Gavur mahallesinin son üç Ermeni’si

Güncelleme Tarihi:

Gavur mahallesinin son üç Ermeni’si
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2008 00:00

Fotoğrafçı Müjgan Arpat, ilk kez 5 yıl önce gitti Diyarbakır’ın Hançepek Mahallesi’ne. Eskiden yaşayan Ermeni nüfus nedeniyle Müslüman komşuların Gavur Mahallesi ismini taktığı yer burası. Artık ne gavuru kalmış ne de ayin yapılacak bir kilisesi.

Şu sıralar, Güneydoğu’daki savaş sırasında köyleri yakıldığı için civar köylerden göç eden Kürtlerin mahallesi. Onlar da, çoktan talan edilmiş kırık dökük Ermeni kiliselerinde ve konaklarında yaşıyor. Gecekondu usulü. Arpat, 5 yıl boyunca gidip gelerek, orada yaşayarak belgeledi Gavur Mahallesi’nin geçmişini ve bugününü. Burada çektiği fotoğrafları gidenler ve kalanlar diye ikiye ayırarak sergiliyor şimdi Karşı Sanat’ta. Bu serginin gelirleri Hrant Dink Vakfı’na bırakılacak.

SARKİS, BAYZER VE VİKTORİA

Arpat, önce Gavur Mahallesi’nin ilk sakinlerini, Ermenileri aradı. Bu mahallede 1915’ten önce 2 bin 925 Ermeni yaşıyordu. Şimdi kimse yok. Bunun üzerine Diyarbakır’da yaşayan Ermeni varsa diye araştırmak için kentteki ayakta kalan tek kilise olan Meryem Ana Kilisesi’ne gitti. Bu kilise de gavur mahallesinde değil zaten, yakınlarında. Bir Süryani kilisesi olan Meryem Ana’nın barınağında yaşayan Sarkis Amca, eşi Bayzer teyze ve kız kardeşi Viktoria: Onlar Diyarbakır’da kalan son üç Ermeni. Yıllarca Ermeni olduklarını nasıl gizlediklerini, birbirlerine nasıl tutunduklarını, nasıl direndiklerini anlattılar Arpat’a. İstanbul’dan gönüllü olarak gelip burada ayinler düzenlemek isteyen Rahip Dikran’ın cemaati çoğalacağına azaldı. 2004’te Diyarbakır’da toplam 22 kişi kendini Ermeni olarak tanımlıyordu. 2006’da bu sayı 7’ye düştü. Sonra aradan bir yıl bile geçmeden 3 kişi kaldılar.

KÜRT AHALİ ZAMANLA MAKİNEYE ALIŞTI

Buralarda fotoğraf çekmek o kadar kolay değil diyor Arpat. "Ama gele gide beni tanıdılar. Ve ben onlara hep açık davrandım. Onlar da bana hikayelerini anlattı, bumbar dolması ve erişteli bulgur ikram ettiler hep. Zamanla herkes alıştı fotoğraf makinesine." Daha sonra çektiği bütün fotoğrafları mahalleliyle paylaşmış. Gözleri dolup "Hayatımın en güzel fotoğrafı" diyenler olmuş.
/images/100/0x0/55ea16f9f018fbb8f86a9e42

ÇÖPLÜK OLARAK KULLANILIYORMUŞ ŞİMDİ ANAHTARI FIRINCIDA

Gavur Mahallesi’nde iki Ermeni kilisesinin kalıntıları daha var. Latin Ermeni Katolik Kilisesi ve Ermeni Protestan Kilisesi. Bir tanesi iki yıl öncesine kadar çöplük olarak kullanılıyormuş. Şimdi Kürt aileler yerleşmiş. Belediye kiliseyi temizlemeye çalışmış. Ama yine hırsızlar çalacak, kıracak bir şeyler bulmuşlar. En sonunda kilisenin karşısındaki fırıncı sahip çıkmış binaya. Hala kilisenin anahtarını saklıyor: Gezmek isteyen olursa, onu cepten arıyorsunuz, gelip açıp dolaştırıyor.

ORTADOĞU’NUN EN BÜYÜK ERMENİ KİLİSESİYDİ
/images/100/0x0/55ea16f9f018fbb8f86a9e44


Gavur Mahallesi’ndeki en büyük kilise Surp Giragos büyük bir alana kurulmuş. Bu kilisenin eski muhteşem günleri, heybeti çok anlatılır yazılı kaynaklarda. 800’lü yıllarda, Ortadoğu’nun en zengin ve büyük Ermeni kilisesi diye tanınırmış. Şimdi bir virane. 1915’ten 1960’lara kadar askeri mühimmat deposu olarak kullanıldıktan sonra Sümerbank haline gelmiş. Daha sonra Ermeni cemaatine geri verilmiş. Fakat feci şekilde talan edilmiş, kapı tokmaklarından yüksek duvarlardaki yazıtlara kadar her şey çalınmış. 90’lardan sonra ise kilise arazisi yakın köylerden kaçan Kürt göçmenlerin meskeni olmuş. Rahip Dikran para toplayıp kiliseyi restore etmek için çok uğraşmış ama karşısına Vakıflar Yasası gibi pek çok engel çıktığından pes etmiş.

TÜM HIRİSTİYANLARIN KİLİSESİ

Süryani Papaz Yusuf Akbulut Meryem Ana Kilisesi’nde bir ayin yönetiyor. Diyarbakır’daki Keldaniler, Süryaniler ve Ermeniler, toplu olarak Meryem Ana’da ayinlerini sürdürüyorlar. Başka bir ibadet yerleri yok.

MÜJGAN ARPAT KİMDİR

Annesi Alman, babası Türk. Almanya’da çeşitli dergi ve gazeteler ile değişik medya kuruluşlarının internet sayfalarında fotoğrafları yayınlandı. Berlin’de "Almanya’da Irkçılık" konulu fotograf sergisi açıldı. 2000 yılından bu yana yaşadığı Türkiye’de "Gündem", "Birgün", Postexpress", "AGOS" ve "Amargi" gazete ve dergilerinde fotoğrafları yayınlandı. "Hepimiz Hrant Dink’iz" fotoğraf albümünün fotoğrafçılarından. Bir Alman televizyonunda muhabir olarak çalışıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!