Kalitesiz Çin malının önünü kestik, biz de Çin’e girdik

ARTEMA, armatür sektöründe 2010 yılında dünyadaki ilk on firma arasında olmayı hedefliyor. Artema Murahhas Üyesi Haluk Bayraktar, ‘Çin, başlangıçta bizim için de tehdit oluşturdu. Ancak artık Çin’i bir tehditten çok, fırsat olarak görüyoruz’ diyor.

SON birkaç yıldır dünyayı sarsan Çin malları fırtınası, hemen her sektör gibi armatür ve banyo aksesuar firmalarını da olumsuz etkiledi. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ve Sanayi Bakanlığı ile işbirliği yaparak kalitesiz Çin mallarıyla rekabetin önüne geçmeyi başaran sektör, kaliteye ve markaya yatırım yaparak dünya pazarlarında devlerle rekabet ediyor. Eczacıbaşı Topluluğu kuruluşlarından Artema, armatür sektöründe 2010 yılında dünyadaki ilk on firma arasında olmayı hedefliyor. Artema Murahhas Üyesi Haluk Bayraktar, ‘Çin, başlangıçta bizim için de tehdit oluşturdu. Ancak artık Çin’i bir tehditten çok, fırsat olarak görüyoruz’ diyor. Bayraktar, 50’den fazla ülkeye Vitra markasıyla armatür ve banyo aksesuarı satan Artema’nın, 85 milyon dolar ciroyla bugün dünyada sektöründe 20 firma arasında yer aldığını söylüyor. Artema Murahhas Üyesi Haluk Bayraktar, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Topluluk Kuruluşlarının Yönetim Kurullarında görev yapan Sezgin Bayraktar’ın oğlu. Eczacıbaşı’nda çalışan herkes gibi Haluk Bayraktar da zaman zaman babasının görüş ve tecrübelerinden yararlanıyor. Haluk Bayraktar ile dünyada ve Türkiye’de armatür sektörünü ve Artema’nın bundan sonraki planlarını konuştuk.

Armatür sektöründe son birkaç yıldır neler yaşanıyor?

- Özellikle son üç yılda dünyada armatür sektöründe ciddi yapısal değişiklikler oldu. Sektöre son 40-50 yılda liderlik eden markalara sahip şirketler yapısal değişiklikler geçirdi. Çin malları dünyada armatür sektörüne bir darbe vurdu. Dünyanın önde gelen şirketleri üretimlerinin bir bölümünü bulundukları ülkelerden Uzakdoğu’ya kaydırdı. Yine son üç yılda armatürün ana girdisi olan bakır neredeyse 2.5 kat pahalandı. Bunun sonucunda da kar marjları çok ciddi oranda düştü. Bunların sonucunda çok güçlü olmayanların çoğu kapandı. El değiştirenler, birleşenler oldu.

Türkiye bu değişimlerden nasıl etkilendi?

- Dünyada yaşanan trend, Türkiye’de de bir miktar kendisini gösterdi. Sektör özellikle 2003 ve 2005 arasında çok ciddi bir fiyat rekabeti içine girdi. Özellikle Çin’den ithal ürünler Türkiye pazarına hakim hale geldi.

Bu değişim yaşanırken Artema neler yaptı?

- Artema olarak marka değerimizi üst noktalarda tutmak için ciddi çabalar harcadık. Başarılı da olduk. Şu anda 85 milyon dolar ciromuzla Türkiye’nin en büyük armatür markasıyız. Dünyada Çin’in devreye girmesiyle fiyat rekabeti öyle bir hale geldi ki, ürünlerin birbirinden ayrıştırılması mümkün olmuyor. Bu yüzden son 3-4 yıldır teknolojik üstünlüklerine ve fonksiyonelliklerine ciddi oranda yatırım yapıyoruz. Dünyaca ünlü tasarımcılarla çalışıyoruz.

Dünyadaki konumuzun nedir?

- Dünyadaki birleşmelerin, küçülmelerin ardından ilk 20’nin içindeyiz. Eczacıbaşı Topluluğu’nun bir parçası olmamızın getirdiği ayrı bir yapısal gücümüz var. Dünyada akla gelen ilk markalardan biri haline geldik.

Hedefiniz ne?

- Dünyada ilk on firma arasına girmemiz lazım. Bu noktaya da 2010 yılında gelmemiz gerektiğini düşünüyoruz.

Kaç ülkeye, ne kadar ihracat yapıyorsunuz?

- Toplam üretimimizin yüzde 65’ini Vitra markasıyla ihrac ediyoruz. Geri kalanını Artema markasıyla iç pazarda satıyoruz. 50’nin üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz.

Çin’e ihracatınız var mı?

- Çin’e şu anda satışımız var, ama yüksek oranlı değil. Pazar yatırımlarımızı yapıyoruz, fuarlara katılıyoruz. 2006’dan sonra Çin’de daha büyük cirolardan bahsedebileceğiz. Çin’de Çinli üreticilerle rekabet etmek gibi bir niyetimiz yok. Ama ithal gelen Avrupalı kaliteli ürünlerle rekabet edeceğiz. Çin’i bu anlamda da tehdit değil fırsat olarak değerlendiriyoruz.

