Ulema tartışması büyüyor

Güncelleme Tarihi:

Ulema tartışması büyüyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2005 16:45

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin üniversitede türban yasağını onayan kararına yönelik olarak, "türban konusunda mahkemenin söz söyleme hakkı yoktur. Söz söyleme hakkı din ulemasınındır" sözlerine siyasiler tepki verdi.

Haberin Devamı

İşte çeşitli siyasi partilerin sözcülerinin açıklamaları:

BAŞBAKANLIK SÖZCÜSÜ: BAŞBAKAN AİHM'İN BİLİRKİŞİYE DANIŞMAMASINI ELEŞTİRDİ

Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, Başbakan Erdoğan'ın dün yaptığı açıklamada, AİHM'in türban ile ilgili son kararı konusunda, AİHM'in uzmanlık gerektiren bir konuda bilirkişi görüşüne başvurma gereği duymadan karar oluşturmasını eleştiri konusu yaptığını belirterek, “Sayın Başbakan'ın dünyevi hukuk alanına giren bir düzenlemenin, din bilginlerine bırakılması gerektiğini söylemesi söz konusu değildir, olmamıştır da” dedi.

Beki, yaptığı yazılı açıklamada, ”Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün Avrupa Hareketi Danimarka Şubesi'nin düzenlediği toplantıda AİHM'in başörtüsü kararına ilişkin yaptığı değerlendirmelerin, bazı gazetelerde maksadı aşan bir şekilde haber ve yorumlara konu yapıldığının görüldüğünü” ifade etti.

Haberin Devamı

Beki, “Bu yayın organları okunduğunda sanki sayın Başbakan, konunun AİHM'in görev alanına girmediğini, yapılan bir başvuru ile ilgili olarak karar alma ve söz söyleme yetkisinin bulunmadığını söylediği şeklinde bir izlenim oluştuğunu” belirtti. Bu izlenimin gerçeği yansıtmadığını belirten Beki, "Sayın Başbakan AİHM'in uzmanlık gerektiren bir konuda 'bilirkişi' görüşüne başvurma gereği duymadan karar oluşturmasını eleştiri konusu yapmıştır. Dolayısıyla, başörtüsü yasağıyla ilgili uygulama söz konusu olduğunda, İslam dini bilginlerinden görüş istenmeden oluşturulacak kanaat ve görüşlerin 'eksik' kalacağına işaret etmek istemiştir. Mahkeme heyetinin, ihtisas gerektiren bir dosyada kendilerini konunun uzmanı yerine koyarak söz söyleyemeyeceklerine dikkat çekmiştir" dedi.

CHP'Lİ KOÇ: TÜRKİYE AYETULLAHLAR DEVLETİ OLAMAZ

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, "Türkiye hiç bir zaman Ayetullahlar devleti olamaz, olmayacak" dedi.
Koç parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin çağdaş kazanımlarının başbakan düzeyinde "Bu kadar ucuz, bu kadar kolay, bu kadar fütursuz boşaltılmasına demokratik süreçler içerisinde izin verilmemesi" gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Haluk Koç, Başbakan Erdoğan’ın sürekli uçmaktan yorgun olduğunu dile getirirken, "Uçağı ile birlikte kendisi de metal yorgunu" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, Başbakan Erdoğan'a, “Ulema sınıfı, Türkiye'nin iç hukuk düzeninde ve yönetim yapısında söz söyleme hakkı olan bir sınıf mıdır?” diye sordu.  Şimşek, Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu önergesinde şunları sordu:

"Danimarka'da yaptığınız değerlendirmede, 'Bu konuyu dinin ulemasına sormak lazım' sözünüzde bahsettiğiniz ulema sınıfı, Türkiye'de kimlerden oluşmaktadır? Bu ulema sınıfı, Türkiye'nin iç hukuk düzeninde ve yönetim yapısında söz söyleme hakkı olan bir sınıf mıdır? Ulema sınıfının Türkiye'de söz söyleme hakkı varsa, bu hakkı nereden almaktadır?”

Haberin Devamı

AKP’Lİ GÜNDÜZ: BAŞBAKAN'IN KASTI 'İŞİN EHLİ'

AKP Grup Başkanvekili İrfan Gündüz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ulemadan kastının "otorite, işin ehli" olduğunu kaydederken, Türkiye’de ilahiyat fakülteleri, İslam hukukçuları, Din İşleri Yüksek Kurulu gibi otoritelerin bulunduğuna işaret etti. parlamentoda düzenlediği basın toplantısında Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarıyla ilgili olarak CHP'li Haluk Koç’un açıklamasını eleştiren Gündüz, Koç’un "sığ ve seviyesiz" bir şekilde Başbakan ve AKP iktidara sataşmasını esefle kınadığını bildirdi. Koç’un "alim ile Ayetullah" arasındaki farkı bilmediğini savunan Gündüz, Başbakan Erdoğan’ın ulemadan kastının "otorite, işin ehli" olduğunu söyledi. Türkiye’de ilahiyat fakülteleri, İslam hukukçuları, Din İşleri Yüksek Kurulu gibi otoritelerin bulunduğuna işaret eden Gündüz, "Sayın Başbakan Bir otorite lazımsa bu işin ehline sormak lazım demek istedi. Öküz altında buzağı aramak cehaletin ta kendisidir" dedi.

