Güncelleme Tarihi:
|
Yargıya yapılan müdahalenin doğru olmadığın vurgulayan Çörtoğlu, yargı kararlarının eleştirilebileceğini ancak bunun önyargılardan uzak bir biçimde hukuki ve bilimsel olması gerektiğini kaydetti.
BÖLÜCÜLÜK VE İRTİCA
Yargıyı yüceltme yoluna gidilmesi gerektiğini anlatan Çörtoğlu, yargı kararlarının uygulanmasının yöneticilerin beğenmesine bağlı olmaması gerektiğinin altını çizdi.
Sumru Çörtoğlu yaptığı konuşmada, Türkiye'nin gündeminde bulunan iki temel soruna değinmek istediğini belirtti. Bunlardan birinin bölücülük, diğerinin ise irtica olduğunu söyleyen Çörtoğlu, Atatürk'ün tanımlamasıyla “Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk ulusu” denildiğini kaydetti.
VATANDAŞLIK
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 66. maddesi uyarınca, Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türk olduğunu ifade eden Çörtoğlu, Türk kavramının ırk esasına dayanan bir tanımlama olmayıp, birleştirici unsur olduğunu vurguladı. Çörtoğlu, “İç ve dış kaynaklar tarafından da desteklenen irticanın ve bölücülüğün, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığına, birlik ve bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğu tartışmasızdır. Anayasal kurumlar bu iki tehdit üzerinde kararlılıkla durmalıdır. Toplumsal barış ve huzuru tehdit eden bölücülüğü ve buna dayanan terörü lanetle kınıyoruz” diye konuştu. Çörtoğlu, şunları kaydetti:
“Çağdaş demokrasilerde benimsenen, devletin evrensel hukuk ilkeleri doğrultusunda yönetilmesi ve gücünü bu ilkelerden alması gereği, dinin vicdanlarda kalmasını siyasal, sosyal faaliyetlerde belirleyici olmamasını zorunlu kılmaktadır. Buna karşın din ve vicdan özgürlüğü kapsamına girmeyen ve devletin anayasal düzenini hedef alan bazı irticai oluşumların ortaya çıktığını gösteren olguların bulunduğu kuşkusuzdur.”
“LAİKLİK DEMOKRASİNİN TEMELİ”
Laiklik ilkesinin, Türkiye Cumhuriyetinin ve demokrasinin temeli olduğuna işaret eden Çörtoğlu, “Laiklik ilkesinin, geçmişten devraldığımız tarihsel mirasımız, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve yargı kararları doğrultusunda özümsenip, ödün verilmeden uygulanması gerekmektedir” dedi.
Danıştay Başkanı Çörtoğlu, Anayasa'nın başlangıç kısmında, hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı belirtilerek, laiklikten ne anlaşılması gerektiğinin açık ve net bir şekilde ortaya konulduğuna işaret etti.