Adalar yokoluyor

Güncelleme Tarihi:

Adalar yokoluyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 04, 1999 00:00

Haberin Devamı

Küresel ısınma yüzünden, üç ada Pasifik okyanusunun sularına gömüldü. Bu, daha başlangıç...

Küresel ısınma deniz seviyesinin yükselmesine neden oluyor. Bu da, ada halkları ve sahillerde yaşayanlar için ciddi bir tehlike demek. Şimdilik Pasifik Okyanusu'nda üç ada deniz suyunun altında kaldı. Ancak, Kloroflorokarbon salgılayan buzdolapları ve trafik araçlarının kullanımının artması, dünyanın akciğeri olan yağmur ormanlarının günden güne yokolmasının küresel ısınmayı hızlandırdığı da savunuluyor. Gelecek, yeni doğa afetlerine gebe görünüyor.

Maldiv adalarının başkenti Male'de, küçük bir erkek çocuğun elinde tuttuğu pankartta ada dışından birilerinin pek bir anlam veremediği basit bir slogan yer almıştı: ‘‘Kahrolsun deniz seviyesinin yükselmesi!’’. Yıl 1989'du ve bu çocuk, 15 ada ülkesinden gelen bakanları karşılarken duygularını dile getirmek istemişti. Bakanlar, ülkelerinin varlığını tehdit eden önemli bir sorunu tartışmak için biraraya gelmişlerdi.

Deniz seviyesinin yükselmesini.

Bakanlar toplantısını düzenleyen Maldiv Devlet Başkanı Gayoom, durumun ne kadar vahim olduğunu anlatmaya çalıştı. Başkan, delegelere ülkesine ait 1.196 adanın denizin dalgalarından sadece 100 santim yükseklikte olduğunu belirtti ve ‘‘biz tehlike içinde yaşayan bir ulusuz,’’ diyerek uyarıda bulundu.

Bilimciler,küresel ısınmanın gerçek olduğunu ve dünya ısındıkça, okyanusların seviyesinin yükseleceğini ileri sürüyorlardı. On yıldan beri yapılan karamsar kehánetler, ne yazıkki, tahmin edilenden daha büyük bir hızla gerçekleşti. Pasifik Okyanusunda Kiribati bölgesine ait iki ada, Tebua Tarawa ve Abanuea denizin dalgaları arasında gözden kayboldular. Güney Pasifik Bölgesel Çevre Programı kurumu (SPREP) tarafından yapılan açıklamaya göre, Kiribati ve komşu ada ülkesi Tuvalu'da başka adalar da kaybolmak üzere.

Hint okyanusundaki Maldiv adalarında da aşağı yukarı durum aynı. İnsan yerleşimi olan 200 adanın üçte birinde kumsallar, dalgalara kapılıp yokoluyor.

Denizler yükseldikçe, fırtınalar, dalgaları dar kumsallara taşıyacak ve toprağı alıp götürecek. Ve dünya ısındıkça, fırtınaların sayısının da artması bekleniyor. Pek çok ada, fiziksel olarak kaybolmadan önce, oturulamaz hale gelecek çünkü deniz suyu, halkın kullandığı yeraltı su kaynaklarına karışacak.

ŞİMDİLİK İNSANSIZ ADALAR

Şimdiye kadar denizler sadece yerleşim alanı olmayan küçük adaları yokettiler. Fakat bu adaların çevresinde tehlike giderek büyüyor.

Yerleşim bölgesi olan adalarda da sıkıntılar başladı. Bu yıl, Kiribati, Tuvalu ve Marshall adaları büyük sel felaketleriyle karşılaştılar. Mendirekler, köprüler yıkıldı, yollar, evler, ekili alanlar haraboldu. Marshall adalarının çevresindeki mercanadaları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Majuro mercanadasında, 2. Dünya Savaşı'ndan kalma mezarlar sular altında kaldı. Havaalanı da yüksek deniz duvarıyla korunduğu halde bir çok kere sel felaketine uğradı.

Tuvalulular, ekinlerini yetiştirmekte güçlük çekiyorlar çünkü, yükselen deniz suları, toprağı tuzla zehirliyor. Kiribati ve Marshall adalarında da SPREP'in raporuna göre, insanlar kamyonları, arabaları ve diğer eski makineleri denize atarak dalgalardan korunmaya çalışıyor.

Denizlerin yükselmesi bir bakıma küresel ısınmanın buzdağlarını eritmesinden ve kutuplardaki buzların azalmasından kaynaklanıyor. Fakat asıl neden Okyanusların suları ısındıkça daha genişlemeleri. Bilimciler en iyi ihtimalle, önümüzdeki yüzyıl içinde deniz seviyelerinin bu nedenlerle 50 santim yükseleceğini ileri sürüyorlar. Bu, aslında büyük bir yükselme sayılmaz ama pek çok ada ülkesini zor durumda bırakmaya da yetiyor.

Tehlikeli bölge ilan edilen adalarda yaşayan bazı aileler, adaları terketmeye başladılar. Niue adası, Marshall adalarından gelen göçmenleri kabul ediyor. Kiribati de, en tehlikeli bölgeleri boşaltma işlemlerini sürdürüyor. Gelecekte Marshall adalarının, Maldiv'lerin, Kiribati Tokelau ve Tuvalu Adalarının da boşaltılmaları gerekecek ve böylece yüzyıllar öncesinden kalma kültürler yok olacak. Örneğin Marshall adalarının insanları, Anglosaksonlar Britanya adasına yerleşmeden çok daha önce bu adalarda yaşamaya başlamışlardı.

50 SANTİM YETİYOR

Toprak seviyeleri daha yüksek olan adalar bile sorunlarla karşılaşacak. Denizlerdeki 50 santimlik yükselmenin Mısır halkının yüzde 10'unun, Bangladeş halkının yüzde 60'ının ve Çin kıyılarında 70 milyon insanın sellere kapılmalarına neden olacağı ileri sürülüyor. Başkan Clinton da Florida gibi deniz seviyesine yakın olan düzlük bölgelerin büyük zarar görebileceklerini belirtiyor.

Denizler yükselmeye başlayınca, yapılacak pek bir şey olmuyor. Deniz kıyılarını duvarlarla çevirmek çok pahalı bir yöntem, özellikle yoksul ülkelerin bunu yapmaları son derece zor. SPREP uzmanlarına göre, Marshall adalarının 29 mercanadasından sadece birini duvarla çevirmek, 100 milyon dolara malolacak. Bu rakam da ülkenin tüm ekonomik varlığının iki misli.

Denizlerin yükselmesi, onlarca yıl önce başlayan küresel ısınmanın bir sonucu. Dünyamız ısındıkça, insanlığın geleceğini bekleyen tehlike de büyüyecek.

Evet, yerküre ısınıyor, denizler yükseliyor ve insanlığı gelecek yüzyıllarda büyük tehlikeler bekliyor. Belki de din adamlarının ‘‘Kıyamet‘‘ olarak nitelendirdikleri felaket bu...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!