İsmail Cem

Cari liderler ya misyonlarını doldurmuş yaşta, ya da hiçbir zaman vizyon kazanamayacak çaptadırlar. Kiminin adeta vizyonu varmış gibi davranması ise geniş kalçaya oturtulmuş dar pantolon gibi ‘‘ben buraya ait değilim’’ diye bas bas bağırmaktadır.

Türkiye'ye ufuk açacak lider boşluğu, insanımızın da moralini etkilemekte, yönetim boşluğu ‘‘bugünü’’ kararttığı gibi, vizyon boşluğu ‘‘yarınlara’’ dair beklentileri köreltmektedir.

* * *

Yeni isim olarak Recep Tayyip Erdoğan geniş kitlelerin ilgisini çekerken; ona karşı olanlar dahi, karşısına başka yeni bir isimle çıkılmadığı takdirde, ilk seçimlerde cari liderleri minderden açık ara kovacağını bilmektedirler. Belki şimdilik nadasa çekilmiş birkaç eski lider ancak pota altına girebilecektir.

* * *

Öte yanda, yine siyaset sahnesinde iki isim dikkatleri üzerlerinde topluyorlar: Kemal Derviş ve İsmail Cem.

Ne olursa olsun, Kemal Derviş vizyonu ile umut vaat eden bir isim ve soyunduğu görev de öyle her babayiğidin altından kalkacağı cinsten değil.

* * *

Bu hafta ise İsmail Cem'in insanların gönlünde taht kurduğu bir hafta oldu. Zaten İsmail Cem, Dışişleri Bakanı olarak, baştan beri millet indinde kabul gören nadir bakanlardan birisi olmuştu.

İsmail Cem ve Dışişleri ekibi, yarattıkları ve büyük başarıyla yönettikleri İstanbul ruhu ile Türkiye'nin 21. yüzyılda dünyada yüklenebileceği rolü tüm dünyaya tescil ettirdiler.

Batı medeniyet çığırı, İslam medeniyet çığırını da kucaklamadan küresel medeniyet çığırına yükselemeyeceğini; İslam medeniyet çığırı ise küresel medeniyete bir alternatif oluşturamadığını ve bu yeni oluşuma katılmaktan başka çaresi olmadığını artık görmek zorundadır. İşte bu yeni karışım da Türkiye'mizin 21. yüzyılda yeni ve vazgeçilmez rolünü belirliyor.

* * *

İsmail Cem ve arkadaşları, bu hafta ortaya koydukları vizyonları ve performansları ile yeni rotada ülkemize kaptanlık yapabileceklerini herkese kabul ettirdiler.

Türkiye, kendisini yeni yüzyıla taşıyacak yeni liderini arıyor.