Lübnanlılar Paris’i işgal etti

Güncelleme Tarihi:

Lübnanlılar Paris’i işgal etti
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 2008 00:00

Geçtiğimiz hafta düzenlenen Paris Haute Couture Moda Haftası’nda, bir süredir moda dünyasında gözlenen yeni bir eğilim iyice açığa çıktı. Tam altı Lübnanlı modacı defile yaptı. Elie Saab, Georges Hobeika, Georges Chakra, Dany Atrache, Zuhair Murad ve Basil Soda’nın koleksiyonlarını birbiri ardına izleyenler, uzun süre Lübnanlıların gövde gösterisini konuştu. Peki kimdi bu tasarımcılar?

Elie Saab’ı tanıyoruz ama diğerleri hakkında pek bir şey bilmiyoruz. İşte gelecekte ismini çok duyacağınız 6 Lübnanlı modacı.

NEDEN BEYRUT MODACI YETİŞTİRİYOR?

Beyrut, Lübnan’da iç savaşın bitmesinden sonra 1992’de yeniden doğdu. Mücevhercileri, butikleri tekrar açıldı. Öteden beri Ortadoğu’nun lüks merkezi olan Beyrut, arada Dubai gibi bir rakip çıkmasına rağmen, tekrar aynı rolü üstlenmek üzere kolları sıvadı. Haute couture, Batı’da müşteri yokluğu nedeniyle yerini hızla hazır giyime bırakırken, Ortadoğu’da böyle bir sorun yoktu. Batı tarzı giyinen zengin kadınlar, eskiden olduğu gibi yine sadece kendileri için dikilmiş kıyafetler, kendileriyle özel olarak ilgilenen modacılar istiyorlardı. Bugün Beyrut’taki modacıların müşteri sayısı, Paris veya Milano’daki modacıların müşteri sayısından kat kat fazla. Onlar eski haute couture geleneğini sürdürüyorlar.

Zuhair Murad

Paris’te okudu Lübnan’a döndü


Lübnan’da liseyi bitirdikten sonra moda okumak için Paris’e gitti. 1995’de ülkesine dönerek atölyesini kurdu. 1999’da Roma’da ilk defilesini yaptı. Lübnan’dan esinlenerek yarattığı oryantal çizgiler İtalya ve Fransa’da çok
/images/100/0x0/55ea6106f018fbb8f87c1819
beğenildi. Tasarımlarında 1001 gece masallarından fırlamış gibi gösterişli ama feminen bir çizgiye ağırlık veriyor. Türkiye dahil olmak üzere dünyanın bir çok yerinde satılıyor. Beyrut’da yukarıda üretip alt katta sattığı apartman stili bir atölyesi var. Ekibi 100 kişi. Haute Couture’ün yanı sıra hazır giyim, ayakkabı, çanta, ve kemer de yapıyor. Yakın zamanda iç giyime ve mobilyaya da girmeyi planlıyor.

Kraliça Rania ve Hollywood onu istiyor

1964’te Beyrut’ta dünyaya geldi. Dokuz yaşındayken kızkardeşleri için elbiseler dikerek girişti terzilik işine. 1982’de Beyrut’ta küçük bir atölye açtı ve ilk koleksiyonunu meşhur Casino de Beirut’ta sergiledi. İç savaş sanki onu hiç etkilemiyordu. Atölyesini kentin içinde oradan oraya taşıyarak kariyerini sürdürdü. Zengin işlemeler, mücevherlerle süslü kıyafetleriyle Ortadoğulu kadınların gönlünü çaldı. Bir yandan da Batıda adını duyurmaya çalışıyordu. 1997’de ilk kez Roma’da ilkbahar-yaz defilelerine katıldı, Milano’da sürekli defile düzenlemeye başladı. 1998’de ilk hazır giyim koleksiyonunu yaptı. Beyrut’daki 1200 metrekarelik atölyesinde 125 terzi ve nakışçı çalıştırıyor. Her yıl 600-700 gece elbisesi ve 200-250 gelinlik satıyor. Bir Hıristiyan Arap olan Elie Saab’ı şöhrete kavuşturan iki müşterisi oldu. Ürdün Kraliçesi Rania, kocası taç giyerken, Elie Saab imzalı bir tuvalet tercih etmişti. İkincisi de Oscar aldığı törende bir Elie Saab kıyafetle sahneye çıkan Amerikalı yıldız Halle Berry oldu. Saab’ın müşterileri arasında Mena Suvari, Bridget Fonda gibi film yıldızları var. Türkiye’de ise onun elbiselerini üçer beşer alan ve kendini tam bir Elie Saab kadını olarak tanımlayan Gülben Ergen.

