Ona Ters Arif diyorlar

Güncelleme Tarihi:

Ona Ters Arif diyorlar
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2007 00:00

Yürüyüşçüler, koşuculardan sonra bisikletçiler de geri geri zincirine katıldı.

Kadıköylü Arif Efiloğlu iki yıl önce bisikletine ters binip geri geri giderek spor yapmaya başlayınca Bostancı sahil şeridinde bir anda popüler hale geldi. Bisikletinin gidonunun üstüne oturan ve pedalları ters olarak çeviren Efiloğlu, kendisine özenip ters bisiklete binmeye başlayanlar, hatta ders almak isteyenler olduğunu söylüyor.

İstanbul’da, Fenerbahçe ile Bostancı arasında oturanlar onu iyi tanıyor. Ben de şöhretini duymuş ama hiç karşılaşmamıştım. Herkes genç bir çocuğun bisikletinin gidonuna oturup çeşitli atraksiyonlar yaparak dolaştığını ve epeyce hızlı gittiğini şehir efsanesi gibi anlatıyordu. Kimilerine göre Modern Nasrettin Hoca’ydı. Kimilerine göre hayatını ve çevresindekilerin hayatını tehlikeye atan sorumsuz vatandaş. Yine de yeteneğini takdir edenler çoğunluktaydı. "Belli ki sirkte çalışmış. Helal olsun, ters biniyor ama benim normal binmemden daha dengeli gidiyor" diyordu Arif Efiloğlu’nu dikkatle izleyen bir bisikletçi. Caddebostan civarında kısa bir soruşturmadan sonra Efiloğlu’nun izini buldum.

ÇOCUKKEN BİSİKLETİM OLMADI

Arif Efiloğlu 22 yaşında. 1.85 boyunda, 93 kilo. Kadıköy Fikirtepe’de oturuyor ve 10 yıldır da aynı semtte bir mobilyacıda çalışıyor. Mutfak, banyo dolapları üretiyor. Çalışkanlığı ve mesleğindeki becerileri sayesinde Arif Usta olarak tanınıyor iş çevresinde. Arkadaşları arasındaki lakabı ise, bisiklete ters binmesi nedeniyle Ters Arif.

"İşimden sonra bana en çok zevk veren şey bisiklete binmek. Çok küçük yaşlarda bisikletim olmasını istemiştim. Arkadaşlarımdan istemiştim, vermediler. Hırs yaptım. İlkokuldan sonra çalışmaya başladığımda para biriktirip, 12 yaşında, 20 milyon liraya ilk bisikletimi aldım. Elden düşme bir dağ bisikletiydi. Dünyalar benim olmuştu. İş çıkışı, gece yarılarına kadar bisiklete binerdim. Bir yıl sonra marketten alışveriş yaparken çaldırdım. Dünyam yıkıldı. Yine para biriktirdim, ikinci el bir bisiklet aldım. Bu kez parçaları değiştirilip, güçlendirilmiş bir bisikletti."

BENİM İÇİN BU BİSİKLET BMW OTOMOBİL

Bisikleti sayesinde toplu ulaşım araçlarına binmeyi unutan Arif Efiloğlu, yaz kış demeden bisiklete biniyor, yolların boş olduğu saatlerde sürat denemeleri yapıyordu. 80-85 kilometreye kadar ulaştığı olmuştu. Son model BMW’si varmış gibi gurur duyuyordu bisikletiyle. Tatil günleri arkadaşlarıyla gruplar halinde geziye çıkıyorlardı. İki yıl önce arkadaşıyla, bisiklette ne kadar ustalaştıklarını konuşurken "Gidona oturup, tersten kullanalım mı" diye sordu.

"Aslında espri yapmıştım, birlikte güldük. Sonra denemeye karar verdik. İlk denemeler hüsranla sonuçlandı. Yine hırs yaptım. Aylarca mahallede sokak aralarında denedim. Komşularımızdan tepkiler gelmeye başlayınca da trafiğe kapalı alanlarda denemelerimi sürdürdüm. Nihayet başardım. Artık adım Ters Arif olmuştu."

