O da beni istiyordu

Güncelleme Tarihi:

O da beni istiyordu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2007 00:00

Antalya’da 13 yaşındaki İngiliz kızı Charlotte Lee M’ye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla 8 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan 17 yaşındaki Alman genci Marco W. ile Hürriyet, Antalya E Tipi Kapalı ve Yarı Açık Cezaevi’nde görüştü. Marco W. cezaevinde işkence görmediğini, kötü söz duymadığını ve dövülmediğini söyledi.

MARCO W., iki aydır tutuklu bulunduğu cezaevinde başından geçenleri Hürriyet’e anlattı. Alman basınının serbest bırakılması için kampanya başlattığı Marco W. "O kız gerçekleri anlatsın, şikayetini geri çeksin" derken, cezaevi koşullarının ağır olmadığını, ailesine de bu konuda şikayet etmediğini söyledi.

9’UNCU GELİŞİM 1.96 boyunda, basketbol meraklısı, lise 10’uncu sınıf öğrencisi Bernd Marco W., Mart ayı sonlarında annesi, babası ve 20 yaşındaki ağabeyi ile Antalya’ya tatile geldiğini söyledi. 13-14 yaşından beri 9 kez Antalya’ya geldiğini belirten Marco bunu da "Bende bir deri hastalığı var. Antalya’nın denizi ve havası iyi geldiği için Antalya’yı tercih ediyorum. Bu kez de öyle oldu" sözleriyle açıkladı. Manavgat’taki Club Voyager Otel’e yerleştiklerini söyleyen Alman genç, İngiliz Charlotte ile tanışmasını ve olay gecesini şöyle anlattı:

DİSKODA TANIŞTIK "Onunla diskoda tanıştım. İkinci gün, sahilde birlikte güneşlendik. Tarzı, kibarlığı hoşuma gitmişti. Üçüncü günün gecesi beni odasına çağırdı. Odada kızkardeşi, kızkardeşinin İngiliz arkadaşı ve bir İngiliz kız daha vardı. Kızkardeşi ile erkek arkadaşı balkonda sohbet ediyorlardı.

İLK O ÖPTÜ Saat 00.45 civarıydı. İlk o beni öptü. Bu ilk öpüşmemizdi. Bir gün önce bana, 15 yaşında olduğunu söylemişti. 15-16 yaşında gösteriyordu. Birbirimize sarıldık, samimi olduk ve benim ilk cinsel deneyimim olacaktı. Beni öptü, elledi. O sırada külodunu aşağıya indirmişti. Erken boşaldım. Erken boşalmasaydım, ilişkiye girebilirdim. O da istiyordu. Cinsel organına hiç dokunmadım. Çok utanmıştım. ’Ben gidiyorum’ deyip odadan çıkarken bana kızgın olduğunu gördüm. Çünkü benden daha fazlasını bekliyordu. Odama gidip yattım."

POLİS GELDİ Bir gün sonra kahvaltıda karşılaştık. Bana tuhaf bir şekilde baktı. Ertesi gün polis geldi. ’Bir şikayet var. Merkeze gelir misiniz’ dediler. Annem ve babamla birlikte polis merkezine gittik. Aynen bunları anlattım. Rehberimiz kanalıyla sorgunun Almanya’da yapılmasını istedik, fakat olmadı. Sabah, savcıya gittik, ifade verdik. Mahkemeye çıkardılar ve tutukladılar. Mahkemeden de Antalya E Tipi Kapalı ve Yarı Açık Cezaevi’ne gönderdiler. Bu sorgulamalar sırasında herhangi bir işkenceye veya kötü söze maruz kalmadım.

GERÇEĞİ ANLATSIN O kız ailesine gerçekleri anlatsın ve mümkünse şikayetini geri çeksin. Biliyorum, Almanya’da da bu suç sayılıyor. Polis bana 13 yaşında olduğunu söyleyince şoke oldum. Eğer yaşının 13 olduğunu bilseydim, kesinlikle bu noktaya gelmezdik. Eğer böyle bir olayı yapan olursa, bu cezayı hak ediyordur. Fakat ben gerçeklerin ortaya çıkmasını, davanın düşmesini ümit ediyorum. Alman hükümetinin baskı yapmasını iyi buluyorum, aileme ve arkadaşlarıma dönmek istiyorum. insanlara iyilik eden, yardım eden biriyim. Suç işleyen biri değilim. Alman Afet Kurtarma Timi (THW) üyesiyim.

Yemekler iyi ama biftek olsa fena olmaz

Antalya Cezaevi’nde günler sonsuz uzunlukta geçiyor. İstediğimiz zaman duş alabiliyoruz. Koğuşta 31 kişi kalıyoruz. Alman yok ama, Kosova’dan gelen Almanca bilen biri var. Şu an uyumak için çok sıcak. Dış avlumuz var. Sabah 7’den akşam 8’e kadar açık, bu bizim için çok iyi. Fakat şu an Antalya çok sıcak, insan dışarı çıkmak istemiyor. Yemekler iyi, yenilebilir. Aç kalmıyorum. Sadece tuz ve karabiber olması lazım. Bu kadar insan için yemek yapılıyor. Patates kızartması ve biftek olsa, fena olmaz.

ALANYA CEZAEVİ’Nİ İSTEMEDİ Perşembe günleri 10 dakika ailemle görüşüyorum. Ailem beni özlediğini söylüyor, sağlığımı soruyor. Cezaevi hakkında onlara herhangi bir şikayette bulunmadım. Fakat koşullara alışkın olmadığım ve bu kadar çok insanla bir koğuşu, bir tuvaleti, bir duşu paylaşmanın zorluğunu aktardım. Cezaevinde herhangi bir darp, kötü söz, işkence görmedim, görmüyorum. Bazı koğuş arkadaşlarım gardiyanların kibar olmadıklarını söylüyor, o kadar. ’Geceyarısı Ekspresi’ filmini bilmiyorum, seyretmedim. Bana Alanya Cezaevi’nin yeni yapıldığını, oraya gidip gitmeyeceğimi sordular. Diğer hapishanelerin nasıl olduğunu bilmiyorum. Burada da koğuştakilerle arkadaşlık kurdum. Yabancı bir cezaevine gidersem, oradaki insanlarla korkarım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!