Evren: Tutukladığım için üzgünüm

Güncelleme Tarihi:

Evren: Tutukladığım için üzgünüm
Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 2006 14:10

Bülent Ecevit'in ölümüne çok üzüldüğünü belirten 7'nci Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarihi bir itirafta bulunarak, “ 12 Eylül döneminde sıkıyönetim mahkemesinin kararında yapacak birşeyim yoktu. O zaman tutuklanmasına çok üzüldüm. İnşallah bu son olur" dedi. Evren, "Karaoğlan gerçekten her babayiğidin alamayacağı kararlar alan, son derece dürüst bir insandı. Allah rahmet eylesin" taziyesinde bulundu.

Ecevit'in 12 Eylül yönetimiyle mücadele etmek için dergi çıkardığını, dış ülkelerden basın mensuplarına demeçler verdiğini hatırlatan Evren, “O zaman bunlar suç oluyordu. Sıkıyönetim mahkemesi iki ay mahkumiyet verdi. Ben buna da çok üzülmüştüm. Ama yapacak bir şeyim yoktu” dedi. Bugüne kadar Atatürk dahil tüm cumhurbaşkanları ve başbakanların cenaze törenine katıldığını söyleyen Evren, Ecevit'in cenaze törenine de katılacağını belirterek, “İnşallah bu son olur” dedi.

Kenan Evren, Bülent Ecevit'in ölümünün ardından Marmaris'in Armutalan Beldesi Beyaz Sokak'taki evinde basın mensuplarını kabul etti. Konuşmasına Ecevit'in vefatından çok büyük üzüntü duyduğunu belirterek başlayan Evren şunları söyledi:

“Ecevit'i en eski tanıyan benim. 90 yaşın içindeyim. Dere tepe demeden bütün Türkiye'yi dolaştığı günleri hatırlarım. Rahmetli İnönü ile mücadelesini, İnönü'yü başbakanlıktan indirip kendisinin parti başkanı ve başbakan olmasını bilirim. Sonraki dönemlerini tekrar başbakan oluşunu ve özellikle Kıbrıs Harekatı'nı bilirim. O zaman Kara Kuvveleri Kurmay Başkanı'ydım. Karaoğlan her babayiğidin alamayacağı kararı cesaretle aldı. İyi ki öyle cesaretli bir başbakan vardı ve böyle bir kararı alarak Kıbrıs'ı zalim Rumlar'ın elinden kurtardı. Ama hayat bu. Kimi geç kimi er nasılsa öteki tarafa göçeceğiz. Vefatından büyük üzüntü duydum. Türk Milleti de çok üzüntü duymuştur.”

Ecevit'in dürüstlüğü, çalışkanlığı, vazife aşkı hakkında hiç kimsenin kötü bir şey söyleyemeyeceğini belirten Evren, “Bu mümkün değil. O kadar dürüsttü ki yani devletin beş kuruşuna tenezzül etmezdi. Bu nedenle de halk tarafından çok sevilirdi. Diyeceksiniz ki madem ki çok seviliyordu, partisi neden seçilemedi? Oluyor, ne yapacaksınız? Bu dürüstlüğü ve çalışkanlığı 72 milyona anlatmanız mümkün değil. Seçim etkenleri değişik. Başkası seçilebiliyor. Allah rahmet eylesin, yaptıkları unutulmayacak” dedi.

'İNŞALLAH BU SON OLUR'

Genelkurmay Başkanı olması için üçlü kararnameyi Bülent Ecevit'in imzaladığını hatırlatan Kenan Evren “Ben Genelkurmay Başkanı'yken başbakanımdı. Hastalığı çok uzun sürdü. Çok çekti zavallı. Zaten üç aya yakın da ölü ile diri arasında bir hayat yaşadı. Tabii hepimizi üzerek bu dünyadan ayrıldı. Cenazeye ben de katılacağım. O görevimi de yerine getireceğim. Talihsizliğim şu ki şimdiye kadar bütün cumhurbaşkanları ve başkanların Atatürk'ten başlayarak cenazesinde bulundum. Atatürk'ün cenaze merasiminde cenazenin arkasında topçu okulunun çelengini taşıyordum. İnşallah bu son olur” dedi.

'TUTUKLANMASINA ÇOK ÜZÜLDÜM'

Bülent Ecevit'le başbakan olması nedeniyle çok sıkı ilişkilerinin olduğunu belirten Evren, şöyle devam etti:
“O kadar saygılı, o kadar hassas bir insandı ki anlatamam. Çankaya'da bir makamı vardı. Sonra konut oldu. Buraya gider konuşurduk. Çıkarken beni kapıya kadar, arabaya binene kadar uğurlamaya gelirdi. Üzülürdüm. ‘Yapmayın efendim, çok üzülüyorum bundan’ derdim. Dinlemezdi yine yapardı. 12 Eylül döneminde biliyorsunuz, o zamanın parti başkanlarıdır diye onları göndermiştik. O ayrı bir şey. Ben ona kırgın veya kızgın olduğum için bunu yapmadım. Ayrı gayrı yapamazdım. Onun için onu Eceabat'taki yere birlikte göndermiştik. Sevinerek yapmadım. Silahlı Kuvvetler'in aldığı bir karardı. Ama 12 Eylül'den sonraki dönemde siyasi çalışmalara bir süre ara verilmesini istedik. Öyle karar çıkardık. Ona rağmen 12 Eylül yönetimiyle mücadele etmek istedi. Bir mecmua çıkarmak istedi. Dış ülkelerden basın mensuplarına beyanat verdi. O zaman bunlar suç oluyordu. Sıkı yönetim mahkemesi iki ay mahkumiyet verdi. Ben buna da çok üzülmüştüm. Ama yapacak bir şeyim yoktu. Rahmetli Ecevit bundan fazla sıkıntı duymamış ki ben emekli olup ayrıldıktan sonra başbakanlığına gittiğim her seferinde ta merdivenlerde karşılayıp yukarı çıkardı, aynı şekilde yolcu etti. Hayat bu her türlü kırgınlıklar yaşanabiliyor. Sonra iyiye dönüyor. Yani aramızda kırgınlık sıkıntı olmadı.”

Basın mensuplarının “Aranızda önemli bir sıkıntı yaşandı mı?” şeklindeki soruya Kenan Evden “Aramızda hiç anlaşamadığımız mevzu olmadı. Çok önemli kararlar alındı. Onun döneminde elimden gelen tüm desteği vermeye çalıştım. Çünkü ülke çok sıkıntıdaydı. Beş kuruşa muhtaçtık. Döviz yok. Bir çok maddeler bulunamıyordu” yanıtını verdi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!