BAŞI BİR SAĞA BİR SOLA

Ters olarak bisiklet kullanmak trafik kurallarına aykırı. Çünkü ters giderken hata yapma ve kazaya sebep olma ihtimali çok yüksek. Sürekli arkaya bakmak lazım. Arif de bunu biliyor ve bu yüzden trafikte ters kullanmamaya özen gösterdiğini, çoğunlukla sahildeki bisiklet yolunu tercih ettiğini söylüyor. Ama zaman zaman kendine hakim olamayıp, Bostancı-Kadıköy arasında, otoyolda ters gidip geldiğini itiraf ediyor. Giderken başını bir sağ tarafa bir sol tarafa çevirerek arkasını kontrol ediyor. Çok şükür, hiç kaza yapmamış. Trafikte kendisinden değil, diğer sürücülerin akıbetinden endişeli: "Ters oturduğum için son derece dikkatli hareket ediyorum. Ancak bana bakan herkesin dikkati dağılıyor, onlar adına korkuyorum."

SIRTINA KAMERA ÖNÜNE EKRAN KOY!

Ters Arif yolda kendisini görenlerin durdurup sohbet ettiğini, sorular yönelttiğini anlatıyor. Kimileri bu işi nasıl başardığını soruyormuş. "15-16 yaşlarında bir genç, ders almak istemişti. Birkaç temel hareketi gösterdim, önerilerde bulundum. Sonra bir daha karşılaşmadık..."

Bostancı’da antrenman yaptığı alanda onu görüp, denemek isteyenler olmuş. "İki bisikletçi uzun zamandır deniyor, ters kullanmayı başardılar. Ancak henüz benim kadar uzun mesafe gidemiyorlar."

Kimileri Prof. Zihni Sinir’i kıskandıracak öneriler getiriyormuş: "İki ayna tak bisiklete daha rahat edersin birader, diyorlar. Devir elektronik devri; sırtına kamera bağla, gidona da ekran koy rahat rahat gitsene, diyenler çıkıyor. Başına gelenleri gülerek anlatırken, araya gururla "Hiç durmadan 1.5 saat ters oturup bisiklet kullanabiliyorum artık" bilgisini sıkıştırıyor. Sonra mahcup bir ifadeyle ekliyor: "Bisikletten indikten sonra başımın dönmesi bir saat geçmiyor..."

Arif Efiloğlu’na, Caddebostan’da toplanıp bisikletle akrobasi yapan gençleri hatırlatıyor, deneyip denemediğini soruyoruz. "Hayır, hiç denemedim" diyor. "Çünkü benim stilim bu..."

HANGİSİ KULLANIYOR

Arif bize önce nasıl bisiklete bindiğini 3-5 dakikalık bir şovla gösterdi. Gerçekten ters oturmasına karşın son derece ustaca kullanıyordu. Kendisi gidona oturduğu için bisikletin selesi boş kalıyordu. Benim de seleye oturup röportaj yapma teklifimi kabul etti. Konuşmamızın bir bölümünü bisiklette giderken yaptık. O son derece rahattı ama ben bir yandan da not alırken zorlandım doğrusu. Yanlarından geçtiğimiz yayalar "Hangisi kullanıyor" diye soruyordu birbirine. Ben çok rahattım ama bisikletten inince defterime baktığımda notlar sanki Çince yazılmıştı...

DÜNYA REKORU 4 SAATTE 100 KİLOMETRE

Geri geri bisiklete binme dünyada da ilgi çeken bir spor. İnternetteki www.cyclingforum.com gibi sitelerde farklı ülkelerden meraklıları tartışıyor, deneyimlerini paylaşıyor. 400 saatlik çalışmayla, geri geri gitmenin başarılabileceği söyleniyor. Önceki ay Dublin’de gerçekleştirilen 15. Uluslararası Bisikletli Kurye Şampiyonası benzeri etkinliklerde bu kategoride yarışlar da düzenleniyor. 1 saatte bisikletle geri geri en uzun mesafe gitme rekorunu en son 2003’te, 29.1 kilometreyle 35 yaşındaki Alman Marcus Riese kırdı. "Bu iş için üç ay uğraştım" diyor Riese. 50 kilometre dünya rekorunu da 1 saat 45 dakikayla elinde bulunduruyor. 100 kilometre rekoru 4 saat 5 dakika ile 1985’te Avustralyalı Alan Pierce tarafından kırıldı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!