Mankenler nasıl para kazanır?

Mankenlerin ’eşek yüküyle’ para kazandığı zannedilir değil mi?

Hatta Hıncal Uluç bile, o kadar manken kız arkadaşı olmasına rağmen öyle bir yanılgı içinde.

Oysa işini düzgün yapan, fatura ödemek derdinde olan, ekmeğini podyumdan kazanmaya çalışan bir mankenseniz durum hiç de sanıldığı gibi ’eşek yükü’ boyutunda değildir.

Çünkü çıkacağınız defile sayısı bellidir, dönerci-lahmacuncu tanıtımına da gitmezseniz bırakın bakım ve giyim masraflarını ay sonunda kirayı nasıl ödeyeceğim diye kara kara düşünürsünüz.

Size bazı tasarımcı ve modacıların defile başına mankenlere ödedikleri ücretlerden örnek vereyim:

Yıldırım Mayruk: Para vermez

Cemil İpekçi: 500 lira

Cengiz Abazoğlu: 200 USD

Arzu Kaprol: 700 lira

Hakan Yıldırım: 600 lira

Vural Gökçaylı: 500 lira

Özlem Süer: 700 lira

Ayla Dümer: Para vermez

Yıldırım Mayruk gibi "kapımda bekleyen yüzlerce manken var" diyen, ya da Ayla Dümer gibi hayır işi yapanların dışında kalanların ödedikleri ortalama para 500-600 lira civarında.

İşin daha da kötüsü tekstil piyasasındaki durgunluk nedeniyle, düzenlenen defile sayısı her geçen gün azalıyor.

Mesela bu sezon Cengiz Abazoğlu ve Dilek Hanif, 2007 kış defilesini sponsor bulamadıkları için yapmadılar.

Dolayısıyla mankenlerin podyumdan tatlı para kazandığı dönem bitti.

Geriye kalıyor tanıtımlar.

Ancak sanıldığı gibi burada da çok büyük paralar dönmüyor.

Çoğu mankenin kaşesi 1.000 liradır.

Şu sıralar çok sık haber olduğu için tanıtımların aranan isimlerinden olan Doğa Bekleriz, son çıktığı ve pareo sardığı için olay olan mayo defilesinden aldığı rakam olsa olsa 2.000-2.500 liradır.

Bu parayı çok zannetmeyin, bir manken yılda kaç defa böyle ’ballı’ iş alabilir ki...

Şimdi diyeceksiniz ki; "Bunların nasıl para kazandığı belli"...

Hemen kafanız kötülüğe çalışmasın, elbette mankenler içinde de çürük elma vardır. Ama düzgün isimler maddi birikimini sadece reklam filmlerinden ve dizilerden yapabilir. Ayakta kalmak için büyük mücadele verirler.

Dolayısıyla mankenlerin hepsinin ’eşek yüküyle’ para kazandığı doğru değildir.

Altıoklar uyuma, oyuncuna sahip çık

Emret Komutanım’ın iki oyuncusu Seda Akman ve Durul Bazan, kokain operasyonunda göz altına alındı.

Sabah’ın haberi verirken gösterdiği tavır gerçekten çok itici ve kırıcıydı. Akman’ı bitirmeye yönelik, ’canına kasteden’ derler ya o tür bir haber yazdılar.

Şimdi ben asıl, Emret Komutanım’ın yapımcısı Mustafa Altıoklar’ın ne yapacağını merak ediyorum.

Akman ve Bazan’ı diziden gönderecek mi, yoksa onlara ikinci bir şans verecek mi?

Bu ülke kokain kullanan Christoph Daum’a bile şans verdi. Altıoklar’ın oyuncularına sahip çıkacağından şüphem yok.

Bu uyuşturucuyu yüceltmek ve onaylamak demek değildir, sadece hatanın da geri dönüşü olacağını gösterir...

Kuralı kim koyuyor?

Son bölüm gösterdi ki, Buzda Dans kuralı falan olmayan bir yarışma.Zeynep Tokuş son anda piste çıkmadı, ikna olup dansını tamamladıktan sonra da yarışmadan çekildiğini açıkladı.

Gecenin birincisi olunca da fikrini değiştirip, yarışmaya devam kararı aldı.

Seyirci, yapımcı, jüri ayrılmasını istemiyor ama Zeynep Tokuş, partneriyle aşk dedikodularının kendisini ve eşini yıprattığını söyleyerek ayrılacağını söylüyor.

Sonra vazgeçiyor. Çocuk oyuncağı mı bu?

Şebnem Schaefer’ın ayrılmasına neden göz yumuldu o zaman... Herhalde Buzda Dans’ta kuralları Zeynep koyuyor.

Öyle ya da böyle bunların hepsi Buzda Dans’a ilgiyi ayakta tutuyor.

Bu gidişle Fatih Aksoy’la girdiğim iddiayı kaybedeceğim ona üzülüyorum.

Ha, bilmiyorsunuz değil mi? Bir ay önce Fatih Aksoy dedi ki; "Eylülde buzla ilgili üç ayrı yarışma olur ekranlarda".

Ben de "Olmaz" deyince iddiaya girdik.

Ali Saydam’la iddia, Fatih Aksoy’la iddia... Bir bahis şirketi mi kursam acaba?..
Yazarın Tüm Yazıları