14 ölü, PKK yemiydi

Güncelleme Tarihi:

14 ölü, PKK yemiydi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2006 00:00

Örgüt 3 yıldır Diyarbakır halkına eylem yaptıramıyordu. Gözden çıkarttığı yem diye attığı 14 insanı öyle bir yerde öldürttü ki, orada hiç kimseyi saklayamazsınız. PKK savaş ve kargaşa ortamının yeniden oluşması için cenazeleri kullandı. Halk bu olayları doğru bulmuyor.

İSTANBUL’da kanlı bombalı eylem hazırlığında yakalanan PKK militanı el yazısıyla kaleme aldığı itiraflarında, "Evet Kürdüm, dilime ve kültürüme sonuna kadar sahip çıkarım. Ama eğer PKK’da biri bana, ’git sivil halkı öldür’ diyorsa bu kanla besleniyordur. Halkların arasındaki farklılıkları bir düşmanlık haline getirip çatıştırarak birbirine düşürmek istiyordur. Benim ve halkımın yaşamasını istemiyordur, benim halkımın kazancını istemiyordur" dedi.

PKK EYLEM YAPTIRAMIYORDU

İstanbul’da yakalanan militanın ismi polis kayıtlarında ve Hürriyet’te saklı. 1970’li yılların sonunda doğu illerinden birisinde doğan bu gencin Güneydoğu’da PKK’nın başlattığı tahrik sonucunda yaşamını yitiren 14 kişiyle ilgili yorumu da ilginç: "Örgüt üç yıldır Diyarbakır halkına eylem yaptıramıyordu. Gözden çıkarttığı adeta yem diye attığı 14 insanı (Çatışmada öldürülen ve cenazelerinde olaylar çıkan teröristleri kastediyor) öyle bir yerde öldürttü ki, orada hiç kimseyi saklayamazsınız. PKK savaş ve kargaşa ortamının yeniden oluşması için cenazeleri kullandı. Halk bu olayları doğru bulmuyor ve artık bitsin istiyor. Kanın daha da şiddetli akması için canlı bombaları gönderdiler."

Eylem yapacak ve yaptıracak düzeyde örgüt sorumlusu olduğunu söyleyen PKK’lının sağduyuya çağıran itirafından alıntılar:

MASUM ÖLDÜRÜP BARIŞ GELİR Mİ

Bir dönem geldi ve barış diye bir şey çıktı. Acaba çorbada tuzum olur mu diye kattım kendimi içine. Hem devlet açılım yapıyordu. Halk bu açılımları memnuniyetle karşılıyordu. Barış için girdiğim bir mücadelede insan öldürecek veya sebebiyet verecek bir duruma nasıl geldiğimi mantığım almıyor. Nerede kaldı barışta tuzumuz olsun anlayışı. Barış, masum insanları öldürmekle mi gelecek.

KANLA BESLENEN GÜÇLER

Birileri iki halkı birbirine düşürmek istiyor. Eylemlerin dağdaki insanların geri dönmeyi düşündükleri bir döneme denk getirilmesi tesadüf değildir. Bunlar kanla beslenen güçlerdir. Benden ses getirecek büyük bir eylem yapmamı istediler. Eğer PKK’da biri bana ’git sivil halkı öldür’ diyorsa bu kanla besleniyordur. Halkların arasındaki farklılıkları bir düşmanlık haline getirip çatıştırarak birbirine düşürmek istiyordur. Benim ve halkımın yaşamasını istemiyordur. Halkımın kazancını istemiyordur.

İÇİM KAN AĞLIYOR

Gayesi ve amacı ne olursa olsun hiçbir örgüt "Ben insanları, halkımın çıkarları için öldürüyorum" diyemez. Barış ve demokrasiden bahsedildiği bir dönemde neden yüzlerce bombacının yetiştirilerek Türkiye’ye sokulduğunu anlam veremiyorum ve içim kan ağlıyor.

O GENÇLERE YAZIK

İki halkı düşman etmek ve altından çıkılmayacak yaralar açar. O gençlere de yazık. Onları sosyal yaşama katacak çözümler üretilmelidir. Belki devlet onların sarsılan özgüvenlerini, gururlarını kırmayacak bir davranışla kazanırsa, eminim hepsi gelerek sosyal yaşama entegre olacaklardır. Önemli olan gururlarının kırılmayacağı bir yaklaşımla kazanmaktır. Dağdaki insanları getirmenin tek yolu da budur.

Türkler Kürtler kader ortağı

Evet Kürdüm. Dilime ve kültürüme sonuna kadar sahip çıkarım. Kimse elimden dilimi ve kültürümü alamaz. Neden birileri bin yıllardır aynı tasta yemek yediğimiz, aynı sıralarda okuduğumuz aynı sokaklarda oynadığımız, aynı kaderi paylaştığım bir halkla bizi birbirimize düşürmek istiyor. Nasıl oluyor da bizi bu genç yaşta katil olmamıza ya da canlı bomba olup kendimizi feda etmemize kadar götürecek bir şekle sokuyorlar.

Hangi anne, git öldür der

Çocukluğumdan beri hiçbir insana hakaret ya da aşağılayıcı bir konuşma yapmamış ya da kimsenin tavuğuna kış dememiş bir insan olarak nasıl olur da bugün belki birkaç kişinin ölümüne vesile olacak bir eylemin planlayıcısı ya da yapıcısı olduğumu kendim de anlamıyorum. Beni sekiz yaşımdan beri yetiştiren, babam öldükten sonra hem analık hem babalık yapan annem, beni böyle mi yetiştirmişti. Bunun için mi genç ömrünün yirmi yılını heba etmişti anlamıyorum. Kesinlikle hayır, hiçbir anne böyle düşünmez yapmaz. Yirmi yıl baktıktan sonra ’git öldür ya da öl’ demez.

Büyük bir hatadan çevrildim

AMA şimdi sağlıklı düşünebiliyorum. Düşman olarak gördüğüm insanlar beni telafisi asla mümkün olmayacak bir hatadan geri çevirdiler. Buna seviniyorum. Çünkü şu an katil değilim. Ama teşebbüste bulunmam bile bana acı veriyor. Benim gibi binlerce Kürt genci var. Onlarla ilgilenmek gerekiyor. Bu sadece emniyetin yapacağı bir şey değil. Sorunu adını koyup bir çözüm bulmak gerekiyor. Sorunun adı konuldu. Çözülmesini istemeyen güçlerin bertaraf edilmesi gerekiyor. İsteğim odur ki dağdaki benim gibi binlerce genci getirerek sosyal yaşama katacak planlar yapılsın.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!