Georges Chakra

Çalışmayan kadınların terzisi


Georges Chakra, Beyrut’taki atölyesinde 60 kişi çalıştırıyor. Bütün Ortadoğu’da müşterileri var. 2002’de Paris’te ilk şovunu sergiledi. Chakra, Beyrut’taki haute couture atölyesini kurduğunda 22 yaşındaydı. Bir keresinde defilesini bombalarla tahrip olmuş Büyük Tiyatro’da düzenlemiş ve basının çok ilgisini çekmişti. Kanada’da Ottawa kentindeki Academie des Couturiers moda okulunda eğitim gören Chakra Yves Saint Laurent, Valentino ve Gianfranco Ferre’den etkilendiğini söylüyor. "Hiçbir zaman butiklerde satış yapmıyorum, müşterilerimle doğrudan ilişki kuruyorum. Modanın eski günlerini yaşıyoruz biz. Doğu’da hayat daha yavaş ilerliyor. Kadınlarımızın kendileriyle uğraşacak daha çok zamanı var. Beyrut’takiler hariç, Ortadoğulu hiçbir müşterim çalışmıyor."

En modern Lübnanlı

Önce Paris’te ünlü modaevlerinde çalıştı. Sektörde geçirdiği 20 yıldan sonra nihayet kendine ait moda evini 2001’de Beyrut’ta açtı. Basitliğe, simetriye ve açılar arasındaki ilişkiye önem veren bir tarzı var. Lübnanlı modacılar içinden en moderni diyebiliriz. Bu yıl haute couture moda haftasında podyuma pantolon ceket bile çıkardı.

Dany Atrache

Doğu ve Batı’yı sentezliyor

Paris’te moda okulu Esmod’da okudu. Çalışmalarını Büyük Jüri önünde göstermek üzere 300 öğrenci arasından seçilen 10 kişinin ilkiydi. Paris’te Dior, Montana ve Torrente Uniforme’da 12 yıl çalıştıktan sonra 1998’de Lübnan’a döndü. Tanınmış bir terzi olan babası Abdelmassih Atrache ile çalışmaya başladı. İlk kadın koleksiyonunu tasarladı. Beyrut’ta 1999’da bunu podyuma çıkardığında herkes koleksiyonun güzelliği kadar fiyatların yüksekliği karşısında da şaşkınlığa kapıldı. Paris’te de ilk kez 2004’te koleksiyonunu gösterdi. Stilini "Doğu-Batı sentezi" olarak tanımlamak yanlış olmaz çünkü Ortadoğu’ya özgü materyalleri bol bol kullanıyor. Ocak 2007’de ilk hazır giyim koleksiyonunu yaptı. 1 Temmuz’da yaptığı son defilesinde podyuma çıkardığı mankenlerin tamamının saçları fiyonk şeklindeydi. Koleksiyonlarında da fiyonk detaylarına bol bol yer veriyor.

Georges Hobeika

Annesinin izinden gitti

Annesi tanınmış bir terzi olan Georges Hobeika, onun atölyesinde çalışmaya başladı. Daha sonra mimarlık eğitimi gördü. Üniversiteyi bitirir bitirmez moda alanına atıldı. Fransa’da en ünlü modacıların yanında çalıştıktan sonra tekrar Beyrut’a döndü ve kendi moda evini açtı. 2002 yılında Paris’te "Çöl Kadınları" adını verdiği ilk defilesini yaparak büyük ilgi çekti. O günden beri Paris’te düzenli olarak defileler yapıyor. Georges Hobeika’nın 2009 sonbahar-kış koleksiyonu için tek kelime ile kırmızı diyebiliriz. Modacının defile yaptığı podyum bile kırmızıydı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!