DTP: Demokrasi için bedel öderiz

DTP Grup Başkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bölücü örgütün başı Abdullah Öcalan’ın söylemlerinin birbirine benzediği iddiasında bulundu. Türk, buna dayanarak iki ay içinde terör örgütü PKK’nın silahı bırakabileceğini ileri sürdü.

Türk, TBMM Grup toplantısında görüşlerini şu şekilde açıkladı:

“Başbakan ABD’deki bir toplantıda, ‘Kürtler azınlık değil. Çoğunluğun parçasıdır. Yeni anayasa çalışmalarında bazı yenilikler gelecek’ diyor. Burada inkar yok. Bu bizim söylediklerimizden farklı değil. O yurttaşların, Kürtlerin kimliğini, kültürünü güvenceye alacak yasal düzenleme arayışı içindeyiz. Başkaları da, bugün İmralı’da da buna benzer geçmişte bir açıklama vardı. Kültürler ve farklılıklar bir zenginlik olarak kabul edilir ve yasal güvence alınırsa iki ay içinde tamamen PKK’yı silahsızlandıracak bir girişim içinde bulunulur. Sayın Başbakan da bunu söylüyor. Farklıların da kabul edildiğini,zenginlik olduğunu söylüyor. O zaman niçin bu kanın akmasına seyirci kalıyor. Hep birlikte gücümüzü, mantığımızı, kararlığımızı ortaya koyarak bu süreci aşmaya çalışalım.”

GENELKURMAY BAŞKANI’NA KARŞILIK

Türk, Genelkurmay Başkanı Org Yaşar Büyükanıt’ın açıklamalarına değinerek, şunları söyledi:

”Bakın dün bir açıklama oldu. Çok önemli şeyler söylendi. Biz artık DTP’nin eleştirilmesine alıştık. Anayasa çalışmalarıyla ilgili fikirlerimizi söyledik. Başkaları da söyledi. Buna kimse sahip çıkmadı. Biz bireysel özgürlükleri mi yoksa devletin gücünü mü savunacağız?. Aslında bu parlamentoya verilen bir mesaj. Niçin bunları söyleyenlere bu parlamento sahip çıkmıyor?. Kim kime ne mesaj vermek istiyorsa, DTP üzerinden gönderiyor. Artık anladık. Taşlanması gereken insanlar olduk.” dedi.

“DÖRT MADDENİN DEĞİŞMESİNİ KİM İSTİYOR?”

Türk, birilerinin çıkıp anayasanın dört maddesinin değiştirilemeyeceğini söylediklerini belirterek, ”Bugüne kadar partilerde bu talep oldu mu?. Böyle bir talep yok. Biz de üniter devlet yapısı içinde sorunların çözüleceğine inanıyoruz. Tek bayrağın bu ülke yurttaşlarının bayrağı olduğunu kabul ediyoruz, cumhuriyetin demokratikleşmesi için çaba gösteriyoruz. Ama inançlarını kendilerince özgürce ifade edilmesini istiyoruz. Bazı simgelerin siyasal simgeye dönüşmesine biz de razı değiliz. Eşim de başına Anadolu insanı olarak başına eşarp örter. Ama bunu siyasal simge olarak görmez” dedi.

ŞIRNAK

Türk, “Hassas bir süreç geçiriyoruz. Bu hassas sürece barış içinde demokrasi içinde özgürlükler içinde farklılıklar içinde karşılamaya mecburuz. Bütün eleştirilere ve haksızlıklara rağmen bu ülkenin huzur ve refahı için çaba harcayacağız” dedi.

Türk, Şırnak’ta yaşanan olayların herkesten çok kendilerini derinden üzdüğünü belirterek, “Sayın Genel Başkan Yardımcımız (Nurettin Demirtaş) açıklamalarda bulunmuştur. Biz de DTP Grubu olarak düşüncelerimizi ortaya koyduk. Şiddet nereden, nasıl gelirse gelsin her türlü şiddete karşıyız. Demokratik siyaseti önemsiyoruz. Demokratik yollarla sorunların çözüleceğine inanıyoruz. Ancak bu ülkede bir olay geliştiriliyorsa, bunun araştırılması gerekiyor. Bizim talebimiz bu. Bunun araştırılmasını istiyoruz.” dedi.

“ADRES GÖSTERMİYORUZ”

Şemdinli olaylarını hatırlatan Türk, bu tartışmaların olduğu bir ülkede bazı olayların araştırılmasını istemenin neden suç olduğunu sordu. Türk,”Biz adres değiştirmiyoruz, kimseye de adres göstermiyoruz. Gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz ve şu çağrıda bulunuyoruz. Gerçeğin ortaya çıkması için bu bölgeye heyetler gönderin, bir diyalog ortamı yaratın” dedi.

"CANIMIZI VERİRİZ"

Türk,”Birileri bu ülkede tek tip düşünce yaratmaya çalışıyor. Bizim farkımız bu. Bu anlayışı kabul etmeyiz. Her zaman bunun bilinmesi gerekiyor. Bu konuda taviz vermeyiz. Barış için diyalog için akan kanın durması için halk bize bir yetki görev verdi. Halkımız bizi buraya göndererek bu akan kan dursun dedi. Bizim yapmak istediğimiz budur” dedi.

Türk, kendilerine gösterilen tepkinin halkın iradesine gösterilen bir tepki olduğunu savundu ve her kelimelerinin farklı yorumlanarak gerginlik ortamı yaratılmak istendiğini söyledi.

Türk, inançlarından hiçbir zaman taviz vermeyeceklerini ve barış için gerekirse canlarını vermeye hazır olduklarını söyledi. Türk, koşullar ne olursa olsun şiddete karşı çıkmaya devam edeceklerini bildirdi, ”Ancak demokrasi sürecini engelleyerek,bizi hedef gösteren bir siyasi oyunun karşısındayız. Bundan önce 1993-94’te aynı siyasi süreçle karşı karşıya kaldık" şeklinde konuştu.