Yine bekleriz

Güncelleme Tarihi:

Yine bekleriz
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2005 00:37

Türkiye 21 Ağustos Pazar günü tarihinin en büyük organizasyonlarından birine imza attı. İstanbul Park Pisti’nde adeta ‘Formula 1’ bayramı şeklinde gerçekleşen Türkiye Grand Prix’i ile İstanbul’da bir çok ilk de yaşandı.

İstanbul’da Kimine yan bakılmıyor

İstanbul Park’ta 110 bin kişinin tribünlerden takip ettiği yarış galibi McLaren Mercedes pilotu Kimi Raikkonen’in oldu. ‘Buz adam’ lakaplı Fin pilot Kimi Raikkonen yarışı ilk sırada tamamlayarak Türkiye Grand Prix’sini kazanan ilk isim oldu. McLaren Mercedes’in diğer pilotu Juan Pablo Montoya ise yarışın tamamlanmasına dört tur kala tur bindirdiği Jordan pilotu Monteiro’nun darbesi sonucunda yerini, ‘Pilotlar Şampiyonası’nın lideri Fernando Alonso’ya kaptırdı ve üçüncülüğe geriledi. Böylece McLaren Mercedes sezonun ilk gerçek dublesini gerçekleştirememiş oldu.

STARTTA NELER YAŞANDI

İstanbul Park Pisti’nde en çok merak edilenlerin başında start anında neler yaşanacağı geliyordu. Çünkü takvimin yeni pisti olan İstanbul Park’ta start sonrasındaki virajda önemli olayların yaşanması bekleniyordu. İstanbul Park Pisti’nde, Formula 1’de beklenen anın, 58 turluk unutulmaz anın startı verildiğinde Renault pilotlarının ilk sırada start alan McLaren Mercedes pilotu Kimi Raikkonen’i geride bırakmak için yaptıkları muhteşem atak izlendi. Ancak ‘Buz adam’ lakabını boşu boşuna almadığını adeta ispatlamak için mücadele veren Raikkonen, bu ataklara muhteşem bir şekilde karşı koydu.

Renault’un şampiyonadaki lider pilotu Fernando Alonso ise takım arkadaşı Giancarlo Fisichella’yı geride bırakarak ikinci sıraya yükseldi. Yarışın startında, özellikle birinci virajda beklenen büyük olaylar yaşanmazken, Sauber pilotu Felipe Massa’nın aracının ön kanadı koptu. Kopan kanat pistin üzerinde kalınca, pilotlar bu istenmeyen parçadan kurtulmak için oldukça zorlandı. Startta ön plana çıkan bir başka isimse Ferrari’nin yaşayan efsanesi Michael Schumacher oldu. Sıralama turlarında zaman yapamayan ve sonrasında da motor değiştirerek yarışa son sıradan başlayan Michael Schumacher, start sonrasında yaptığı atakla 11’inci sıraya kadar tırmandı.

Schumacher strateji yaptı yarışı iki kez terk etti

İstanbul Park Pisti’nde unutulmaz anlar yaşandı. Kariyerinde yedi dünya şampiyonluğu bulunan Michael Schumacher, İstanbul Park Pisti’nde yarışı iki kere terk ederek tarihe adını yazdırdı. Schumacher ilk olarak Mark Webber ile çarpıştıktan sonra yarışı terk etmek zorunda kaldı. Bu kaza sonrasında pit alanına giren Schumacher, 18 tur geçtikten sonra yarışa geri döndü. Schumacher’in bu geri dönüşü bir sonraki yarış olan Monza’nın sıralamalarında rakiplerinden daha iyi bir yer bulabilmek için bir taktik olduğu açıklandı. Schumacher Markalar Şampiyonluğu’nda rekabet ettiği takım pilotlarından daha fazla tur atmasının ardından finişe yedi tur kala yarışı terk etti. Böylelikle, Schumacher bir yarışı iki kez terk etmiş oldu. Yaşanan bu olay büyük yankı buldu.

