanlar duruşmalar sırasında sık sık saldırıya uğradı, ailesi sürekli tehdit edildi. Ama N.Ç.'nin çoğu kadın 25 avukatının tüm ısrarlı taleplerine rağmen, mahkeme duruşmayı daha güvenli bir bölgeye göndermedi.


‘Utanç davası’nın sanıkları


Recep Sakız (Kızıltepe Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü)

Ersun Erdemir (Mardin Alay Komutanlığı'nda görevli Yüzbaşı ordudan ihraç edildi)

Selman Aydın (Mardin Bayındırlık İl Müdürlüğü'nde memur)

Enver Adanç (Derik Belediyesinde zabıta memuru)

Şeyhdavut Oruç (Derik Belediyesi'nde memur)

Şeyhdavut Dora (Derik Belediyesi'nde zabıta)

Cuma Uras (Mardin Vakıflar Şube Müdürü)

Mahmut Temelli (Ziraat Odası Başkanı)

Azat Aydın (Ankara'da astsubay)

Ümit Ergin (Mehmetçik İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı)

Mehmet Seyitoğlu (Ziraat Bankası veznedarı)

Teyyar Salman (Orman İşletme Müdürlüğü'nde şef)

Hamit Aydın (Ziraat Bankası Veznedarı)

Hamit Abdulsametoğlu (Sercan ofset sahibi)

Ali Altsoy (Serbest meslek)

Ahmet Günay (TEDAŞ işçisi)

Osman Çakır (Dicle Üniversitesi öğrencisi)

Şemsettin Aslan (Nakliyatçı)

Burhan Ertaş (Serbest meslek)

Şeyhmus Cansin (TEDAŞ işçisi)

Şeyhdavut Anuk (Okulda müstahdem)

Nizam Denli (Esnaf)

Sabri Ajak (Serbest meslek)

Harun Uras (Yeni Mahalle Muhtarı)

Selahattin Kuray (S. meslek)

Rıdvan Bayraktar (Serbest meslek)

Rıdvan Abdulsemetoğlu (Serbest meslek)

Süleyman Gök (Serbest meslek)

Emine Akyol ve Türkan Temel (Ev kadını N.Ç'yi pazarladığı iddi edilenler)


İhraç edilen Yüzbaşı Askeri Mahkeme’ye


Davanın ordu mensubu tek sanığı Yüzbaşı Ersun Erdemir, davanın açılmasının hemen ardından ordudan ihraç edilmişti. Tahliye edildikten sonra hepsi de görevlerine iade edilen devlet memuru sanıkların aksine geri alınmadığı gibi, Askeri Mahkeme'de de yargılanması gündemde.


Yargılama henüz bitmedi


DAVANIN görüldüğü Mardin 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin başkanı Niyazi Erdoğan, N.Ç.'nin tutuklu sanıkların serbest bırakılmasına isyanıyla ilgili sorulara yanıt vermedi. Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Beyhan ise ‘‘Sanıkların yargılanması bitmedi’’ dedi. Sanıkların adreslerinin belli olduğunu belirten Beyhan, ‘‘Onun için bu sanıkların mahkemeyle işlerinin bittiği söylenemez’’ dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!