KOBİ’ler için Anadolu Yaklaşımı geliyor
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2006 14:27
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, "aslında fizbl ancak ekonomik krizden darbe almış" işletmelerin yeniden ekonomiye kazandırılmasına yönelik olarak hazırlanan "Anadolu Yaklaşımı"yla ilgili yasa tasarısının Bakanlıkların görüşüne açıldığını bildirdi.
Ali Coşkun, Türiyle Akreditasyon Kurumu’nda (TÜRKAK) düzenlenen bir toplantıda Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle bir araya geldi. TÜRKAK’ın faaliyetleriyle ilgili olarak bilgi veren Coşkun soruları da yanıtladı.
Coşkun, bankacılık sektörünün hazır olmaması nedeniyle şimdiye kadar uygulamaya konulamayan Anadolu Yaklaşımı’na ilişni yasa tasarısının bakanlıkların görüşüne açıldığını bildirdi. Halen zarar eden hiç bir kamu ve özel banka bulunmadığını, TMSF’ye yeni banka alınmadığını ve bankaların rüşdünü ispat ettiğini belirten Coşkun, Anadolu Yaklaşımı’nın özellikle küçük ve orta boy işletmeler için önem taşıdığını vurguladı. Coşkun, "Aslında fizbl yatırımlar, ama ekonomik krizden darbe almış. Onları ekonomiye kazandırmak istiyoruz. Bazıları şirket kurtarma diyor ama biz onları ekonomiye kazandırıyoruz" dedi. Coşkun uygulama kapsamındaki borç yeniden yapılandırmalarının tamamen proje bazında ve borçlu kuruluşların bankalarla karşılıklı görüşmeleriyle yapılmasının öngörüldüğünü söyledi.
Coşkun taslakla ilgili ayrıntılı bilgi vermezken, Anadolu Yaklaşımı’nın daha önce uygulanan İstanbul Yaklaşımı’ndaki kriterlerin biraz daha yumuşatılmasıyla geliştirilen bir uygulama olacağı belirtiliyor. İstanbul Yaklaşımı, borcu yeniden yapılandırılacak kuruluşlarla ilgili olarak esas alınan kriterler nedeniyle daha çok büyük işletmelerin yararlanmasına olanak sağlandığı için eleştirilmişti.
İL BAZINDA TEŞVİK
Coşkun, 49 il için uygulanan özel teşvik sistemini de eleştirdi. Hakkari’ye sağlanan teşviğin Düzce ve Osmaniye için de verilmesi nedeniyle yatırımcının Hakkari’ye gitmediğini belirten Coşkun, teşviklerin il bazında sosyoekonomik gelişmişlik düzeyine göre kademeli olarak uygulanması gerektiğini savundu. Üzerinde çalışılan konulardan birinin de bu olduğunu ifade eden Coşkun, mali disiplini bozmadan teşviklerle ilgili bir orta yol bulunabileceğini söyledi.
MALİYETLERİN AZALTILMASI
Coşkun, Türkiye’nin siyasi karar alma mekanizmasında yer almadan AB’nin gümrük birliğine 1996 yılından girmesinin Türk sanayisi için zor bir sınav olduğunu söyledi. Bir çok kişinin işini ve mesleğini kaybettiğini, işletmesinin elinden çıktığını anlatan Coşkun, "Ölen öldü kalan sağlar bizimdir" dedi. Coşkun ayakta kalanların ise AB ve dünyayla rekabet edebilecek düzeyde olduklarını bildirdi.
Rekabet gücünün korunması açısından maliyetlerle ilgili önlem alınması gerektiğini anlatan Coşkun, "Bugünkü kur ihracatçıyı, sanayiciyi zorluyor. Kura müdahale edemediğimiz için maliyetleri nasıl düşürüz diye bakıyoruz" dedi.
Maliyetlerin düşürülmesiyle ilgili olarak ilgili bakanlıkların dün bir araya gelerek görüşlerini ortaya koyduklarını açıklayan Coşkun, sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini de aldıktan sonra calışmaların Başbakanlığa sunulacağını söyledi.
Coşkun, kıdem tazminatının "yıpranma tazminatı olarak" yeniden düzenlenmesi konusunda bir önerisinin olup olmadığına ilişkin soru üzerine, kıdem tazminatının fon kurulması ve benzeri bir kaç alternatif halinde ele alınabileceğini, ancak mevcut çalışanların kazanılmış haklarının korunacağını bildirdi.
ŞEVKET KAZAN’A İFTİRA SUÇLAMASI
Ali Coşkun, Şevket Kazan’ın şeker fabrikalarının özelleştirilmesi kapsamında Erciş Şeker Fabrikası’na "arkasında Ermeniler olan bir Fransız şirketin" talip olduğuna yönelik bir açıklama yaptığını belirterek bu iddianın doğru olmadığını söyledi. Coşkun, "Adalet Bakanlığı yapmış birine böyle iftira şeklinde bir beyanat yakışmıyor" dedi. Coşkun, Erciş Fabrikası’nın özelleştirilecek olan üç fabrikadan biri olmadığını ve özelleştirmeye çıkarılan üç fabrikaya da Fransız veya Ermeni bir şirketin talip olmadığını bildirdi.
