Havada şeytan üçgeni

Dünya, Avrupa'nın göbeğinde meydana gelen 'havada çarpışma' kazası ile sarsıldı.

12 bin metre yükseklikte çarpışan Rus Bashkirian ve DHL uçaklarının enkazı Almanya-İsviçre sınırı yakınlarına düştü. Toplam 71 kişinin öldüğü kaza bir çok soru işaretini de yanında getirdi.

Hava trafiğinin binlerce metre yükseklikte anlık hareketlerinin bile izlenebildiği, uçakların birbirlerine çarpışma ikazını onlarca saniye önce verdiği modern havacılıkta böyle bir kaza nasıl olmuştu? Havacılığın yaz sezonu nedeniyle yoğun anlar yaşadığı bu günlerde bir çok soru yolcuların zihinlerini meşgul etmeye devam ediyor. Gelişen teknoloji uçuş emniyetini ne kadar yükseltirse yükseltsin, havacılıkta insan faktörü ana rolü oynamaya devam ediyor.

Rus Bashkirian Havayolları'na ait Tupolev Tu-154M tipi uçak Moskova'dan Barcelona'ya charter yani tarifesiz uçuş yapmak üzere havalanmıştı. Toplam 57 yolcusunun önemli kısmını çocuklar oluşturuyordu. Uçakta ayrıca 12 kişilik ekip de vardı. Yolcular İspanya'ya tatile gidiyordu. Tu-154M, Salzburg-Traunstein-Kempten-Trasadingen rotasında uçuyordu. Yaklaşık İsviçre-Almanya sınırına paralel gerçekleşen uçuşta Tupolev'in irtifası ise 12 bin metreydi (36 bin feet). Hızlı paket taşıma hizmeti veren DHL'e ait Boeing 757-200PF tipi uçak ise şirketin Ortadoğu'daki merkezi Bahreyn'den havalanmış, İtalya'daki Bergamo'ya inmiş, oradan da Avrupa'daki operasyon merkezi Brüksel'e gitmek üzere kalkmıştı. DHL uçağının rotası Abesi-Akebi-Tango noktaları doğrultusunda 12 bin metredeydi. Boeing 757'nin ekibi iki pilottan oluşuyordu.

ZÜRİH KONTROL

Rus uçağı en son yerel saatle 23.30'da Münih Hava Trafik Kontrol (ATC) ile temasa geçerek kontrol sahasından çıktığını rapor etti. Münih ATC, uçağı merkezi Zürih'te bulunan ve Skyguide olarak adlandırılan ATC merkezine yönlendirdi.

Zürih ATC, yerde radar ekranında hava trafiğini yönlendiren kontrolöre çarpışma riskini ikaz eden STCA (Kısa Menzilli İkaz Alarmı) sistemini bakıma almıştı.

Saat 23.14'e durdurulan STCA, sabah 05.00'te tekrar hizmete girecekti. Skyguide teknisyenleri pazartesi gece yarısı trafiğin az olması nedeniyle sistemin bakımını yapacaklardı. Özellikle yoğun trafiğin olduğu saatlerde kullanılan sistem, uçaklar arasındaki tehlikeli yakınlaşmaları ATC operatörüne bildiriyor. Böylece trafikler aralarında emniyetli mesafe bırakılarak yönlendiriliyor. Ancak Skyguide sözcüsü bu sistemin çalışmamasının kesinlikle uçuş emniyetini etkilemeyeceğini belirtiyor.

Her iki uçakda aynı irtifadan Ueberlingen noktasına geliyordu. Bu alana bakan iki kontrolörden bir tanesi iddiaya göre kahve molası vermişti. Diğer kontrolör bölgenin trafiğini yönlendiriyordu. Çarpışmadan 50 saniye önce her iki uçağın da aynı irtifada olduğunu gören hava trafik kontrolörü, Rus pilottan 12 bin metreden 11 bin 700 metreye inmesini istedi. Rus pilottan bu komutu anlayıp alçalmaya başladıklarını dair telsizde herhangi bir cevap gelmedi. Bu arada DHL pilotları TCAS'tan ikaz aldıklarını Skyguide'a bildirdiler. ATC tekrar Rus uçağına alçalmasını söyledi. Rus pilotlar herhangi bir cevap vermeden çok yavaş alçalmaya başladılar. DHL uçağı TCAS'dan aldığı ikaz üzerine ATC'ye bilgi vermeden acil olarak alçalmaya başladı. Saat tam 23.35'de çarpışma meydana geldi. Her iki uçak da alçalırken birbirine girmişti. Uçakların birbirine 11 bin 400 metre yükseklikte vurduğu belirlendi. İki uçak ve ATC dikkatsizliği havada bir şeytan üçgeni oluşturmuştu. Üstelik RVSM diye adlanan uçakların aralarındaki dikey mesafeyi azaltan yeni yolların devreye girmiş olması şeytan üçgenini aynı irtifadaki kazada ilgisiz görülse bile şeytan dörtgene çevirmişti.

