Kadir Çelik vesile oldu

Güncelleme Tarihi:

Kadir Çelik vesile oldu
Oluşturulma Tarihi: Ocak 22, 2000 00:00

Haberin Devamı

Ticari ilişkileri kendi yaptığı haber programında ortaya çıkınca vaka haline geldi. Tüccar gazetecilik, şahsıyla özdeş tartışılmaya başlandı.

16 Ocak 2000 Salı Akşamı Kanal 6'da yayınlanan Objektif programında Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı en ilginç tatrışmalardan biri vardı. Kadir Çelik'in sunduğu ve canlı yayınlanan programının konusu, Eminönü eski Belediye Başkanı Ahmet Çetinsaya'nın belediye başkanlığı döneminde SİT alanı içinde yer alan Sepetçiler Kasrı'nın içine altı kaçak yapı yapılmasına izin vermesiydi. Stüdyoya konuk olarak, Çetinsaya'nın yanı sıra bir profesör ve bir gazeteci daha gelmişti. Program Sepetçiler Kasrı ile başladı ama Kasır bir süre sonra yerini menfaat çatışması yaşayan iki eski ortağın karşılıklı suçlamalarına bıraktı. Bundan birkaç yıl öncesine kadar ortak olan bir gazeteci ile bir belediye

başkanı, biri eski popülaritesini yitirince, biri de iktidardan düşünce birbirine girmişti. Kadir Çelik, Ahmet Çetinsaya'yı neden programına davet etmişti ya da Ahmet Çetinsaya oraya ne yapmaya gitmişti bilinmez ama program ikisinin de ayağına dolandı. İkisi de eteklerindeki bütün taşları döküp, birbirleri hakkında bildikleri yolsuzluk dosyalarını bir bir anlatmaya başlayınca, Türkiye son yılların en utanç verici tatışmasına şahit oldu. Karşısındakini karalayarak kendini aklamaya çalışan iki kişi, 1 buçuk saat boyuca küfür etti. Kadir Çelik'in baş aktörlerinden biri olduğu bu olay gazeteciler-ticaret ve gazeteciler-siyaset ilişkilerini tartışmaya vesile oldu.

Teybe aldım ona göre!

Kendisiyle ilgili şantaj, siyasilerle gazetecilik etiğine bağdaşmayan ilişkiler içine girme gibi iddiaları sormak için aradığımız Kadir Çelik konuşmanın sonunda kendine has üslubundan taviz vermedi. ‘‘Teybe aldım. Aynen yazmazsanız kendi programımda kasedi yayınlarım ona göre.’’ İşte Çelik'in düştüğü durumla ilgili değerlendirmeleri ve kendisi hakkında ortaya atılan iddialara cevapları.

Sepetçiler Kasrı'nı yakın arkadaşınıza vermediği için Ahmet Çetinsaya'ya karşı cephe mi aldınız?

- O kişiyi bana tanıştıran Ahmet Çetinsaya idi.

Beykoz'da 150 bin dolara villa alacak parayı nereden buldunuz?

- Ben Türkiye'de iyi paralar kazanan bir televizyoncuyum. 150 bin dolar da bizim dünyamızda küçük bir para.

Kat irtifası 4 kat olduğu, yanındaki binalar 4'er katlı olduğu halde sizin villanız neden beş katlı?

- Benim villam 3 buçuk katlı.

Ahmet Çetinsaya'yı ANAP'a sokarak, Çetisaya'nın parti içinde reklamını yaptınız mı?

- Çetinsaya ben tanımadan önce 1989'da ANAP'ın Fatih Belediye Başkan adayıydı.

Çetinsaya ile Bahçeşehir'de Pizza Way adında bir işletme açıp, buradan 8 bin DM'lik pizza yiyip tek kuruş para ödemediniz mi?

- 8 bin marklık pizza yenir mi!

Uzun süre Çetinsaya'nın Bahçeşehir'deki evinde mi konakladınız?

- 1995-96 bir buçuk ay iki odalı dairesini ofis olarak kullandım. Bunun karşılığında da ben tek odalı dairemi ona verdim.

Çetinsaya Eminönü Belediye Başkanı iken Çetinsaya'nın makam araçlarını kullandınız mı?

- Hayır kullanmadım.

Tüccar gazeteci misiniz?