Haberin Devamı

HER DİN İÇİN BİLİRKİŞİ KASTEDİLDİ

Gündüz, mahkemelerde yargıçların gerektiğinde bilirkişiye danıştığını anlatırken, Erdoğan’ın da bunu kastettiğini anlattı. AİHM’in sadece türbanla ilgili değil, Avrupa’da herhangi bir dinle ilgili vereceği tüm kararlarda, o dini bilen kişilere danışması gerektiğini belirtirken, "Sayın başbakan da "AİHM kararlarında ’bu işin uzmanlarına danışarak verirse daha doğru bir karar vermiş olur’ demek istedi" diye konuştu.

LAİKLİK ÇİMENTO

Gündüz, kendilerinin laiklikle, cumhuriyetle, sosyal devletle bir sıkıntıları olmadığını vurgularken, "Biz laikliği toplumsal barışın çimentosu olarak görüyoruz. Bunu sulandırmaya kimsenin hakkı yoktur" dedi.


ANAVATAN PARTİSİ LİDERİ MUMCU: ÇOK VAHİM BİR LAF

Haberin Devamı

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, “Ulemayla falan işimiz yok. Burası demokratik, laik, sosyal hukuk devleti. TBMM'ye getirirsiniz yasayı, desteğimiz hazır. Pazarlıksız, karşılıksız, önkoşulsuz... Gelin bu sorunu çözelim. Türkiye'yi bu dertten kurtaralım” dedi.
  
Mumcu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Leyla Şahin'in davasında verdiği kararı değerlendirdi.
  
Kararın, Türkiye'de siyasetçilerin iki yüzlülüğünü bir kez daha ortaya çıkardığını öne süren Mumcu, CHP'nin, AİHM kararıyla “konunun kapandığını söylediğini”, AK Parti'nin ise “konunun kapanmadığını, AİHM'in çifte standartlı davrandığını” söylediğini kaydetti. Mumcu, kararın iyi anlaşılarak olayların sömürülmemesi gerektiğini ifade ederek, sömürülen olaylara ilişkin örnek vermek istediğini söyledi.

Erdoğan'ın türban konusunda söylediği “ulemadan görüş alınmasına” ilişkin açıklamalarına, “ulemaya sorulacak bir şey yok” diye yanıt veren ve “çok vahim bir laf” diye değerlendiren Mumcu, “Devletin sistemi, anayasal düzen, hukuk hakkında Sayın Başbakan'ın hiçbir şey anlamadığının ya da sadakatinin bulunmadığının en açık kanıtı” diye konuştu.

DSP LİDERİ SEZER: BAŞBAKAN'I KINIYORUM

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, yaptığı yazılı açıklamada, devlet işlerinde “din ulemasının görüşünü alma” yaklaşımının, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerinden olan laiklik ilkesinin inkarı anlamına geleceğini belirtti. Sezer şöyle dedi:

“Sayın Başbakanı kınıyorum. Bunun devamı, devletin din kurallarına göre düzenlenmesidir. Başbakan'ın sözleri 'sürç-i lisan' veya 'amacını aşan ifade' değil, bilinçli ve amaçlı olarak söylenmiş sözlerdir ve Erdoğan'ın gerçek yüzünün ifadesidir. Başbakan, kendisini hem padişah, hem ulema yerine koymuştur. Böyle bir zihniyet, laik, demokratik, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetemez, yönetmemelidir.”

ANAP’LI ŞİRİN: BAŞBAKAN DUA ETSİN VURAL SAVAŞ BAŞSAVCI DEĞİL

Eski AKP'li yeni Anavatan Partisi İstanbul Milletvekili Emin Şirin, Erdoğan’ın türban sorununun çözülmesi için "ulemaya sorulsun" açıklamasıyla anayasal suç işlediğini belirterek, "Dua etsin Vural Savaş Başsavcı değil yoksa kapatma davası açardı" dedi. 
    
Anavatan Partisi milletvekilleri Emin Şirin parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, "Anayasa değişikliğine destek düşüncemiz Tayyip Erdoğan’ın rüya tabiri ve ulemalarla Türkiye’yi yönettiğinin ortaya çıkmasından önceydi. Bu Başbakan’ın derhal bu ülkenin yönetiminden tasfiye edilmesi gerekiyor. Bu başbakanın ilk yapacağı iş önce bir ortaokula ardından üniversiteye giderek hukuk dersi almaktır. Bunun içinde önce Başbakanlığı terketmelidir. Bu Başbakan bu ülkenin başındayken bu sorun çözülmez" diye konuştu.

SHP'Lİ ÇİÇEK: ANAYASA SUÇU İŞLİYORLAR

SHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Akalın, Başbakan Erdoğan ve tarafsız olması gereken TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın türbanla uğraşır bir hale gelmelerinin Türkiye’yi nasıl bir zihniyetin yönettiğini gösterdiğini kaydetti.

Akalın, "Bu tartışmalar cumhuriyetin kurulduğu gün bitmiştir, o gün bu sayfa kapanmıştır. Erdoğan ve Arınç bu söylemleriyle Anayasayı çiğneyerek suç işlemektedirler" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!