RVSM UYGULAMASI

Kaza, bu yıl devreye giren RVSM yani Azaltılmış Dikey Ayırma Minimumu sistemi hakkında soru işaretleri getirdi. Avrupa hava sahasını daha iyi kullanmak amacıyla yüksek irtifalarda iki uçak arasındaki yükseklik yarı yarıya azaltıldı. 29 bin feet yani 9 bin 570 metre yüksekliğin üzerinde uçan uçaklar arasındaki dikey ayırım 660 metre'den (2 bin feet) 330 metreye (bin feet) indirildi. 9 bin 570 metrenin üzerinde uçacak uçakların, özel ekipmanlara sahip olması gerekiyor. Bu da ATC operatörlerinin çok daha dikkatli olurken daha hızlı dikkat kayıplarına uğramalarına yol açıyor. Kaza sonrasında RVSM uygulamasında nasıl bir değişikliğe gidileceği de merakla bekleniyor. Kazanın daha detaylı incelenmesi için Amerikan Ulusal Ulaştırma Emniyet Dairesi NTSB de Almanya'ya ekip yolladı. RVSM ile yakından ilginen Amerikalılar, bu kazayı incelemek üzere çalışmalar yapıyor.

Çok detaylı olarak gerçekleştirilen araştırmalar, gelecek yıllardaki kazaların önlenmesinde büyük rol oynayacak. Bu kazadan alınacak dersler sonrasında havada çarpışma riskini çok azaltacak yeni ikaz sistemlerinin de devreye girmesine neden olacak.

Bir başka değişim de ATC'de yaşanacak. Daha fazla kontrolör, daha gelişmiş sistemlerle artan hava trafiğine hizmet verecek. Ama hiç bir şey hayatlarını kaybeden yolcuları geri getirmeyecek.


Gökyüzünün kaderi yerde

Avrupa hava sahası geçtiğimiz günlerde büyük facia yaşadı. Çok iyi kontrol edilen, modern sistemlerin kullanıldığı Avrupa hava sahasının göbeğinde yaşanan facia, gökyüzünde insan faktörünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Aslında gökyüzü kontrolünün en büyük sorumluluğu yerdeki insanların yüksek sorumluluğundadır.

Hiç kuşkusuz ve tartışmasız pilotlar büyük sorumluluk taşırlar. Ama onların kaderini de yerdeki insanlar belirler. Yerdeki insanlar 'Hava Trafik Kontrolörleri'dir. Onların dikkatleri sayesinde çok uzun yıllar gökyüzünde uçak çarpışmaları azalmıştır. Hava trafik kontrolörleri dünyanın en zor işini üslenmişlerdir. Dikkatlerindeki biraz dağılma, aşırı çalışmadan olabilecek dimağ kitlenmesi gibi sorunlar gökyüzünde büyük facialara yol açar. Yaşanmış hazin örnekler ve alınmış çok büyük dersler vardır.

ÇALIŞMA KOŞULLARI

Dünyanın her yanında hava trafik kontrolörlerinin önemi iyi bilinmektedir. Biz de ise son yıllarda kısmen farkına varılmış ve hayatları önemsenmeye başlanmıştır. Ama hiç de yeterli değildir. İyi bir maaş demek onların iyi bir hayat sürmeleri, iyi beslenmeleri, kendilerine iyi bakmaları demektir. Uygun saat dilimleri içinde çalışmaları, istirahat sürelerinin mümkün olduğunca çok tutulması gökyüzündeki kaderimizi değiştirecek kadar önemlidir.

Uçuş güvenliğinin bana göre kilit insanları hava trafik kontrolörleridir. Avrupa hava sahasında yaşanan olay bize ders olmalıdır. Her gün havalimanlarımıza inen uçaklar kadar ya da çok daha fazlası tepemizden geçip gitmektedir. Bütün bu geçişler hava trafik kontrolörlerimizin yüksek dikkati sayesinde güvenle gerçekleşmektedir. Pilotlar Türk semalarını doğu yönüne terk ettiklerinde endişe ederler. Çünkü bizden sonraki doğunun büyük bir bölümü risklerle doludur. O ülkelerin radarları, hava trafik kontrolörleri 'Allah’a Emanet' bir anlayıştadır.

