Devre arasındayız

Güncelleme Tarihi:

Devre arasındayız
Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2007 00:00

Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye ile AB arasındaki mevcut durumu yine bir futbol benzetmesiyle tarif etti. Hürriyet’e konuşan Rehn, "İlk yarıda iki takım da kendi kalelerine goller attı. Şimdi devre arasını iyi değerlendirip, ikinci yarıda daha iyi bir oyun sergilememiz lazım" dedi.

AVRUPA Birliği’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nda kilit bir rol üstlenen Genişlemeden Sorumlu Komiser Olli Rehn, önceki gün Ankara’da yapılan Türkiye-AB Troyka toplantısının ardından dün de Enerji Konferansı için İstanbul’daydı. Türk gazeteleri arasında sadece Hürriyet’e konuşan Fin komiser, 22 Temmuz seçimlerinden terör meselesine kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı.

Hem futbolculuk hem de futbol yöneticiliği yapmış bir isim olarak Türkiye-AB ilişkileri konusunda da sık sık bu sporla ilgili benzetmeler kullanıyorsunuz. Peki şimdi maç kaç kaç?

Şu anda devre arası. Türkiye’nin önemli reformlar yapması, AB’nin de politikalarında tutarlı davranması güzel gelişmelerdi, fakat iki taraf da zaman zaman kendi kalelerine goller attılar. Şimdi bu devre arasını iyi değerlendirip mevcut olumsuz havadan sıyrılmamız ve daha iyi oynamaya hazırlanmamız gerekiyor. Bu ara, iki taraf için de bir fırsat.

SEÇİMDE TARAF TUTMUYORUZ

AKP’nin demokrat kimliği konusundaki olumlu ifadeleriniz, 22 Temmuz seçimlerinden sonra da bu parti ile çalışmak istediğiniz şeklinde yorumlandı.

AB-Türkiye ilişkilerinde karşılıklı yanlış anlamalar ne yazık ki çok sık oluyor. Avrupa Komisyonu olarak elbette seçimde tuttuğumuz bir taraf yok. Sadece demokrasiyi destekliyoruz ve Türk Anayasası da, tıpkı AB felsefesi gibi, demokrasiyi bir ilke olarak benimsiyor. Öte yandan Türkiye’de ana siyasi akımlar arasında kutuplaşma olduğu bir gerçek. Seçimlerden sonra durumun normalleşmesini bekliyorum.

PKK TERÖRÜNÜ KINIYORUZ

PKK’nın yeniden can aldığı bu dönemde AB’nin terörle mücadelede Türkiye’ye destek vermediği eleştirileri konusunda ne düşünüyorsunuz?

PKK terörizmini şiddetle kınıyoruz ve ne yazık ki son dönemde birçok kez başsağlığı dileklerimi dile getirmek zorunda kaldım. Bu konuda Türkiye ile AB aynı taraftadır. Komisyon olarak, AB üyesi ülke yetkilileriyle terörle mücadelede Türkiye’ye nasıl yardım edebileceğimizi tartışıyoruz. Bazı ülkeler, mesela (PKK’yı besleyen) kara para konusunda ciddi önlemler almaya başladılar. Polisiye önlemlerin de artması için bu ülkelerin güvenlik güçleriyle Türkiye arasında iletişimin geliştirilmesi gerek.

KKTC’ye izolasyon ne zaman kalkacak? Kıbrıs yüzünden kilitlenme yaşanan bu dönemde hiç "Keşke Rumları sorun çözülmeden kabul etmeseydik" dediniz mi?

Hayır, öyle bir şey demiyorum. Bir gerçek var, Kıbrıs, AB’nin bir üyesi. İzolasyonların kaldırılması konusunda teklif veren ve kapsamlı bir çözüm için Fin planını destekleyen de bizdik. Kapsamlı çözümün yakında gerçekleşeceğine inanıyorum.

AB, Sırbistan’a vize rejimini gevşetti. En azından Türk işadamları ve öğrencileri için benzer bir uygulama ne zaman mümkün olacak?

İnsanların serbest dolaşımı, müstakbel AB üyesi ülke halklarının da hakkıdır. Bu, Türk dostlarımızla masaya yatırılması gereken bir konu. Türkiye’deki seçimlerden sonra oluşacak yeni hükümetle konuşulup bu konuda bir adım atılabilir.

Türkiye ile samba da yapabiliriz vals de

OLLI Rehn, dün İstanbul’da katıldığı enerji konferansında reformların ritmini sadece Türkiye’nin belirleyeceğini belirterek şöyle konuştu; "Bu, hızlı bir samba da olabilir, yavaş bir vals de olabilir ama orkestra ve müzik hiç bir şekilde durmamalı. Aksi takdirde bu süreç hızını ve güvenilirliğini kaybedecektir. Bu yol üzerinde bazı engellerle karşılaşılacaktır. Ama ne olursa olsun ortak hedefimizden şaşmamalıyız" dedi.

Ben besteciyim káhin değilim

Üyelik perspektifini Ankara’dan yıllar sonra kazanan Bulgaristan, Romanya gibi ülkeler bugün AB’de. Sizce Hırvatistan ve Sırbistan da Türkiye’den önce mi üye olacak?

Bu konuda klasik müziğin Finlandiyalı efsanevi bestecisi Jean Sibelius’un bir anısını nakletmek istiyorum. Sibelius, biraz ilham arayıp dinlenmek üzere şehirdeki evinden ayrılmış ve sanatçı arkadaşlarıyla birlikte bir otele yerleşmiş. Evde bıraktığı karısı günler sonra merak edip lüks otele gelmiş ve "Jean, ne zaman eve döneceksin?" diye sormuş. Sibelius şu cevabı vermiş: "Keşke bilseydim, hayatım; ama ben bir besteciyim, káhin değilim."

Kısacası ben de bilmiyorum. Bu sorunun cevabı, söz konusu ülkelerin müzakere performanslarına bağlı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!