Tele temizlik

Güncelleme Tarihi:

Tele temizlik
Oluşturulma Tarihi: Haziran 09, 1999 00:00

Haberin Devamı

Tantan, kulaklarını devletin zirvesine kadar uzatan polisleri açığa aldı

Hürriyet'in ortaya çıkardığı telekulak skandalında, son noktayı İçişleri Bakanı Sadettin Tantan koydu. Aralarında MGK, Genelkurmay, Başbakanlık ve Başbakan Ecevit'in özel ev telefonunun da bulunduğu pek çok telefonu hukuk dışı yollarla izlemeye alan ‘uzunkulaklar’, görevden uzaklaştırıldı.

Telekulak Skandalı'nın hemen ardından inceleme başlatan İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, dün jet hızıyla hareket ederek, fişi çekti.

Tantan, skandala karışan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, Müdür Yardımcısı Osman Ak, İstihbarat eski Şube Müdürü Ersan Dalmaz, İstihbarat eski Şube Müdür Yardımcısı Zafer Aktaş'ın da yer aldığı 11 görevliyi açığa aldı. Görevden alınanların arasında, Hürriyet'in kamuoyuna duyurduğu telefon izleme skandalının belgelerinde ‘Elif, Tolga, Aydemir...’ kodlarıyla isimleri geçen istihbaratçıların da bulunması dikkat çekti.

‘İzleme skandalı’yla çalkalanan Ankara'da, dün sabah saatlerinde İçişleri Bakanlığı'ndan yazılı bir açıklama yapılacağı haberleri yayıldı. Ardından Başbakan Bülent Ecevit, Başbakanlığa girerken gazetecilere, Ankara Emniyeti tarafından izlemeyle ilgili öne sürülen ‘mazeretleri’ inandırıcı bulmadığını açıkladı. Ecevit, İçişleri Bakanlığı'nın başlattığı soruşturmanın kısa sürede sonuçlanacağını umduğunu da vurguladı.

Başkente günün asıl bombası öğle saatlerinde İçişleri Bakanlığı basın Müşavirliği'nden yapılan Tantan'ın açıklamasıyla patladı. Bakan Tantan'ın üç sayfalık yazılı açıklamasında, soruşturmanın ‘daha sağlıklı ve objektif esaslara uygun’ yürütülmesi için, hemen tümü istihratçı 11 emniyet müdürü, amiri ve polisin ‘görevden uzaklaştırıldığı’ duyuruldu.

DÜNYADAN ÖRNEKLER

Tantan yazılı açıklamasına Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan ve telefon izlemeyi sağlayan sistemin ‘kaçınılmaz’ olduğu sözleriyle başladı. Tantan, buna rağmen Anayasa'da yer alan ‘Özel hayatın gizliliği’ ve ‘Haberleşme özgürlüğü’ ilkeleriyle, bu uygulamanın ters düştüğünün varsayılabileceğini vurguladı. Tantan Almanya, Avusturya, İngiltere, Fransa, İsviçre, Danimarka'daki dinleme olayları ile ilgili olarak da bilgi verdi. Bu ülkelerde telekomünikasyon araçlarının izlenmesine dönük yasaların bulunduğuna da dikkat çeken Tantan, Türkiye'de böyle bir yasanın bulunmadığını hatırlattı.

YETKİYİ KÖTÜYE KULLANMA

Tantan, şöyle devam etti:

‘‘Bu durumun ise bazı görevlilere bu yetkinin kötüyü kullanılması için müsait bir ortam sağladığı açıktır. Bu bakımdan bu konuda çağdaş ve yararlı bir düzenleme getiren 'Bazı Örgütlü Suçlarla Mücadele Kanunu Tasarısı'nın acilen yasalaşması şarttır.’’

Tantan, yasa için çalışmaların başlatıldığını da bildirdi. Tantan, Hürriyet'in ortaya çıkardığı telefon dinleme ve telefon görüşme kayıtlarının izlenmesi yolundaki iddiaların incelenmesi-soruşturulması amacıyla başlatılan soruşturma kapsamında mülkiye başmüfettişleri tarafından hazırlanan raporun kendisine ulaştığını da bildirdi.

Tantan, inceleme ve soruşturmanın mülkiye müfettişlerince daha sağlıklı ve objektif esaslara uygun bir şekilde yürütülüp sonuçlandırılmasını sağlamak amacıyla 11 emniyet mensubunun görevinden uzaklaştırıldığını açıkladı.