Dünyadaki yapıyı değiştiren Çin sizin için tehdit oluşturmadı mı?

- Çin, başlangıçta tüm sektörlerde olduğu gibi bizim için de bir tehdit oluşturdu. Artema olarak Çin’i bir tehditten çok, fırsat olarak görüyoruz. Çin’den gelen ürünler Türkiye pazarında çok ciddi bir sıkıntı yaratmadı. Çünkü markamızı doğru konumlandırmayı başardık.

Rusya ve Dubai’de üretimi düşünebiliriz

Yurtdışında üretim planınız var mı?

- Şu anda kesinleşmiş bir kararımız. Ancak üretim tesisinden ziyade baktığımız montaj tesisleri olabilir diye düşünüyoruz. Henüz böyle bir kararımız yok. Şartlar uygun olursa tabii ki değerlendirebiliriz. Uzakdoğu ve Rusya, Dubai ve çevresi de olabilir. Rusya ve Dubai bizim için iyi pazarlar. Dubai’de dünyanın en büyük konut projelerinden biri olan Jumeirah Beach Residence’ın armatürlerini de biz karşılayacağız.

Yerli üreticiler birleşti kalitesiz malın önünü kesti

İç pazarda yerli üreticiler Çin mallarına karşı önlem aldı mı?

- Çin malları 2003 ve 2004’de iç pazardan ciddi pay aldı. Ancak 2004’de yerli üreticiler olarak TSE ve Sanayi Bakanlığı ile birlikte özellikle standart dışı gelen mallara karşı bir çalışma başlattık. Dünyanın 50’den fazla ülkesine ihracat yapıyoruz. İhracat yaptığımız ülkelerin standartlarına uymak zorundayız. Türkiye’de 2004 yılına kadar bu sistem açıkçası çalışmıyordu. Çünkü TSE’nin ithal ürünleri test edecek donanımı yoktu.

TSE artık bu donanıma sahip mi?

- Türk üreticileri olarak TSE bünyesinde bu donanımların kurulması için maddi destek verdik. Test cihazlarını temin ettik, gereken donanımı kurduk. Türkiye’ye standartı olan ürünler girdiğinde sorun yok.

Tasarrufu teşvik eden ürünlere talep artacak

Önümüzdeki yıllarda armatürlerde neler ön plana çıkacak?

- Yakında elektronik olarak duşunuzun suyunu istediğiniz sıcaklıkta ayarlayabileceksiniz. Şu anda bunu mekanik olarak elle yapabiliyorsunuz. Ayrıca bundan sonra su ve enerji tüketimini azaltan ürünlere talep artacak.

Yeni tasarımlı ürünleriniz ne zaman satışa sunulacak?

- Tasarımcı Ross Lovegrove ile bir işbirliği anlaşmamız var. Onların tasarımlarını nisan ayından itibaren piyasaya sunmaya başlayacağız.

Armatür pazarı 2004’te  9 milyon adedi buldu

Armatür pazarında şu anda Artema dışında kaç üretici var?

- Türkiye armatür pazarında Artema’yla birlikte armatür pazarını paylaşan en büyük üretici Elginkan Topluluğu kuruluşlarından ECA. Bunun dışında yerli ve yabancı pek çok üretici bulunuyor.

Pazarın pazarının büyüklüğü nedir?

- 2004’ün sonunda banyo ve mutfak armatürleri, duş sistemleri ve musluklardan oluşan armatür pazarının büyüklüğü 9 milyon adede ulaştı. Metal banyo aksesuarları, ayna ve apliklerden oluşan banyo aksesuarlarının Pazar büyüklüğü ise yaklaşık 3 milyon adet olarak gerçekleşti.

İhracatta bir tek markaya odaklanıyoruz

İhracatta niye Artema markasını kullanmıyorsunuz?

- Dünyada marka olmak çok kolay değil, çok büyük yatırım gerekiyor. Dünyada kendi bünyesinde vitrifiye, seramik sağlık gereçleri, küvet, karo seramik, banyo mobilyaları, armatür, banyo aksesuar üreten pazarlayabilen üreticiler içinde Eczacıbaşı Grubu ve Vitra çok büyük bir güce sahip.

HALUK BAYRAKTAR

Artema Murahhas Üyesi Haluk Bayraktar, 1969 doğumlu. 1993’te Viyana Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. 1995’de yine aynı üniversitede yüksek lisans eğitimini tamamladı. İş hayatına 1996’da Procter&Gamble kuruluşunun ABD’deki merkezinde Ürün Sorumlusu olarak başladı. 1997’de Eczacıbaşı Yapı Gereçleri - Artema Armatür Grubu’na Aksesuar Sorumlusu olarak katıldı. 1998-2004 arasında Eczacıbaşı Yapı Gereçleri-Artema’da Proje Müdürlüğü yaptı. 2004’den beri Artema Murahhas Üyesi.
Yazarın Tüm Yazıları