1.5-3 yaş arası çocuklar her şeye sahip olmak ister

Güncelleme Tarihi:

1.5-3 yaş arası çocuklar her şeye sahip olmak ister
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2005 00:00

Çocuğunuzun istekleriyle başa çıkmakta zorlanıyorsanız, paniğe kapılmayın. 1.5-3 yaş arasındaki çocuklar her şeye sahip olmak isterler. Büyümek çocuk için olduğu kadar anne-baba için de uyum gerektiren zorlu bir süreçtir.

İlk çocukluk dönemi olan 1.5-3 yaş arası, ebeveyn için en yorucu ve baş edilmesi zor olan, çocuğun sürekli ve tutkuyla bir şeyler istemesidir. Annenin elindeki yiyecek, kolundaki bilezik, arkadaşının oyuncağı, akşam yemeğinden önce yemesi yasak olan çikolata gibi isteklerini ısrarcı bir tutumla dile getirir. Bu, onun sevdiği ve o anda erteleyemediği bir şeye sahip olma arzusunu ifade etme şeklidir.

Yerine getirilen istekler, bu yaşta çocuğu çok mutlu eder ve tatmin olma tecrübesi yaşatır. İstediği şeye kavuşmuş çocuğun yüzündeki mutluluk ifadesi tüm anne-babalar için tanıdıktır.
/images/100/0x0/55eb2308f018fbb8f8ad9ca9

Çocuk bazen iki taraflı haz kaynağı arasında seçim yapmakta zorlanabilir. Her şeye sahip olmak ister ama genellikle her şeye aynı anda sahip olamaz. Özgürce koşarken aynı anda anneye yakın olamaz. Anneannesinin evinde kalırken aynı anda anne ve babasıyla başka bir yere gidemez. Kaydıraktan kayarken aynı anda salıncakta sallanamaz. O gene de hepsini ister çünkü hepsini merak eder.

Tercih yapmak, bir şeye sahip olmakla beraber başka bir şeyden vazgeçmek anlamındadır. İlk çocuklukta bu acı gerçekle yüzleşmenin şaşkınlığı, bu dönemdeki karışıklığın en iyi ifadesidir. Keşfetmeye başladığı bu yeni dünya pek de onun istediği şekilde değildir ve bazı şeylerin artık kuralları vardır. Bu dönemde çocuk her tür memnuniyetsizlik durumuna ani tepkiler verir, reddetmeyi ve ‘hayır’ demeyi öğrenir.

YASAKLAR ÇATIŞMA YARATIR

İlk çocukluk döneminde ‘hayır’larla dolu bir dünya başlar. İyi ya da kötü ilk ‘hayır’ deme görevi ebeveynlere düşer.

Yasak listesi doğal bir çatışma ortamı yaratır. Ancak bu çatışmalar aynı zamanda çocuğu büyüten, ebeveyn ve çocuk arasında sorun çözme deneyimlerini oluşturan çok öğretici bir süreçtir. Bu süreçte çocuğu kültürünün değerlerine ve kurallarına uygun yaşamayı öğrenen bir bireye dönüştürme işlemi anne-babaya uzun ve yorucu gelebilir. Çocuğun olumsuzluğunun altında yatan neden; ‘Hayır, ben senin kopyan değilim; senin istediklerini yapmak ya da senin istediğin biri gibi olmak için kendi benliğimden ödün vermeyeceğim.’ Bu bakış açısından yola çıkarak, ilk çocuklukta yaşanan çatışmaları anlamak mümkündür ve aslında baş etmesi o kadar da zor değildir.

Yine de, çocuğun istediği mesajı diretme tutkusu, ebeveyni zorlayabilir. Bazı ebeveynler çocuğun aralıksız karşı koymalarıyla karşılaştıklarında ümitsizlik hissederler. Çocuk ifade özgürlüğünü kazandıkça, birçok ebeveyn bebeklik döneminin yakınlığına ve ortak programlarına yeniden sahip olabilmeyi arzularlar. Büyümek çocuk için olduğu kadar anne-baba içinde uyum gerektiren zorlu bir süreçtir.

Ebeveyn ve çocuk karşılıklı olarak sorun çözme durumundadırlar ve sarılmak artık aradaki bağı tatmin etmeye yetmez.

Kabullenmeyi öğrenmek, saygı duymak ve hatta farklılıklarını sevmek dışında hiçbir şey bu bağı tatmin etmeye yetmez. Ancak bundan sonra farklı bir yakınlık yeniden ortaya çıkacaktır.

ÇOCUK KENDİNİ İFADE ETMEYE ÇABALAR

İlk çocukluk dönemi aynı zamanda belki biraz olumsuzlukla başlayan verimli topraktır. Dilin gelişimi adım adım gerçekleşir ve gelişirken özen ister. Çocuk bir şey ifade etmek ister, ama yeterli kelime haznesine sahip değildir. Bilmediği çok şey vardır, ama soru sorma becerisine sahip değildir. Etrafındaki insanların söylediğini anlamadığını ve kendi söylediğinin de bazen onlar tarafından anlaşılmadığını fark eder.

Önemli konularla ilgili konuşamadığında, ağlamaya ya da çığlık atmaya başvurur. Olumsuz davranış gibi görülenler aslında çocuğun kendini ifade etme çabasıdır.

Çatışmadan korkmamak, uzlaşmayı beraberinde getirecektir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!