Liderlerin takacağı en güzel küpeler

Her konuda başarılı olamayacağımızı bilsek de, girdiğimiz her işin sonucunun başarılı olmasını isteriz. 24 saat, 365 gün, 840 ay (70 yaş)... Her zaman, her yerde, her konuda, her işte, hep başarı peşinde koşarız. 'BAŞARI 24' her zaman her yerde yöneticinin birinci sloganı olmalıdır.‘‘

Bülent Şenver, geçtiğimiz günlerde Dünya Yayıncılık tarafından yayınlanan kitabı 'Kulağınıza Küpe Olsun'a bu cümlelerle başlıyor. Kitabın amacı genç yöneticilere ve yönetici adaylarına gelecek planlarını yaparken rehber olmak...

Kitapta 152 iş insanı, yönetici, sivil toplum örgütü başkanı, politikacı bürokrat, subay ve cumhurbaşkanının özgeçmişi, başarı sırları, anıları, önerileri, sevdikleri sözler yer alıyor.

İşte kitaptan bazı isimler: Atatürk, Adnan Polat, Alber Bilen, Arnold Hornfeld, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Can Kıraç, Çevik Bir, Fatih Terim, Güler Sabancı, İbrahim Betil, İshak Alaton, Kemal Zorlu, Nuri Çolakoğlu, Rahmi Koç, Sakıp Sabancı, Selçuk Yaşar, Üzeyir Garih...

Şenver, Türkiye'nin genç liderlere ihtiyacı olduğunu söylüyor: ‘‘Doğru kararlar verebilen genç liderler yetiştirmemiz için onları iyi eğitmemiz, tecrübelerimizi onlarla paylaşmamız gerekiyor. Zihnimin içinde biriken bu birikimlerimi genç liderlerle paylaşmak istedim.‘‘

Kitabında, iş hayatındaki 27 yıllık tecrübesini paylaştığını kaydeden Şenver, günde 16 saat çalışması nedeniyle '54 yıl çalışmış gibi' tecrübe kazandığını belirtiyor. Tecrübelerini yazmak için yola çıktığında, Sakıp Sabancı'nın önerisiyle projenin şekli değişmiş: ‘‘Bir TÜSİAD toplantısında Sakıp Sabancı'ya kitap yazdığımı söyledim. Beni tebrik ederken aklıma onun öğütlerini de kitaba koymak geldi. Kabul edince kitabın şekli değişti.‘‘

Şenver üçbuçuk yıl önce 665 isim belirleyerek, 542'sine üç soru gönderiyor. Birincisi, genç liderlere başarılı olmaları için neleri yapmaları ve yapmamaları gerektiği yönünde öğütler (kitapta do's & don'ts olarak geçiyor). İkincisi, hoşlarına giden güzel sözler ve atasözleri. Üçüncüsü paylaşabilecekleri bir anıları veya hoşlarına giden bir fıkra. Sonuçta 152'sinden yanıt geliyor.

Peki genç ve tecrübeli yöneticiler bu kitabı okuyunca ne elde edecek. Şenver'in yanıtı net: ‘‘Kitabı okudukça davranışları pozitif yönde değişecek. Kendi yaptıklarını ve davranışlarını daha iyi değerlendirebilecekler. Olaylara başkasının gözüyle bakmasını öğrenecekler ve karar verirken daha az hata yapacaklar.‘‘



Şenver’e göre Türk tipi yönetici


Olumlu özellikler

Yoktan var etmek için uğraşan,

Az kaynakla çok iş yapmaya çalışan,

Kaldırabileceğinden daha büyük riskleri alan,

Pratik zekalı, çözüm üreten,

Değişen ortamlara çabuk uyum sağlayan,

Sorumluluk alabilen,

İnisiyatif kullanabilen,

Çalışkan ve cesur,

Müteşebbis ruhlu,

Olumsuz özellikler

Şeffaflıktan hoşlanmayan,

Hesap vermeyi ve denetlenmeyi sevmeyen,

Hesap sormasını beceremeyen,

Paylaşmayı sevmeyen,

Aceleci ve tez canlı olan,

Kısa sürede köşe dönmeyi isteyen,

Etik değerler yerine patronun değerlerini benimseyen,

Kurumsallık yerine bireyselliği ön plana çıkartan,

Profesyonellik yerine amatörlüğü ön plana çıkartan.


Bu formülü uygulayın


Bülent Şenver, kitabında başarının formülünü şöyle tarif ediyor: ‘‘Başkaları size yalnızca öğüt verebilir, yol gösterebilir, tecrübelerini paylaşabilir, isteklerini söyleyebilir. Başarı için bunlar yeterli olmaz. Hedefinize ulaşmak için iki ayrı yol vardır. Birinci yol sizinle ilgilidir. Yani beceriniz, çalışmanız ve başarınız. İkinci yol için başarı sizinle ilgili değildir. Ekibinizdeki diğer kişi ve kuruluşların becerileri, çalışmaları ve başarıları ile doğrudan ilgilidir. Onlar başarılı olamazsa siz de hedefinize ulaşamazsınız. Sizi hedefinize götürebilecek, işinde en iyi olanlarla çalışın. Onları iyi seçmeli, yönlendirmeli, bilgilendirmeli, motive etmeli, takip ve kontrol etmelisiniz. Başarının formülünü siz yazmalısınız. Kimse sizin adınıza yazamaz.‘‘


PATRON, MUZLAR YOLDA


Kitapta, bazı yöneticilerin anlattıkları fıkralar da yer alıyor. İşte Tanju Argun'un fıkrası...

Amerika'da büyük bir ayakkabı firmasının patronu Pasifik'teki bir adaya bir pazarlamacı gönderir ve pazar olup olmadığını araştırmasını ister. Pazarlamacı gittiğinin ertesi günü bir faks çeker: ‘‘Patron burada yerliler var ve hiçbiri ayakkabı giymiyor. Burada ayakkabı satamayız.‘‘ Patron bu açıklamaya inanmaz. İkinci bir pazarlamacıyı aynı adaya gönderip durumu incelemesini ister. İkinci pazarlamacı adaya gider gitmez hemen bir faks da o gönderir: ‘‘Patron, burada hiç kimsenin ayakkabısı yok. Çok büyük bir pazar var ama buradaki yerlilerin ayakkabı alacak paraları yok.‘‘ Bu yanıt üzerine patron şirkette çalışan en yaratıcı müdürünü duruma el koymak üzere adaya gönderir. İki gün sonra müdürden faks gelir: ‘‘Patron, ayakkabıları yollayın, muzlar yolda.‘‘


BAŞARILI YÖNETİCİNİN 24 ÖZELLİĞİ


(yüzde, 66 yöneticinin oyları)

İnsanları sevmek 43.4

Dürüst olmak 41.5

Çalışkan olmak 40.8

Takım oyunu oynamak 39.5

Yenilikleri takip etmek 33.6

Sabırlı olmak 32.2

İş bitirici olmak 29.6

Mütevazı olmak 26.3

Kararlı, hedefli olmak 25.7

İşi sevmek 25.0

Danışmasını bilmek 24.3

Tutumlu olmak 23.7

Kendine güvenmek 23.0

Hobileri olmak 22.4

Risk almasını bilmek 21.7

Zamanı iyi kullanmak 21.1

Cesaretli olmak 20.4

Prensipli, düzenli olmak 18.4

Bilgili, tecrübeli olmak 17.8

Sağlığına dikkat etmek 15.1

Adaletli olmak 14.5

Okumak, araştırmak 12.5

Neşeli,esprili olmak 7.9

Hoşgörülü olmak 7.2