Gelecekte bir facia yaşamak istemiyorsak, hava trafik kontrolörlerimize iyi bakmak zorundayız. Onlardan esirgediklerimiz, canımızdan esirgediğimizle eşdeğerdedir. Standartlarını, kazandıklarını yükseltmek için elimizden geleni yapmalıyız. Türk Sivil Havacılığı bu kilit insanlarının çok özel olduğunu her zaman görmek zorundadır. RVSM diye adlandırdığımız, gökyüzündeki yol sayısının arttırılarak uçakların daha da yaklaştırıldığı şu dönemde ATC dikkatine çok daha fazla ihtiyacımız var.

Avrupa hava sahasındaki facia bize ders olmalı. Hava trafik kontorolörü sayımızı ve onların yaşam standartlarını bir kez daha gözden geçirmeliyiz. Hangi ekonomik sıkıntıyı yaşarsak yaşayalım, başka şeylerden keselim ve onlara dünya standardında koşullar ve imkanlar verelim...


HAVADA ÇARPIŞMA KAZALARI


13 Eylül1997

Alman Hava Kuvvetleri'ne ait Tu-154 tipi uçak Namibiya açıklarında Amerikan Hava Kuvvetleri'ne ait C-141 nakliye uçağı ile 11 bin metrede çarpıştı. Olayda 24 kişi hayatını kaybetti. Her iki uçakta da TCAS sistemi bulunmuyordu.

12 Kasım 1996

Kazakistan Havayolları'na ait Ilyushin 76 tipi kargo uçağı Suudi Arabistan Havayolları'nın Boeing 747-100 uçağı ile Hindistan'ın Charki Dadri şehri semalarında çarpıştı. Olayda 312 kişi hayatını kaybetti. Faciaya Kazakistan Havayolları pilotlarının verilen irtifada uçmamaları neden oldu.

8 Şubat 1993

Iran Air Tours şirketine ait Tu-154M tipi uçak Tahran Havalimanı'na alçalırken bölgede uçan Hava Kuvvetleri'ne ait Su-22 tipi savaş uçağı ile çarpıştı. Olayda 131 yolcu hayatını kaybetti.

22 Aralık 1992

Libya Arap Havayolları'na ait Boeing 727 tipi uçak Bingazi Havalimanı'na alçalırken Libya Hava Kuvvetleri'ne ait Mig-23 savaş uçağı ile çarpıştı. 1500 metre yükseklikte meydana gelen kazada 157 kişi hayatını kaybetti.

10 Eylül 1976

İngiliz Havayolları'na ait Trident tipi üç motorlu uçak Londra-İstanbul seferi sırasında Zagrep yakınlarında Yugoslav Havayolları JAT'a ait DC9 uçağı ile çarpıştı. Olayda 69 kişi hayatını kaybetti.

30 Temmuz 1971

All Nippon Havayolları'na ait Boeing 727, Japon Hava Kuvvetleri'ne ait F-86 uçağı ile Shizukuishi kenti yakınlarında çarpıştı. Kazada 7'si mürettebat 162 kişi hayatını kaybetti.


ÇARPIŞMA İKAZ SİSTEMİ TCAS


Gökyüzünde uçaklar karayollarına benzer koordinatları belli özel yollardan uçuyorlar. Eğer birbirlerine tehlikeli olarak yaklaşırlarsa TCAS adı verilen sistem devreye girerek pilotları uyarıyor. Avrupa'da 19 koltuktan fazla kapasiteli yolcu uçaklarında ve iş jetlerinde TCAS kullanımı mecburi. Bu ikaz her iki uçağın hızlarına ve yüksekliklerine bağlı olarak muhtemel çarpışmadan 30-60 saniye önce bildiriyor. TCAS, aynı zamanda 30 uçağı takip edebiliyor.


BoeIng 757-200PF


İmalatçı: Boeing (ABD)

Motor: 2 adet RB211

Kargo Kapasitesi: 30 ton

Maksimum Ağırlık: 108 ton

Menzili: 5 bin 53 km

Seyir Hızı: 850 km/saat

Çağrı işareti A9C-DHL olan uçak 1990 yılında imal edildi. Finansal kiralama şirketi Ansett Worldwide'a ait uçak DHL şirketinde önce Zambia ve Gulf Havayolları'nda kullanıldı. İmalat numarası 24635.


TUPOLEV TU-154M


İmalatçı: Tupolev (Rusya)

Motor: 3 adet D-30KU-154

Yolcu Kapasitesi: 158

Maksimum Ağırlık: 100 ton

Menzili: 3 bin 700 km

Seyir Hızı: 875 km/saat

RA-85816 çağrı işaretli uçak 1995 yılında imal edildi. Rus Baskhirian Havayolları'na aynı yılın Ağustos ayında teslim edildi. İmalat numarası 1006.
Yazarın Tüm Yazıları