Sadakat duygusu

Kadınların internet üzerinden alışveriş konusunda neler düşündüklerini öğrenmek için geçen hafta bir araştırma yaptık.

Bizim okurumuz anne adayları ve anneler olduğu için de doğal olarak onlara sorduk sorularımızı. Anneyiz.Biz Market’ten alışveriş yapmış olan müşterilerimize niçin internetten ve bizden alışveriş yaptıklarını sorduk. Aldığımız yanıtlar ilginçti. Genelde bu tip araştırmalarda daha teorik ve tecrübe edinilen şeye özel hikayelerden ortaya çıkan sonuçlara varılır. Ancak biz telefon açıp, yanıtı her aldığımızda yine çok şaşırdık ve aynı zamanda da sevindik.

Sorduğumuz bir soruya ’evet, hayır’ diyerek bir nevi puanlama yapacaklarına benim iyi olup olmadığımı sordu müşterilerimiz, teslimat anılarını anlattılar, bizim müşteri hizmetlerindeki arkadaşlarımızla kaç kez konuştuklarını bile hatırlıyorlar. Asıl ilginci ise Aralık ayının ortasında ön açılışı yapılan marketimizde Şubat ayı sonuna kadar sadece 3 tane ürün iadesinin olması.

Bakın bizi mutlu eden yanıtlara, demek ki doğru bir iş yapıyormuşuz dedirten cevaplara:

"Satın aldıklarımı evime özel araçla teslim ediyorlar. İstersem kapıda kredi kartım ile de ödeyebiliyorum. Kapıma ürünleri pembe giysili, gülümseyen kızlar getiriyor. 1 liralık bile ürün alsam evime getirdiniz. Satın aldığım anda beni birileri arıyor, bilgilendiriyor ve ben aramadan sürekli haber veriyorlar. Mutlaka içinden bir hediye veya bir sürpriz çıkıyor. Telefon ile bilgilendirme sistemi kurulmuş galiba arayıp adımı söyleyerek bana haber veriyorlar. Kargo parası ödemiyoruz, bizi düşünüyorlar. Ürünlerin paketlenmesine bayılıyorum rengarenk paketlerden yumuşacık pelur kağıtlardan çıkıyorlar. Niye alışveriş yapmayayım onlara gözüm kapalı güveniyorum. Eğer Anneyiz.Biz bir şey diyorsa doğru, satıyorsa iyidir. Benim yerime araştırıp incelediklerine eminim. Gülümsüyorlar, telefonda bile gülümsediklerini hissediyor insan. Bir akşam aradım, adres değişikliği bildirmek için, çünkü taşınmıştım. Telefona Pınar Hanım çıktı, inanamadım. Ama bana yardım etti, yeni adresimi aldı, ertesi gün bir araba bana tek bir dergi getirdi. Bu kolay rastlanır birşey değil."

Tüm bu yanıtlardan çıkarılan analizde bizi gülümseten ne diye sorarsanız "sadakat duygusu" diyoruz. Telefon açıp "Arkadaşlar ben internetten alışverişe güvenmiyorum ama telefonda adım adım yapsak size kredi kartı numaramı söylesem de benim yerime oradan satış yapsanız" diyerek bizden yardım isteyen müşterilerimiz nedeniyle bu hafta çok duygusal olaylar yaşadık biz.

Bu sonuç ise hálá "İnternetten alışverişe güvenmiyor Türkiye" diyenlere, tüketicinin güveninin her durumda teknoloji ve pratikliğe değil, bir şekilde insanoğluna dayandığının kanıtıdır bana göre... Keyifli bir hafta sonu dileriz.

Dikkat! Çocuklarımız dikkat eksikliğiyle karşı karşıya

Bazen aşırı hareketlilik ve ataklık gösteren çocuklar uyumsuz bir tablo sergileyebiliyor. Şiddetine göre farklı kategorilere ayrılan çocuklardaki bu davranış bozuklukları, ebeveynleri telaşa sürüklese de, erken tanı ve uzman yardımıyla sorun çözümleniyor.

Çocuklarının hareketlerinin kendi yaşıtlarıyla benzer düzeyde mi; yoksa normal olmayan seyirde, bir rahatsızlığa işaret edecek şekilde mi geliştiğini her aile merak eder. Hatta çocuklarını, yaşıtlarıyla kıyaslayıp, onu bir kategoriye sokmaya çalışırlar. Normal, hiperaktif, indigo... Özellikle çocuğunun davranışlarında aşırı hareketlilik gözlemleyen ebeveynler, onu "hiperaktif" olarak tanımlar; ancak her yaramaz çocuk hiperaktif midir? Bu sorunun cevabını ve günümüzde sık rastlanan sorunlardan biri olan Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB), ne olduğunu Psikolog Ferahim Yeşilyurt ile konuştuk.

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB); aşırı hareketlilik, kısa dikkat süresi ve ataklıkla (yetersiz dürtü kontrolü) karakterize; okul öncesi çocuklukta başlayıp yetişkin yaşamda da değişik bulgularla seyredebilen süreğen bir bozukluk.

Hiperaktif olarak nitelenen çocukların çoğu, bebeklik dönemlerinde de huysuz, huzursuz, güç bebekler olarak tanımlanıyor. Bu çocukların, yaşamlarının ilk bir kaç ayında aşırı hareketlilik, yeme ve uyku bozuklukları görülüyor.

Emekleme döneminde veya yürümeye başladıkları zaman çok hareketli ve atak oldukları için birkaç kişinin devamlı bakımını gerektirdiği bu çocukların çoğunda belirtiler anaokuluna veya ilkokula başlayınca daha çok dikkati çekiyor. Okulda başarısızlık, dikkat eksikliği, sınıfta kurallara uymama, saldırgan davranışlar ve öfke kontrolünde güçlükler yaşanması aileyi tedavi arayışına yöneltiyor. Toplumda yaklaşık yüzde 3-6 oranında gözlenen DEHB, erkeklerde kızlara oranda yaklaşık 3 kat daha sık görülüyor.

DEHB’nin nedenleri

Yapılan araştırmalar, bozuklukla ilgili ispatlanmış kesin bir sebebin olmadığını gösteriyor ancak buna neden olabilecek bazı etkenler üzerinde duruluyor:

n Genetik nedenler

n Beyin hasarı

n Nörotransmitterler

n Gıda ve katkı maddeleri

n Psikososyal etkenler

Çok televizyon seyretme, ailenin otoriter tavırları vb. gibi faktörlerin bozukluğa neden olmadığı ancak aile içi bazı disiplin sorunlarının problemi artırdığı düşünülüyor.

’My Little Pony’ partisi

Minik prenseslerimizin çok sevdiği "My Little Pony" bu yıl 25. yaşını kutluyor. Bu nedenle 9 Mart Pazar günü 12.00-17.00 saatleri arasında Akmerkez alışveriş merkezinde sürprizlerle dolu bir parti düzenlenecek. Partide sihirbaz gösterileri ve yüz boyama aktiviteleri ile eğlenecek kızlar, ellerinde pamuk şekerleri "My Little Pony" oyuncakları ile oynayıp hep birlikte dolu dolu bir gün geçirecekler. Üstelik kızlar Pony’ler ile birlikte hatıra fotoğrafı da çektirecekler.
Yazarın Tüm Yazıları