Talabani’ye Türkiye yolu açılıyor

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin bu ay (Şubat) ayı içinde, yılan hikayesine dönen Türkiye ziyaretini gerçekleştirmesi bekleniyor. Talabani’ye yakın Irak Kürt kaynakları, ziyaretin Şubat ayının 20’si dolayında gerçekleşebileceği tahmininde bulunuyorlar.

Haberin Devamı

Talabani’ye şu ana dek Ankara’dan iletilmiş bir “resmi davet” söz konusu olmamakla birlikte, Türk Dışişleri kaynakları, Irak Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’ye davet edilmesi konusunda herhangi bir “irade zaafı” olmadığına dikkat çekerek, ziyaret tarihinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün takvimine göre belirlenebileceğini ifade ediyorlar.

Talabani’nin Türkiye’ye davet edilmesi konusunun, 2007 yılının son MGK toplantısında ele alındığı ve davet edilmesi görüşünün, askerlerle sivil otoritenin birlikte yer aldığı kurumda taraflarca paylaşıldığı, Irak tarafının edindiği “bilgiler” arasında.

Irak Cumhurbaşkanı’nın Ankara gelmesi konusundaki “asker vetosu”nun kalkmış olduğuna, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın önceki günkü açıklamasındaki sözleri de kanıt olarak gösteriliyor. Orgeneral Büyükanıt, “Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Türkiye’ye davet edilmesi karşısında tavrınız ne olur?” sorusu üzerine “Davet var mı, yok mu bilmiyorum ki” karşılığını verdikten sonra, “Geçen yıl şubat ayında ABD’de yaptığım bir basın toplantısında hatırlarsanız dedim ki, ‘Asker olarak görüşmemizde yarar yok. Ama bu, devletin diğer kurumlarının görüşmeyeceği anlamına gelmez.’ Burada bizim ipotek koyma imkânımız yok” diye konuştu.

Haberin Devamı

Orgeneral Büyükanıt, basın mensuplarına hatırlattığı geçen yıl Washington’daki basın toplantısında, isim vererek, Irak Kürdistan Bölge Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ile görüşmeye karşı çıkan bir dil kullanmıştı. O tarihte, Neçirvan Barzani ile Dışişleri Bakanı sıfatını taşıyan Abdullah Gül arasında İstanbul’da kamuya açıklanmayan bir görüşme yapılması plânlanıyordu. Abdullah Gül, eş zamanlı olarak Washington’da bulunuyordu ve söz konusu görüşmenin Gül’ün ABD’den Türkiye’ye dönüşünde gerçekleşmesi kararlaştırılmıştı.

Büyükanıt’ın o açıklaması üzerine, bu bir “askeri veto” olarak algılanmış ve Gül-Barzani görüşmesi iptal edilmişti. Büyükanıt’ın son açıklaması, bazı kesimlerde “askerin Talabani ziyaretine ‘nötr’ davranması” şeklinde yorumlanmakla birlikte, Talabani’nin Ankara ziyaretine yolun açık bulunduğunun işareti olarak da algılanıyor.

Haberin Devamı

Bu durumda, iki yılı aşkın bir süredir “Irak Cumhurbaşkanı” sıfatını taşıyan Celal Talabani’nin, bu sıfatı taşıyalı beri ziyaret etmediği tek bölge başkentine gelebilmesi de mümkün olacak.

Bilindiği gibi, Celal Talabani’nin, bir önceki cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından kendisi görevde olduğu sürece, Türkiye’ye gelebilmesinin söz konusu olmadığı açıklanmıştı. Talabani’nin böylesine dışlanması, Türkiye-Irak ikili ilişkilerinde olduğu kadar, özellikle, Türkiye ile Irak Kürt liderliği arasındaki ilişkilerde de belirgin bir “pürüz” oluşturmuş ve Türkiye’nin Kuzey Irak’tan kaynaklanan PKK damgalı terör eylemlerine karşı etkili bir karşılık verememesinde bir “etken” olarak gösterilmişti.

Haberin Devamı

 

***              ***             ***

 

Talabani, Irak Cumhurbaşkanı olalı beri, kendisine bir tür “Ankara’yı ziyaret ambargosu” uygulanmakla birlikte, Türk Dışişleri’nde egemen görüş, Cumhurbaşkanlığının desteklenmesi yolunda olmuştu. Nitekim, Talabani ismi Irak Cumhurbaşkanlığı sıfatıyla ilk kez ilişkilendirilerek, Irak’ta tartışıldığı sıralarda, Türk Dışişleri’nin o dönemdeki “Irak Genel Koordinatörü” Büyükelçi Osman Korutürk ile dönemin Dışişleri Sözcüsü Namık Tan, 2004 sonlarında Talabani’nin yaşadığı Kuzey Irak’taki Süleymaniye kentine günü birlik bir helikopter seyahati yaparak, kendisiyle görüşmüşlerdi. Türk Dışişleri’nin üst düzey yetkililerinin o tarihte Talabani’yle görüşmeye Süleymaniye’ye gitmeleri, “Türkiye’nin Talabani’nin Bağdat’ta Irak Cumhurbaşkanı olarak görülmesine bir itirazı olmadığı, hatta destek verdiği” anlamında bir “jest” olarak ortaya konmak istenmişti.