JET HIZIYLA ATAMA

Tantan, açığa alınan Saral'ın yerine Malatya Emniyet Müdürü Kemal İskender'i jet hızıyla vekaleten Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne atadı. Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne önümüzdeki günlerde kararname ile atama yapılacağı bildirildi. Uzun'un açığa alınması ile boşalan İstihbarat Daire Başkanlığı'na ise İnterpol Daire Başkan Yardımcısı Mustafa Aydın aseleten atandı. Aydın, daha önce de İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Dönemin İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, Genelkurmay'a ajan sokup belge çaldırdığı gerekçesiyle açığa alındığında, yerine vekaleten kısa bir süre Aydın atanmıştı.

TGC'DEN PROTESTO

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Senatosu'ndan İstanbul'da yapılan açıklamada, telefon dinleme olaylarının Anayasa ve haberleşme özgürlüğüne aykırı olduğu belirtildi ve telefonların dinlenmesi protesto edildi.

11 polis açığa alındı

Sabri Uzun

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı

Ersan Dalman Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürü (Bir ay önce İstihbarat Şubesi'nden uzaklaştırılmıştı)

Zafer Aktaş Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Md. Yrd. (Bir ay önce İstihbarat Müdür Yardımcısı idi)

Dündar Özbayrak Ankara İstihbarat Şubesi'nde Komiser Yardımcısı

Yavuz Sağdıç Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli Komiser. (Yavuz kod adıyla telefon izlemesi yaptığı anlaşılan görevli)

Osman AK

Ankara Emn. Md. Yrd.V. (Cevdet Saral'ın sağ kolu)

Tolga Yılmaz Yenimahalle İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli Komiser. Bir ay önce İstihbarat Şube'deydi.

Salih Aydemir Ankara İstihbarat Şube'de polis memuru. (Aydemir kod adıyla telefonları izleyen görevli)

Elif Şahmetoğlu: Ankara İstihbarat Şube'de görevli polis memuru. (Aralarında Yazarımız Emin Çölaşan'ın da bulunduğu pek çok kişinin telefonlarını Elif kod adıyla izleyen görevli)

Kaybettiğimiz ilk raunt...

Telekulak soruşturması nedeniyle görevden alınan Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın kararının çok doğru olduğunu söyledi. Saral, memuriyet hayatında böyle şeylerin olabileceğini belirterek, ‘‘Kararı takdirle karşılıyorum. Hayırlısı neyse o olur’’ diye konuştu. Saral, görevden alındıktan hemen sonra da Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde müdür yardımcıları ve şube müdürleri bir toplantı yaptı. Bir saatten fazla süren toplantıdan sonra Saral'ın, ‘‘Bu ilk raunttu, kaybettik’’ dediği öğrenildi.

Meclis'i bile yanılttılar

Telefon dinleme skandalının baş aktörlerinden Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak, 1997'de kurulan TBMM Araştırma Komisyonu'na verdiği ifadede, mahkeme kararı olmadan dinleme yapmadıklarını, cep telefonlarını ise kesinlikle dinlemediklerini söylemişti. Geçen dönem CHP eski Milletvekili Sabri Ergül ve 19 arkadaşının verdiği önerge üzerine, polisin telefon dinleme olayıyla ilgili Meclis araştırması açılmıştı. Komisyona o günlerde ifade verenlerden biri de, bugünkü skandalın önde gelen isimlerinden Osman Ak'tı. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Teknik Şube Müdürü sıfatıyla ifade veren Ak, dinleme olayını yalanlamış ve telefonların mahkeme kararı olmadan dinlenmesine olanak tanıyan kararın bu konuda teknik alt yapının kurulması amacını taşıdığını savunmuştu. Ak, cep telefonlarının da kesinlikle dinlenmediğini söylemişti. Refahyol döneminde kurulan bu komisyon, sorumlular hakkında herhangi bir yasal işlem yapılmasına gerek görmedi ve olay kapatıldı. CHP'li Ergül komisyonda, ‘Bir işadamının metresiyle arasındaki telefon görüşmesini kaydederek şantaj yapıldığı, bir ihalede fiyat kırımının telefon konuşmalarından izlendiği ve hatta Meclis’te verilecek bir önergenin önceden haber alınarak önergeyi verecek milletvekillerinin ikna edildiği' yolunda bilgiler geldiğini ileri sürmüştü.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!