Merkel'den 'imtiyazlı ortaklık mektubu'

Alman Haber Ajansı (DPA), Alman Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Angela Merkel'in mektubunda, 3 Ekim'de başlanacak AB üyelik müzakerelerinde Türkiye'ye tam üyelik hedefinin yanı sıra imtiyazlı ortaklığın da bir seçenek olarak sunulmasını istediğini bildirdi.

Merkel'in mektubu, AB ülkeleri dışişleri bakanlarının 1 Eylül'de Türkiye konusunu görüşecekleri toplantı nedeniyle hazırladığı kaydedildi.

Brandenburg eyaleti İçişleri Bakanı Jörg Schönbohm da, ”Rheinische Post” gazetesine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin AB üyeliğinin Almanya'da yaşayan insanları ilgilendirdiğini belirterek, ”Almanya'da daha şimdiden Türkiye'den gelen insanlarla ilgili olarak büyük bir uyum sorunumuz var” diye konuştu.

Schönbohm, Türkiye ile başlanacak üyelik müzakerelerinin “ucu açık” sürdürülmesi gerektiğini ifade ederek, “25 üyeli bir AB'yi nasıl organize edeceğimiz konusunda artık konuşmamızın zamanı geldi. Dikkat etmezsek AB dağılabilir” dedi.

İŞTE MEKTUBUN AYRINTILARI
 
Merkel'in, Türkiye ile 3 Ekim'de başlanacak üyelik müzakereleri kapsamına tam üyeliğin yanı sıra “imtiyazlı ortaklık” hedefinin de seçenek olarak dahil edilmesini istediği mektubunda, “Biz Türkiye'nin üyeliğinin AB'yi siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan zorlayacağından ve Avrupa'nın entegrasyon sürecini tehlikeye sokacağından kesinlikle eminiz” şeklinde ifadeye yer verdi.

Mektubunda, “müzakereler sırasında AB'nin Türkiye'yi kabul etmeye hazır olmadığının anlaşılması durumunda, gerçekçi seçeneklerin eksik kalacağı” görüşüne yer veren Merkel, Türkiye'nin her halükarda AB'ye sıkı bir şekilde bağlanması gerektiğini kaydetti.

Merkel'in mektubunu, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AB dönem başkanı olan İngiltere'nin Başbakanı Tony Blair, Avusturya Başbakanı Wolfgang Schüssel, Fransa Başbakanı Dominique de Villepin, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende, Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker ile Yunanistan, Letonya, Malta, Slovakya ve Slovenya hükümetlerine, ayrıca Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Cyril Svoboda'ya gönderdiği bildirildi.

MERKEL VE STOIBER'İN TÜRKİYE MEKTUBUNA TEPKİ

Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Angela Merkel ile Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Başkanı Edmund Stoiber'in, AB ülkelerindeki muhafazakar hükümetlere Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili olarak gönderdikleri mektubu sert bir dille eleştirdi.

Fischer, yaptığı açıklamada, Merkel ile Stoiber'in Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki tutumlarını sert bir dille eleştirerek, ”Adenauer'den Kohl'a kadar tüm Alman hükümetlerinin 43 yıldan bu yana verdikleri sözlerden dolayı, Merkel ve Stoiber'in girişimleri körlük derecesinde tehlikeli” dedi.

Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin yapılmasının, terörizm ve İran'ın nükleer programından dolayı istikrarsız hale gelen bir bölgenin güvenliği ve istikrarı açısından son derece önemli olduğunu ifade eden Fischer, “Bu nedenle AB'nin verdiği sözlerde durulmalı. Merkel için iç politika öncelik taşıyor gibi görünüyor. Federal hükümet ise 7 Aralık'ta AB ülkeleri hükümet ve devlet başkanlarının aldığı kararın arkasındadır” dedi.

Merkel ve Stoiber, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve AB ülkelerindeki muhafazakar hükümetlere birlikte gönderdikleri mektupta, AB'nin Türkiye'nin üyeliğiyle zorlanacağını savunarak, tam üyeliğin yanı sıra imtiyazlı ortaklık hedefinin de 3 Ekim'de başlanacak üyelik müzakerelerinin kapsamına dahil edilmesini istemişlerdi.

AB SINIRLARI IRAK'A DAYANIRSA BİRLİK YAŞAYAMAZ

Önümüzdeki seçimlerin ardından Almanya’nın Dışişleri Bakanı olmasına kesin gözüyle bakılan Wolfgang Schauble, Türkiye’nin AB’ye üye olması halinde, birliğin sınırlarının İran ve Irak’a kadar genişleyeceğini belirterek, bu durumda Avrupa Birliği’nin varlığını sürdüremeyeceğini savundu.

EU Observer sitesine göre Schauble, Almanya’nın bugünkü Türkiye politikasını da eleştirerek, Türkiye’ye tam üyelik yerine imtiyazlı ortaklık verilmesi gerektiği görüşünü tekrarladı.

Wolfgang Schauble, Türkiye ve Rusya topraklarının çoğunluğunun Avrupa kıtasında bulunmadığını, bu nedenle Rusya’nın da AB’ye üye olmaması gerektiğini öne sürdü.

Hristiyan Demokratlar’ın, Türkiye ile AB müzakerelerinin 3 Ekim’de başlamasına engel olmayacaklarını da belirten Schauble, "Avrupa Konseyi’nin kararlarına bağlı kalacağız. Ucu açık olması gereken müzakereler 10 yıl sürebilir ve 10 yılda pek çok değişiklik olabilir" diye konuştu.