Haberin Devamı

Ne olduysa, Talabani, Türkiye’den de yakıldığı varsayılan “yeşil ışık”la, Bağdat’a “Irak Cumhurbaşkanı” sıfatıyla yerlemesinden sonra oldu ve Türk devlet sistemi içindeki “anti-Kürt refleksler” harekete geçerek, Talabani’nin Türkiye’ye gelmesinin önüne geçtiler.

Aradan geçen iki yıl aşkın süre içinde, Irak’ın iki Şii başbakanı İbrahim Caferi ile Nuri el-Maliki’nin defalarca Türkiye’ye gelmelerine karşılık, Celal Talabani, Türkiye’ye ayak basamadı.

Talabani’nin, “Irak Cumhurbaşkanı” sıfatıyla Irak’a komşu ülke başkentleri arasında sadece Ankara’ya gelemiyor olması, “Kürt” kimliğiyle ve “resmi Türkiye”nin “Irak Kürt alerjisi”yle açıklandı. Ankara’dan yapılan resmi açıklamalarda bu görüş her defasında reddedilmiş de olsa, Talabani’nin Şii yardımcısı Adil Abdülmehdi ile Sünni yardımcısı Tarık el-Haşimi’nin çok kez Türkiye’de bulunmalarına karşılık, kendisinin davet edilmemesi, söz konusu görüşü doğruladı.

Haberin Devamı

Bir önceki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün de, Irak Kürt liderlerinin yeni statülerine dikkat çekerek, kendilerini Ankara’da “devlet protokolüne uygun şekilde ağırlamak gerektiği”ne ilişkin sözleri, Ahmet Necdet Sezer engelini aşamadı.

Sezer’in yerini alan Abdullah Gül ise birkaç kez, Talabani’nin Ankara’ya davet edilebileceği sinyalini vermişti.

Böyle bir “arka plân”ın ardından, Celal Talabani’nin “Irak Cumhurbaşkanı” olarak Ankara’yı ziyaretine sadece Gül’ün takvimini ayarlayarak, “resmi davet”i Bağdat’a iletmesi kalıyor. Şu anda, Talabani’ye bir “resmi davet” iletilmemiş olmakla birlikte, bu ziyaretin içinde bulunduğumuz Şubat ayı içinde gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel görülüyor.

 

***               ***             ***

 

Şubat ayı içinde Türkiye’ye gelmesi beklenen Celal Talabani, önceki gün Kerkük’e beklenmedik bir ziyaret yaparak, ilk iş olarak Kerkük’ün Türkmen bucağı Beşir’e giderek, Saddam döneminde yerlerinden uzaklaştırıldıktan sonra, savaş sonrası dönen Türkmenlerle görüştü. Kendisi de Kerkük kökenli bir aileden gelen Talabani’nin birkaç gün daha Kerkük’te kalarak görüşmeler yapacağı bilgisi, Irak Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ziyareti öncesinde “anlamlı” bulundu.

Talabani’nin Türkiye’ye gelmesi halinde, Kerkük konusunun en üst düzeyde ele alınacağı kesin. Bilindiği gibi, Irak Anayasası’nın geçici 140.maddesine göre Kerkük’te 2007 Aralık sonuna dek yapılması öngörülen referandum altı ay süreyle ertelendi ve bu altı ayın ilk ayı geride bırakıldı.

Talabani’nin Ankara’ya gelmesi halinde, Kuzey Irak ile ilişkilerde de yeni bir sayfanın açılması ve Ankara-Erbil ilişkisine bir “kurumsal veçhe” kazandırılmasının görüşüleceği sanılıyor. Bu anlamda, Talabani ziyaretinin, Barzani ile ilişkilerin yeniden kurulmasının da önünü açması bekleniyor.

Celal Talabani, Ankara’nın ve Türk yetkililerinin yabancısı değil. Ankara’ya 2003’teki Irak Savaşı’ndan sonra biri 2003 Kasım’ında “Irak Yönetim Konseyi Dönem Başkanı” sıfatıyla, kalabalık bir heyetin başında gelmişti; ayrıca 2004 Eylül’ünde de Ankara’da bulunmuş ve her iki ziyaretinde Başbakan Tayyip Erdoğan’la bir araya gelmişti. Her iki lider, o tarihten bu yana Ankara dışında çeşitli vesilelerle bir araya geldiler. Talabani, Eylül 2004’te Ankara’dan Roma’ya Sosyalist Enternasyonal toplantısına gittikten sonra, dönüş yolunda İstanbul’da ailesiyle birlikte kısa bir tatil yapmıştı.

Celal Talabani’nin üç yılı aşkın bir süreden sonra, Türkiye’ye bu kez “Irak Cumhurbaşkanı” sıfatıyla Çankaya’da “askeri tören”le karşılanacak şekilde gelecek olması, Türkiye’nin temel sorunlarına ilişkin “buzları kıracak” cinsten bir ziyaret olması nedeniyle özel bir “simgesel” anlam taşıyacak.

Söz konusu Türkiye olunca, ihtiyatı elden bırakmamak gerekiyor; yani eğer kendisine “resmi davet”te bulunursa ve Şubat ayında Ankara’ya ziyaret ederse...

Yazarın Tüm Yazıları