Artık mevsimsiz elbise dönemi baÅŸladı

Güncelleme Tarihi:

Artık mevsimsiz elbise dönemi başladı
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 29, 2008 08:02

Boyner Genel Müdürü Aslı Karadeniz, artık çok kalın veya çok ince kumaşlar yerine yılın genelinde kullanabilen mevsimsiz malzemelerle üretimin hız kazandığını söyledi.

Haberin Devamı

Boyner, gıda dışı perakende sektörünün en önemli oyuncularından biri.

Eski ismi Çarşı olan ve son yıllarda Boyner adını alarak hızlı bir dönüşüm sürecine giren şirket, bu başdöndürücü değişimden başarı ile çıkmış. Yıllardır zarar eden Boyner kara geçmeyi başarırken, aynı zamanda arka arkaya açtığı mağazalarla da dikkat çekiyor.

Boyner Genel Müdürü Aslı Karadeniz, şirketin Çarşı'dan Boyner'e dönüşümünün ve arkasından yaşanan gelişmelerin mimarlarından. Hem Boyner'in hem sektörün büyümeye devam edeceğini söyleyen Karadeniz, yeni satın almaların da işaretini veriyor. Karadeniz, ekonominin politikadan bağımsızlaştığını söylerken, tüketimi en çok etkileyen olayın ise terör olayları olduğunu vurguluyor.

Boyner Genel Müdürü Aslı Karadeniz ile yaptığımız röportajı aşağıda okuyabilir ve izleyebilirsiniz...

Haberin Devamı

Röportaj (1. Kısım), Röportaj (2. Kısım), Röportaj (3. Kısım)

İÇ PAZARA DÖNEN KAZANDI

Boyner'in cirosu içerisinde tekstilin payı çok büyük. Zaten Aslı Karadeniz de Boyner'e gelmeden önce Benetton'un Genel Müdürlüğü'nü yapıyordu. Dolayısıyla tekstil sektörüne çok yakın bir isim. Sektör hakkında söyleyeceği önemli şeyler de var...

"Tekstili ikiye ayırmak lazım. Sektörün bir üretim bir de mağazacılık tarafı var. Üretimde belli sıkıntılar yaşanıyor. İhracata çalışan üreticilerin hem kurun hem de Uzakdoğu'nun ağır rekabet baskısı altında olduğunu biliyoruz. 

Mağazacılık tarafına bakarsak, çok ciddi bir büyüme gerçekleşti. Alışveriş merkezlerinin açılımıyla birlikte hazır giyim ve hazır giyimle bağlantılı sektörleri de işin içine katarsak en az yüzde 20 oranında bir satış alanı büyümesi oldu.

Şimdi iki olayı birbirine bağlayalım... Bir yanda ihracat tarafında pazar bulmakta zorlanan yerli üreticiler, diğer tarafta daha fazla malla doldurmak zorunda olduğumuz yeni mağaza alanları var. Bu ikisi biraya geldi ve daha önce iç piyasaya üretim yapmayan üreticiler içeriye yöneldi. Böylece kısmen de olsa ihracatçıların boş kalan kapasitelerini dengeleyen bir unsur ortaya çıktı. Hatta bu üreticilerin içerisinde sadece markalara fason olarak çalışmanın ötesinde kendi markalarını yaratanlar da çıkmaya başladı. Yeni gördüğümüz bazı markaların bir kısmı işte bu üreticilerin çıkardığı özel markalar..."
 
- Bu gidiÅŸat devam eder mi?
 

/images/100/0x0/55eb2101f018fbb8f8ad0a20
"Devam edebilir çünkü alışveriş merkezleri çoğalıyor, hazır giyim ve mağazacılık da büyümeye çok açık. Bir taraftan böyle bir talep varken öbür yandan Türkiye'de çok ciddi bir üretim kapasitesi var. Bunlar ya katma değerli ürünlere yönelip ABD ve Avrupa'da yeni müşteriler bulacaklar, ya da iç piyasada marka yaratarak veya markalara üretim yaparak kendilerine yeni bir kanal bulacaklar.
 
BÜYÜMENİN SIRRI GENÇ NÜFUSTA

Haberin Devamı

Boyner, gıda dışı perakendenin en önemli oyuncularından. Perakende sektörü son yılarda çok hareketli. Sektörde birçok yeni ortaklık gerçekleşirken, özellikle art arda açılan alışveriş merkezleri dinamik bir ortam sağlıyor. Perakendede yaşanan gelişmeleri ve sektörün bundan sonraki rotasını Aslı Karadeniz anlatıyor...

