Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

3 Ekim TMY’yi etkiler

AKP hükümetinin 3 Ekim eşiğini başarıyla geçtiği bir gerçek.

Bu durum, birçok alanda hükümetin elini güçlendirecek; ancak bundan hareketle, ‘AKP seçime gider’ demek, ani bir gelişme olmadıkça pek olası değil.

Seçim için en erken beklenti, 2006’nın sonbaharı üzerine kurulmalı.

AKP, ‘taban baskısı’ gerekçesiyle bazı konuları gündeme taşıyıp gerginlik yaratma hastalığını nüksettirmezse, yeni Cumhurbaşkanı’nı da seçerek seçim tarihini, anayasal sürenin dolacağı 2007’ye kadar taşıyabilir.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin gerginliğini ise ayrı bir bağlamda görmeli.

KÜÇÜK HATALAR DA YAPILMASA

Hükümetin 3 Ekim başarısının yanında, görülmesi gereken bazı hataları da oldu.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül gibi, devlet geleneği en iyi olan AKP’lilerden birinin, AB ile kırılma noktasındaki gelişmeleri Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’e aktarmak için TBMM’nin açılış resepsiyonunu tercih etmesi, ciddi bir gaf olarak görülmeli.

Sanıyoruz Gül de bilgilendirme için yanıbaşlarında bir gazeteci ordusunun bulunduğu bu yeri seçmiş olmanın hatasını sonradan kavradı; ama bu, kendi hanesine bir eksi notun düşmesini engelleyemedi.

Gül’ün, kritik pazarlığın yapıldığı o süreçte, ‘Türkiye masadan kalkamaz’ anlamına gelen sözleri, basının özeni nedeniyle ertesi gün yayınlanmadı.

Ancak, bu sözleri bir Dışişleri Bakanı’nın söylemiş olması, Türkiye’nin gelecekteki pazarlıklarda inandırıcılığına darbe vurabilecek niteliktedir.

Hükümetin bir başka hatası da, ‘Madem devletin tüm kurumları beni yeterince desteklemiyor, o zaman AB konusu devlet politikası olmaktan çıkmış, artık bir parti politikası olmuştur’ dercesine, kritik görüşmelerde üs olarak AKP Genel Merkezi’ni seçmesidir.

Hükümet, bu tavrıyla uyum ve uzlaşmadan çok sertliği yeğler gibiydi.

TMY’DE KÜÇÜK DEĞİŞİKLİKLER

3 Ekim’in kazasız aşılması AKP’yi, Terörle Mücadele Yasası (TMY) üzerindeki tartışmalar konusunda da rahatlatacak gibi görünüyor.

Terördeki tırmanışta azalma beklentisi var; ama hükümet, bundan bağımsız, TMY’de, radikal düzenleme yapılması yönündeki baskıdan kurtulmuş hissinde.

Bu nedenle, düzenlemenin küçük olacağını; daha çok terörle mücadele eden güvenlik görevlilerine daha fazla güvence getirmeye; terör örgütlerinin yurtiçi, yurtdışı finans kaynaklarını yok etmeye ağırlık verileceğini söyleyebiliriz.

Ancak hükümet, Terörle Mücadele Yüksek Kurulu eliyle, güvenlik güçlerinin taleplerini karşılayan formüller üretmeye, yol gösterici olmaya çalışacak.

Reform İzleme Grubu (RİG) ise başta demokratikleşme, insan hakları olmak üzere uygulamaların denetimini sürdürecek.

RİG’e, Dışişleri, Adalet ve İçişleri bakanlarına ilaveten Başmüzakereci Ali Babacan da üye alınırken, ilgili bakanlar da zaman zaman davetli olacak.

RİG, yeni süreçte kendi yükünün önemli bölümünü ilgili bakanlara aktararak uygulamanın bizzat onlar tarafından gözetilmesini sağlayacak.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in ifadesiyle, yeni dönemde diğer bakanlar daha çok çalışacak.
Yazarın Tüm Yazıları