Hürriyet’in bugünkü manşeti

Güncelleme Tarihi:

Hürriyet’in bugünkü manşeti
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2005 13:51

Apo denilen caninin Moskova’larda, Atina’larda, Roma’larda, Nairobi’lerde izinin sürüldüğü, yaka paça yakalanıp ve sefil bir halde Türkiye’ye getirildiği günlerde Hürriyet’in dış haberler müdürüydüm. Yargılanıp idama mahkum edildiği, sonra idamının ertelenip kellesini kurtardığı günlerde de.


O tarihte, Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve arkasında Hürriyet ekibi, ciğerimiz yana yana, ‘bu katilin ölüsü dirisinden çok bela olur, yaşaması Türkiye’nin menfaatinedir’ deme cesaretini göstermiştik. Bu o tarihte büyük cesaret ve asıl büyük bir özveriydi. Her Türk vatandaşı gibi, Türkiye’nin 15 senesini heba eden, 30 bin gencin ölümüne, binlercesinin yaralı-sakat kalmasına, bebeklerin, ihtiyarların katli emrini veren bu yaratığı, biz de darağacında sallanır görmek istiyorduk.

Ama Türkiye’nin menfaati ve gazeteci olarak görevimiz hislerimizi bastırmayı emrediyordu. Ve bunu yaptık. Ve bütün acısına ve intikam duygusuna rağmen, Türk milleti mesajı aldı ve büyük bir sağduyuyla hareket etti.

*

Altı sene geçti. Gelinen noktayı, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehlikeleri ve (artık bilek gücüyle ve kan kusup dik durarak halledemeyeceğimiz) sorunları saymama gerek yok. Biliyorsunuz.

Ama Hürriyet’in bugünkü yani 31 ağustos 2005 tarihli manşetini ‘iyi okumanızı’ rica ediyorum sizden. (*)

Bu manşet (belki manşeti atanların bile tam adını koyamadığı) çok önemli ve tarihi bir MESAJ içeriyor Türkiye’ye ve asıl ‘birilerine’ ...

1999’da ‘aşılması hayal bile edilemeyen çok kalın bir kırmızı çizgiyi’ aşan ve Türkiye’nin önünü açan Hürriyet, bugün de ‘aşılması hayal bile edilemeyecek kalın bir kırmızı çizgi’ çekiyor tarihe.

*

Apo kanlı bir katildir, PKK kanlı bir terör örgütüdür. Tarihe gömülmekten başka bir misyonu yoktur.

Kürk aydınları yahut Kürtler’in seçilmiş veya kerameti kendinden menkul temsilcileri, Apo’yu, PKK’yı ve bu hıyanet ve cinayet örgütünün kılıç artıklarını karşımıza Türkiye Cumhuriyeti’nin (hatta Türk siyaset adamlarının, Türk aydınlarının, sivil toplum örgütlerinin...) muhatabı’ diye çıkarmayı ASLA VE KATİYEN AKILLARINDAN BİLE GEÇİRMESİNLER!

İmralı’da çürüyecek olan katili, eline, diline kan bulaşmış yandaşlarını tarihe gömemeyenler, hâlâ katillere göbekten bağlı olanlar ASLA VE KATİYEN karşımıza çıkmasınlar!

TÜRKİYE APO’YU, PKK’YI VE İŞBİRLİKÇİLERİNİ UNUTMAYACAK VE AFFETMEYECEKTİR!

*

Türkiye istemese de, asla hak etmese de, bir ‘Kürt Sorunu’ ile karşı karşıya bırakılmıştır. Ve tarihindeki her bela gibi, inşallah bunu da aşacaktır.

Ama önce asıl Kürtler, kendi ‘Kürt Sorununu’ aşabilecek mi, endişeyle izliyorum.

Kesin olan bir şey varsa... ‘BUNLARLA’ olmaz!

 

(*) Aslında Hürriyet’in 31 ağustos tarihli manşetinin öyle aman aman bir özelliği de yok. Güzel bir habercilik, iyi bir zamanlama... Gülden Aydın, 12 yıl önce bugün, PKK’nın 33 silahsız askeri kurşuna dizdiği katliamdan kurtulan 3 gaziyle konuşmuş. Manşet: O GÜN, SAAT 18.00 - Bingöl katliamının 3 tanığı konuşuyor... Dün, birinci sayfa toplantısına girmedim, Hürriyet’in bugünkü manşetine benim verdiğim anlam bilinçli olarak yüklendi mi, katılanlar arasında böyle bir konuşma geçti mi, bilmiyorum, zannetmiyorum. Bir şey duyduğum veya bildiğim için ‘HÜRRİYET’İN BUGÜNKÜ MANŞETİNE DİKKAT’ demiyorum, ama 10 senedir bu gazetenin içindeyim ve bugünkü manşetin Hürriyet çalışanlarının içinde birikmiş, adı koyulmamış bir tepkinin ilk tezahürü olduğunu hissediyorum...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!