"Perakende büyümeye devam edecek. Satış alanlarının, alışveriş merkezlerinin yani arzın artması bu işin tek tarafı. Ama asıl büyüme talepten kaynaklanıyor. Talep nereye gider diye baktığımız zaman da Türkiye'de enteresan bir durum var. Her ne kadar çalkantılı dönemlerden geçmeye alışık olsak da Türkiye'de sabit bir olgu var, o da genç nüfus... O kadar genç ki, nüfusun yarıdan fazlası 30'lu yaşların altında. Ortada bu kadar genç bir nüfus varsa haliyle tüketim güdüsü yüksek bir kitleyle karşı karşıyasınız. Sonuçta ekonomonin parlak zamanlarında da düşük zamanlarda da tüketim ihtiyacı düşmüyor. Bunun sebebi de genç nüfusun devamlı hayat kademelerini değiştiriyor olması.
 
Binlerce insan her yıl okuldan mezun oluyor, iş hayatına giriyor, dolayısıyla ona göre iş kıyafetleri, aksesuarları vs almak zorunda. Yine aynı grup bir yıl sonra evlilik adımı atıyor... Evini döşemek zorunda, belli eşyalar almak zorunda. Bir yıl sonra çocuk oluyor, bu sefer onun ihtiyaçları başlıyor. Sonra eve sığamıyor, yeni ev hazırlıkları başlıyor... Yani sürekli dinamik bir ortam var...
 
Aynı şeye Almanya'da bakın, yaş ortalaması 44 ve hiç böyle bir dinamizm yok. İnsanların çoğu bu hayat evrelerini tamamlamışlar. Yeni bir şeye ihtiyaçları yok.
 
Ayrıca biz gelişmekte olan bir ülkeyiz. İnsanlar medya sayesinde herşeyden haberdar oluyor. Bu da sahip olma isteğini körüklüyor. Peki bunu insanlar nasıl finanse ediyor derseniz, orada da çözümler üretilmiş vaziyette... Taksitli kredi kartlarından her türlü ödeme kolaylığına, kampanyalara kadar herşey var."

Haberin Devamı

DALGA BÄ°ZÄ° DE VURUR MU

ÇARŞI'DAN BOYNER'E... BİR DEĞİŞİM HİKAYESİ...

Boyner'in eski ismi Çarşı. Birçok insan ÅŸirketi Çarşı iken tanıdı. Mesela Ä°ncirli'deki binadaki Çarşı yazısını ben hala gözümün önüne getirebiliyorum. Ama anlaşılan müşterilerin neredeyse tamamı için Çarşı'dan Boyner'e dönüşüm çok kolay olmuÅŸ. Bu zor süreci hızlı atlatmış gibi gözüküyorlar. Åžirketi Çarşı'dan Boyner'e dönüştüren isim olan Aslı Karadeniz, deÄŸiÅŸim sürecini anlatıyor...Â

"Müşterilerimiz bizden daha çabuk alıştılar aslında Boyner ismine. Biz şirket içerisinde ilk sene kendimiz konuşurken hala dil sürçmesi ile Çarşı dememize rağmen, müşterilerimizde hiç böyle bir durum olmadı, Çarşı ismine takılmadılar.
 
-Bu dönüşümün ne faydası oldu size?
 
"Çarşı ismi bu işin ilk kuruluşunda verilmiş bir isim. Bu işin ilk kuruluş amacı bizim seri sonu ürünlerimizi satan outlet mağazacılığı. O zaman isim çok doğru oturuyordu. Zaman içerisinde departman store'a dönüşüp özellikle de son değişikliklerle daha kapsamlı hale gelince mevcut isimle yapılan iş uymamaya başladı.
 
Yeni bir isim arayışı ortaya çıktığında müşterilerin de önerileri ile Boyner istendi. Bu hem müşteriler tarafından hem de yatırımcılar tarafından olumlu algılandı. Ailenin ve ana hissedarın ismini vermiÅŸ olması çok ciddi bir güven tazelemesi yarattı.Â

Müşteri tarafında sadece ismin değişmesi değil, alışveriş paketlerinin, renginin farklılaşması ürünlerin değişmesi ile çok ciddi bir hediye mağazası olduk. Eskiden insanlar Çarşı paketi ile hediye götürmeyi pek fazla tercih etmezken, şimdi Boyner hediye paketlerini çok sık bir şekilde görüyorum etrafta. Çok da hoşumuza gidiyor."