- Gazetecilik ve tüccarlık hiçbir zaman bağdaşmaz. Gazeteciler öncelikle gazetecilik yapmalı ama gazetecilik onuruna ve haysiyetine zarar getirmeyecek işlerle de uğraşabilir. Ben pizza dükkanı açmanın gazetecilik onur ve haysiyetine zarar getirecek bir iş olduğunu düşünmüyorum.

Hakkınızda yazılan çizilenleri nasıl karşılıyorsunuz?

- Tek bir kelimeyle özetlemek gerekirse hırsız bırakıldı polis kovalanıyor. Gazeteci arkadaşlar benimle röportaj yapıyorlar ama yayınlamıyorlar. Bazı gazeteci arkadaşlar da kaçak ve kanunsuz yapılan kasrı ziyaret edip ne kadar güzel yapmışlar diyorlar.

Programınızın bu şekilde sonuçlanabileceğini düşünmüş müydünüz?

- Tahmin etmiştim. Ama ben bir insanın bu kadar yalanı bir arada söyleyebilyeceğini düşünememiştim. Çetinsaya'nın niyeti kafaları karıştırmaktı. Bazı gazeteciler de buna alet oldu.

Üslubunuzdan dolayı pişman oldunuz mu?

- Çetinsaya'nın seviyesiz konuşma ve tartışma üslubuna alet olduğum için büyük bir pişmanlık ve üzüntü içindeyim.

Çelik’in ihlal ettiği ilkeler

Kadir Çelik, üyesi bulunduğu Gazeteciler Cemiyeti tarafından, derneğin Onur Kurulu'na sevkedildi. Cemiyet'in yönetim kurulu üyeleri önümüzdeki salı günü toplanarak, 16 Ocak 2000 tarihinde Kanal 6'da yayınlanan ‘‘Objektif’’ programının bant kaydını izleyecek ve Kadir Çelik hakkında gerekçeli karar hazırlayacak. Ayrıca Basın Konseyi de Çelik hakkında bir kınama kararı yayınladı. Gazeteciler Cemiyeti yaptığı ön açıklamada Çelik'in kendi yaptığı programda, geçmişteki ilişkileriyle ihlal ettiği anlaşılan Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'nin ilgili maddelerini şöyle belirledi:

Madde 7: ‘‘Gazeteci, kamuya mal olmuş bir şahsiyet bile olsa, halkın haber alma, bilgilenme hakkıyla doğrudan bağlantılı olmayan hiçbir amaç için, izin verilmedikçe özel yaşamın gizliliği ilkesini ihlal edemez.

Madde 10: ‘‘Gazeteci çalıntı, iftira, hakaret, lekeleme, saptırma, manipülasyon, söylenti, dedikodu ve dayanıksız suçlamalardan kesinlikle uzak durur.

Madde 11: ‘‘Gazeteci, bir bilginin, haberin yayını ya da yayımlanmaması karşılığı hiçbir maddi veya manevi avantajın peşinden olamaz. Gazeteci devlet başkanından milletvekiline, iş adamından bürokratına kadar, haber kaynağı olarak da kabul edilen kişi ve kurumlarla iletişimini ve ilişkisini meslek ilkelerini gözeterek yürütür.

Basın dünyasında çok yaygın

Basın kuruluşları temsilcilerine ve gazetecilere, basın meslek ilkelerini ayaklar altına alan ve basın dünyasında giderek yaygınlaşan bu tür ilişkiler hakkında iki soru yönelttik.

Tüccar gazetecilerle nasıl mücadele edilir? Bunların üzerilerine neden yeterince gidilmiyor?

Oktay Ekşi (Basın Konseyi Başkanı, Hürriyet)

Gazetecinin malvarlığı takip edilsin

Bunlarla mücadele etmenin en etkili yolu, bunların basın mensuplarınca teşhir edilmesi ve lanetlenmesidir. Aksi halde bu yola sapanlar kendilerinin farkedilmediğini varsayarak tezgahlarını devam ettirirler. Bir başka çözüm de bence kamu görevi yaptığı iddiasında olan bizlerin gelirlerimizle yaşam düzeyi ve malvarlıklarımız arasında bir tutarsızlık olup olmadığının irdelenmesidir. Bunun için gazetecilerin devlete verdikleri beyannamelerin kamuoyuna açık hale getirilmesi gerekir.