Coşkun, bankacılık sektörünün hazır olmaması nedeniyle şimdiye kadar uygulamaya konulamayan Anadolu Yaklaşımı’na ilişni yasa tasarısının bakanlıkların görüşüne açıldığını bildirdi. Halen zarar eden hiç bir kamu ve özel banka bulunmadığını, TMSF’ye yeni banka alınmadığını ve bankaların rüşdünü ispat ettiğini belirten Coşkun, Anadolu Yaklaşımı’nın özellikle küçük ve orta boy işletmeler için önem taşıdığını vurguladı. Coşkun, "Aslında fizbl yatırımlar, ama ekonomik krizden darbe almış. Onları ekonomiye kazandırmak istiyoruz. Bazıları şirket kurtarma diyor ama biz onları ekonomiye kazandırıyoruz" dedi. Coşkun uygulama kapsamındaki borç yeniden yapılandırmalarının tamamen proje bazında ve borçlu kuruluşların bankalarla karşılıklı görüşmeleriyle yapılmasının öngörüldüğünü söyledi.
Coşkun taslakla ilgili ayrıntılı bilgi vermezken, Anadolu Yaklaşımı’nın daha önce uygulanan İstanbul Yaklaşımı’ndaki kriterlerin biraz daha yumuşatılmasıyla geliştirilen bir uygulama olacağı belirtiliyor. İstanbul Yaklaşımı, borcu yeniden yapılandırılacak kuruluşlarla ilgili olarak esas alınan kriterler nedeniyle daha çok büyük işletmelerin yararlanmasına olanak sağlandığı için eleştirilmişti.
İL BAZINDA TEŞVİK
Coşkun, 49 il için uygulanan özel teşvik sistemini de eleştirdi. Hakkari’ye sağlanan teşviğin Düzce ve Osmaniye için de verilmesi nedeniyle yatırımcının Hakkari’ye gitmediğini belirten Coşkun, teşviklerin il bazında sosyoekonomik gelişmişlik düzeyine göre kademeli olarak uygulanması gerektiğini savundu. Üzerinde çalışılan konulardan birinin de bu olduğunu ifade eden Coşkun, mali disiplini bozmadan teşviklerle ilgili bir orta yol bulunabileceğini söyledi.
MALİYETLERİN AZALTILMASI
Coşkun, Türkiye’nin siyasi karar alma mekanizmasında yer almadan AB’nin gümrük birliğine 1996 yılından girmesinin Türk sanayisi için zor bir sınav olduğunu söyledi. Bir çok kişinin işini ve mesleğini kaybettiğini, işletmesinin elinden çıktığını anlatan Coşkun, "Ölen öldü kalan sağlar bizimdir" dedi. Coşkun ayakta kalanların ise AB ve dünyayla rekabet edebilecek düzeyde olduklarını bildirdi.
Rekabet gücünün korunması açısından maliyetlerle ilgili önlem alınması gerektiğini anlatan Coşkun, "Bugünkü kur ihracatçıyı, sanayiciyi zorluyor. Kura müdahale edemediğimiz için maliyetleri nasıl düşürüz diye bakıyoruz" dedi.
Maliyetlerin düşürülmesiyle ilgili olarak ilgili bakanlıkların dün bir araya gelerek görüşlerini ortaya koyduklarını açıklayan Coşkun, sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini de aldıktan sonra calışmaların Başbakanlığa sunulacağını söyledi.
Coşkun, kıdem tazminatının "yıpranma tazminatı olarak" yeniden düzenlenmesi konusunda bir önerisinin olup olmadığına ilişkin soru üzerine, kıdem tazminatının fon kurulması ve benzeri bir kaç alternatif halinde ele alınabileceğini, ancak mevcut çalışanların kazanılmış haklarının korunacağını bildirdi.
ŞEVKET KAZAN’A İFTİRA SUÇLAMASI
Ali Coşkun, Şevket Kazan’ın şeker fabrikalarının özelleştirilmesi kapsamında Erciş Şeker Fabrikası’na "arkasında Ermeniler olan bir Fransız şirketin" talip olduğuna yönelik bir açıklama yaptığını belirterek bu iddianın doğru olmadığını söyledi. Coşkun, "Adalet Bakanlığı yapmış birine böyle iftira şeklinde bir beyanat yakışmıyor" dedi. Coşkun, Erciş Fabrikası’nın özelleştirilecek olan üç fabrikadan biri olmadığını ve özelleştirmeye çıkarılan üç fabrikaya da Fransız veya Ermeni bir şirketin talip olmadığını bildirdi.