Piyasalardaki dalgalanma herkesin malumu. ABD'lilerin sorunlu konut kredilerini ödeyememeleri ile başlayan ve arkasından önce finansal sektörü saran ve şimdi de reel sektöre sıçrayan krizi tüm yatırımcıları tedirgin ediyor. Özellikle ABD'de resesyon (ekonomik küçülme) kelimesi ağızlardan düşmüyor. Her ekonomist ağzını resesyon ile açıyor, durgunluk ile kapatıyor. Hal böyle olunca da bir ekonomik küçülme plan ve projeksiyonların içine mecburen dahil ediliyor. Peki yurtdışındaki bu dalgalanma bizde risk yaratır mı? İşte bu soruya Aslı Karadeniz çok farklı bir pencereden cevap veriyor...

Haberin Devamı

"Olası bir kriz bizi fazla etkilemez. Biz genelde orta gelir grubuna hitap ediyoruz. Belki çok üst gelir grubuna hitap eden markalarda, borsadaki düşüşten etkilenen yüzde 1'lik gelir grubu olabilir. Onların kısa dönemli tüketimden çekilme eğilimi olabilir. Ama genel kitle etkilenmez.

Biz çeşit çeşit kriz tipleri yaşamış bir ülke olarak çok tecrübeliyiz. Bizim gördüğümüz, tüketimi etkileyen en önemli etkenler daha ziyade milli güvenlikle ilgili konular...
 
Geçen çeyreğe bakarsak, tüketimi etkileyecek birçok olay vardı. Küresel ısınma, seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, anayasa tartışmaları derken eylül sonuna kadar geldik. Tüketim aynen devam etti, hiç etkilenmedi.

Haberin Devamı

BÄ°R TARAFTA ASKERLER ÅžEHÄ°T OLURKEN...

Ama ne zamanki biz Güneydoğu'dan şehit haberleri almaya başladık, işte o zaman tüketim çok etkilendi. İnsanların çok hassas olduğu bir nokta bu. Hele ki bununla ilgili aksiyonların hızlı ve kararlı bir şekilde alınamadığına dair bir kanaat oluştuğunda, ki yaşadık bunları, insanlar tamamen gelişmelere konsantre olup tüketime ara verdiler.

Aslında ben bunu bir insan ve vatansever olarak çok iyi anlıyorum... Memleketin bir tarafında askerler şehit olurken, alışveriş merkezinde kolda çanta ile gezmek o insanları cidden zorladı. İlk defa orada gördük tüketim düşüşünü..."

SOÄžUK HAVA SATIÅžLARI DA PATLATTI

"Aslı Karadeniz'in önceki dönemde bir açıklaması vardı. Kışlık satışların küresel ısınma nedeniyle düşük olmasından yakınan Karadeniz, "kar duasına çıkacağız" demişti. Şimdi aynı soruyu bir kez daha yöneltiyoruz... Kışlık satışlar bu sene de kötü mü?
 
"Hayır, bu sene tam tersi. Gayet iyi bir sezon geçiyor. Çünkü soğuk havaları mevsim normallerinde yaşamaya başladık. Ayrıca kayak merkezlerine de yoğun kar yağışı oldu. Özellikle sömestirde ciddi bir satış yaptık."

MEVSİMSİZ ELBİSE DÖNEMİ BAŞLADI

/images/100/0x0/55eb2101f018fbb8f8ad0a22
"Ama şunu da artık söylemek lazım. Ya artık küresel ısınmanın benimsenmesinden ya da belirsizliklerden dolayı daha ince ve sürekli kullanılabilir malzemelere bir kayış var. Artık çok kalın ürünleri raflara koymaktan veya üretmekten biraz çekiniyoruz. Çünkü neticede insanların bulunduğu yerlerdeki konfor şartları yazın ve kışın hemen hemen aynı. Klimalar ve kaloriferlerle aynı sıcaklık sağlanıyor. Kışın ofislerde 22-23 derecelik ısıtılmış mekanlarda çalışıyorsunuz, keza evinizin ısısı da öyle. Yazın da yine aynı derecede soğutulmuş yerlerde bulunuyorusunuz.
 