Elinizde kanıt olmadığı sürece bu tiplere karşı tam anlamıyla bir mücadele veremezsiniz. Yoksa eğer sağlam kanıtlar bulunursa emin olunn bunların hepsi teşhir edilir. Çünkü gazetecilikte dayanışma olayına çok fazla rastlanmaz. Daha çok didişme vardır.

Umur Talu (Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi, Milliyet)

Yakalanan sadece en pespaye olanı

Sadece tüccar gazeteci yok. Siyasetçi gazeteci var. Polis gazeteci var. Kulüp yöneticisi gazeteci var. İlle maddi bir çıkar olması da gerekmiyor. Çok daha masum gerekçelerle de gazeteciler meslek etiğini ihlal ediyor. Buradaki cılkı çıkmış bir durum. Yapılması gereken bunların teker teker üzerine gidilmesi. Yakalanan en pespaye örnek ama çok daha yüksek boyutlarda yaşananları da var. Gazetecilikle ilgili etik metinler mevcut. Bunların uygulanması gerekir. Gazetecilerin çalıştıkları müesseselerin de bu metinlerin uygulanması konusunda titizlik göstermesi gerekir. Tabii bunun için de müesselerde yüz olması gerekir.

Kadir Çelik vakasının elle tutulur yanı olmadığı için Çelik'e saldırılıyor. Bir bakıma donsuz yakalandı. Ama bu işi kravatla yapanlar da var.

Fatih Altaylı (Hürriyet Gazetesi Yazarı)

Mücadele için temiz olmak gerek

Bu tip gazetecilerle mücadele etmek için Basın Konseyi ve Gazeteciler Cemiyeti daha güçlü hale getirilmeli. Basın kartlarının iptali, basın kartlarının verilmesi ve kişilerin gazeteci olarak çalışıp çalışamayacakları konusunda bu iki kuruluşun etkisi artırılmalı. Müesseseler açısından da bu kuruluşların vereceği gazeteci olabilir veya olamaz ruhsatları gazeteler için bağlayıcı olmalı. Bu durum yani örgütlerin güçlenmesi yalnızca satılık ve kiralık gazetecilere karşı değil tetikçi gazetecilere karşı da etkili olacaktır.

Şantajcı gazetecilere karşı mücadelede ne yazık ki kişiler temelinde kimi zorluklar var. Bunlarla mücadele edeceğiniz zaman yalnızca mesleki temizlik değil toptan bir yüksek ahlak ve temizlik gerekiyor.

Haluk Şahin (Radikal Gazetesi Yazarı)

Bu olay yozlaşmayı noktalayacak

Tüccar gazeteciliğin önlenmesinde çözüm meslek kamuoyunun çok net tavır almasıdır. Kadir Çelik gibilerin sadece işten çıkarılması veya meslek örgütlerinden atılması yeterli değil. Meslek erbabının bu kişilere hiçbir şekilde yüz vermeyerek, mesleğe verdiği ağır hasarın hesabını sorması gerekir. Bu bir yasa olayı değil. Bu meslek bilinci olayıdır. Ancak maalesef Kadir Çelik gibi en ağır etik ihlali yapanların tiraj ya da rating getirdikleri söylenerek, bırakın kınanmayı ödüllendirildiğini gördük. Bu durum da yozlaşmayı daha da hızlandırdı. Ancak ben bu son olayın 90'lı yıllardan sonra yavaşlamaya başlayan bu baş aşağı gidişe bir nokta koyacağı umudunu taşıyorum.

Oral Çalışlar (Cumhuriyet Gazetesi Yazarı)

Çözüm yolu sendikalaşma

Bunlarla mücadelenin tek yolu gazetecilerin örgütlü bir hale gelip, bu tür olaylara karşı örgütlülüğünden gelen yaptırım yollarını kullanabilmesidir. Bunlarla mücadele etmek için Gazeteciler Cemiyeti'nin meslek ahlakı ile çıkardığı kuralları hayata geçirmemiz gerekiyor. İş güvenliği ve sendikalaşma da bu mücadeleyi sürekli kılabilmenin en önemli şartı.

Kadir Çelik örneği farklı şekillerde meslek içinde varlığını sürdürüyor. Gazetecilerin devlet yetkilileri ile olan ilişkileri bir itibar konusu haline dönüşmüşken, gazetecinin patronuna yakın durmaya çalışması kanıksanmış bir gerçek haline gelmişken, kim Kadir Çelik ve onun gibileri neden eleştirecek!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!