Artık mevsimsiz, yılın genelinde de kullanabilen malzemelerle üretim artıyor. Bu tüm dünyada da böyle."

- Kalın kumaşların devri tamamlanıyor mu artık?
 
"Bunu söylemek çok iddialı olur ama sonuçta daha inceye kayış var. Bir de kumaş piyasasında müthiş gelişmeler var. Blended denilen karışımlı kumaşlar var. Ar-ge çalışmalarında da bu nosyon dikkate alınıyor. Mesela coolwool diye birşey var ve erkek takım elbiseleri artık böyle üretiliyor. Eskiden yoktu bu. Kışın kalın yünlü kumaş, yazın serin tutan kumaşlar kullanılıyordu. Ama şimdi tamamen bütün mevsimlerde bu kumaş kullanılabiliyor."

MEVSÄ°MLER BÄ°TTÄ° MODA BAÅžLADI

- Merak ediyorum, artık kumaşlarda tek bir tipe kayış varsa insanlar hem yazlık hem de kışlık elbise almayacak demek. Mesela ben tek bir takım elbise ile hem yazın hem de kışın dolaşabileceğim. İki yerine bir takım almak yeterli. Peki bu durum satışlarda bir düşüşe neden olmayacak mı? Sorunun yanıtı biraz moda ile ilgili...
 
"Mevsimsiz ürünlere kayış satışları çok etkilemiyor aslında. Çünkü eskiden yaz ve kış sezonu vardı. Bir de arada baharlar. Şimdi perakende de hız o kadar arttı ki, hızlı moda diye bir olgu geldi ve artık sezon sezon değil de neredeyse her ay veya 5-6 haftada bir değişen moda moda cinsinde gidiyor. Önceden yılda iki kez alım yapardık şimdi 8 defa alım yapıyoruz. Bazı daha hızlı moda öncüsü şirketler 12-13  kez alım yapıyor. Mevsim fikrinden kopuldu biraz.
 
Bir de spor çok ön plana çıktı. Bizim satışlarımız içerisinde genç aktif dediğimiz spor ve jeans markaların olduğu bölümün toplam ciro içerisindeki payı yüzde 25'e ulaştı. Tabii ki herkes spor yapmıyor ama herkes spor giyiniyor artık..."

KARADENÄ°Z Ä°DDÄ°ALI... BOYNER BÃœYÃœMEYE DEVAM EDECEK...

KASADA PARA VAR... ŞİMDİ NE OLACAK?

Boyner için 2007'yi önemli kılan gelişmelerden biri de yeni ortakla yollarına devam etmeleri oldu. ABD'li fon Citigroup Venture Capital Investment, yani CVCI, şirketin yüzde 30 hissesini 48 milyon dolara aldı. Ayrıca Beymen'in yüzde 50 hissesinin satışından da kasaya 145 milyon dolar girdi. Böylece Boyner'in kasası nakit doldu. Peki şirket bu kadar parayı ne yapacak? Mesela yeni satın almalar olabilir mi?
 
"Evet olabilir. Satış işlemi bize likit kazandırmak için yapılan bir işlem. Şu anda hem Boyner grubu likit vaziyette hem de CVCI'ın Türkiye'ye ilgisi çok ciddi bir şekilde devam ediyor. İkisini biraraya getirdiğimizde bize organik büyümenin dışında da bir büyüme alternatifi yaratabilir diye düşünüyoruz.
 
Şu anda projeksiyonlarımıza girmiş netlikte birşey olmasa da arayışlarımız var. Çünkü CVCI de istiyor daha fazla yatırım yapmayı. Dolayısıyla ne olabilir? Bizimle benzer formatta veya bizim sunduğumuz herhangi bir kategoride bir iş varsa varsa yeni satınalmalar olabilir. Mesela bizim kozmetik kategorimiz çok güçlü. Diyelim ki o konuda bir zincir varsa, bünyeye katılabilir..."

-Ne zaman yeni ortaklık haberini duyarız?
 
"Şu anda pazarı inceliyoruz. Fakat şunu da söylemekte fayda var. Hatırlasınız, 2005 senesinde gıda perakendeciliğinde bu tip satınalmalar hemen gerçekleşti. Çünkü sektörde belli başlı oyuncular vardı ve hepsi de halka açık olduğu için bu evlenmeleri yapmak çok kolay oldu.
 
Şimdi bizim kanatta ise böyle değil. Hemen gözünüzle ayrıştırabileceğiniz, teşhis edebileceğiniz durum yok. Maalesef halka açık şirket çok az ve firmalar hakkında bilgi toplamak zor. Gıda dışı perakende sektörünün öyle bir süreçten geçmesi gerekiyor. Şirketlerin denetlenir, rakamların anlaşılabilir standartlara gelmesi gerekiyor. Bu süreçten sonra birleşmeler de kolaylaşır."

Boyner, son yılların hızlı balıklarından. Aslı Karadeniz'in kaptanlığında önemli bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçen şirketin birçok alışveriş merkezinde yeni mağazalarını görüyoruz. Ayrıca Anadolu'da da atağa geçti. Büyüme aynı şekilde devam edecek mi?

"Evet hızlı büyümeye devam etmeyi planlıyoruz. Çünkü bizim geçmişimize bakın, uzun yıllar zarar ederek gelen bir operasyonduk, Ciddi bir yenileme ve değişimden sonra ilk defa 2006'da kara geçtik. 2007 senesinde iki hedef koymuştuk, karlılığı sürdürebilmek ve büyümek. Biz artık işimizi doğru bir formüle oturttuğumuzu görüyoruz ve büyüme atağına geçtik.

2007 çok doğru bir sene ve aynı zamanda şanslı bir sene oldu. Biz tam artık 'işimizi büyütmeye hazırız' dediğimiz anda alışveriş merkezlerinin tamamlanma senesi denk geldi. Dolayısıyla çok ciddi bir büyüme gerçekleştirdik. 20 bin m2 yeni satış alanı bünyemize kattık ve satış alanımızı yüzde 33 büyüttük.
 
Biz bu büyüme trendini sürdüreceğiz. Özellikle Anadolu'da gidebilecek daha çok yer var. Biz 2006 sonunda 15 şehirde vardık, şimdi 20 şehirdeyiz. Özellikle Anadolu'da yayılmayı çok istiyoruz. Tabii ki büyükşehirlerde de yeni açılan merkezlerde bulunacağız. Biz ikisini de dengeleyerek büyümeye devam edeceğiz. "

-Hedefiniz nedir?

"2008'de yaklaşık yüzde 15'lik bir alan büyümesi hedefliyoruz. 2008, 2007'de açılanların olgunlaşmasında kullanılacak. 2009'da tekrar çok büyük projeler var.
20-25 bin metrekarelik proje şimdiden önümüze geldi. 2008'de 8 mağaza açmayı hedefliyoruz. 2009 kesin değil ama nereden baksanız 8-10 mağaza açarız gibi gözüküyor."

YURTDIÅžINI YÄ°NE DENER MÄ°SÄ°NÄ°Z?

Boyner'in bir de yurtdışı macerası olmuştu. Rusya'da geçtiğimiz yıllarda bir mağaza açan şirket ne yazık ki bundan umduğunu bulamadı ve mağazayı kısa bir zaman sonra kapattı.  'Yenilen pehlivan güreşe doymazmış 'derler, acaba Boyner yurtdışını bir kere daha deneyecek mi? İpucu veriyorum, Boyner'in asıl işi Türkiye'de...

"Şu anda yeniden dışarı açılmak gibi bir düşüncemiz yok. Rusya'da kötü bir tecrübemiz oldu. Özellikle lokasyonda hata yaptık. Biz zaten bir mağazayı açıp 18 ay gözlemliyoruz, istediğimiz sonuçları alamazsak vazgeçme noktasına gelebiliyoruz. Neyseki Türkiye'de böyle birşey olmadı ama Rusya'da yaşadık.
 
Şu andaki bütün konsantrasyonumuz Türkiye üzerine. Yurtdışında kendi planımız yok ama bayilik yolu ile işbirliği yapmak isteyen olursa, kendi kaynaklarımızı kullanmadan böyle bir fırsatı değerlendirebiliriz.

-Bayilik için ilgi var mı?
 
"Rusya'dan ziyade Körfez ülkelerinden çok talep var ama biz oraya biraz temkinli yaklaşıyoruz. Çünkü her türlü perakendenin yayılmış olduğu bir yer ve sonuçta bir ülkeye gidiyorsanız fark yaratabilecekseniz gitmeniz lazım. Yoksa mevcut oyuncular zaten işi götürüyor. Bir de Türkiye'de bizi bu kadar çok meşgul edecek proje varken artık konsantrasyonumuzu içeriye verdik...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!