Tur bindirmek istedi ikinciliği hediye etti

Yarışın tamamlanmasına dört tur kala herkes McLaren Mercedes Takımı’nın duble yapacağını düşünüyordu. Ancak yarışın tamamlanmasına dört tur kala Juan Pablo Montoya, tur bindirmeye çalıştığı Jordan pilotu Monteiro’nun darbesi ile neye uğradığını şaşırdı. Pist üzerinde savrulan Montoya, şansının yardımıyla yarışa geri döndü, ama Renault pilotu Fernando Alonso’ya geçilerek ikinci sıraya gerilemekten kurtulamadı. Türkiye Grand Prix’sinde McLaren Mercedes’ten Juan Pablo Montoya İstanbul Park Pisti’nin en hızlı ismi oldu. Kolombiyalı pilot 330.3 kilometre ile ilk sırayı alırken bu pilotu McLaren Mercedes’in yarışı kazanan ismi Kimi Raikkonen 329.2 kilometre hızla takip etti. Juan Pablo Montoya aynı zamanda 1 dakika 24.770 saniyelik zamanı ile 39’uncu turda pistin en hızlı turuna da imza attı.

Şampiyonluğun ucu ikincilikle göründü

Formula 1 Türkiye Grand Prix’sinin ardından pilotlarda Fernando Alonso, takımlarda ise Renault ilk sıradaki yerini korudu. Bu sezon büyük bir çıkış yaşayan Renault Takımı’nın İspanyol pilotu Fernando Alonso, 14 yarış sonunda toplam 95 puana ulaşarak ilk sıradaki yerini korurken, McLaren Mercedes’in Fin pilotu Kimi Raikonnen 71 puanla ikinci, Ferrari’nin son Dünya Şampiyonu Alman pilotu Michael Schmacher ise 55 puanla üçüncü sırada bulunuyor.

Alonso, İstanbul’da ikinci olarak Raikkonen’e sadece 2 puan kaptırırken, Juan Pablo Montoya, aldığı üçüncülükle pilotlar sıralamasında 5’incilikten 4’üncülüğe yükseldi ve puanını 40’a çıkardı. Pilotlar sıralamasında ilk 2 sıradaki Alonso ile Raikkonen arasındaki 26 puanlık fark ise 24’e indi.

İŞTE İSTANBUL PARK’IN İLKLERİ

İstanbul, 19-21 Ağustos tarihlerinden ilk kez Formula 1’e ev sahipliği yaptı.

300 trilyon lira harcanarak 2 yılda tamamlanan İstanbul Park Pisti ve çevresi, Türkiye’nin bugüne kadar bir spor organizasyonu için yaptığı en büyük yatırım oldu.

İstanbul Park Pisti pazar günü 110 bin kişiyi ağırlayarak, Türkiye’de ilk kez bu kadar izleyiciyi bir alanda toplamayı başardı.

İlk kez bir Türkiye Başbakanı Formula 1’in açılışını ve kapanışını yaptı.

İlk kez bir Formula 1 yarışında Türk milli marşı okundu.

İlk kez 203 televizyon kanalından 2.2 milyar kişi İstanbul’u ve Türkiye’yi canlı yayında seyretti.

İlk kez bir motorsporları organizasyonu için dünya yıldızları Türkiye’ye geldi.

İlk kez İstanbul’da bir günde 25’in üzerinde helikopter 150’ye yakın sefer yaptı.

Formula 1 için yurtdışından 50 bine yakın kişi gelirken, bu bir organizasyon için Türkiye’ye gelen en fazla yabancı sayısını oluşturdu.

İlk kez 400 yabancı medya mensubu İstanbul’a geldi.

İlk kez İstanbul’da 330 kilometre hıza ulaşıldı.

İstanbul’da ilk kez 5.3 kilometre uzunluğunda bol virajlı yol 1 dakika 24 saniyede aşıldı.

Finli pilot Kimi Raikkonen İstanbul’daki yarışın ilk galibi olurken, sıralama turlarında da en iyi zamanı yaparak İstanbul’daki yarışın tarihinde bir ilk gerçekleştirdi.

Dünya şampiyonu Michael Schumacher ilk kez İstanbul’da bir yarışı iki kez terk etti.

İstanbul Park pistinde ilk kazayı önümüzdeki yıl Ferrari pilotu olacak Felipe Massa yaptı.

İstanbul Park’ın ilk en iyi zamanına McLaren Mercedes test pilotu Pedro De La Rosa imza attı.

İlk kez bir Türk pilotu Formula 1 otomobiliyle yarış günü İstanbul Park Pisti’nde start alarak tarihe geçti.

‘99 yıl değil sonsuza kadar Türkiye’deyiz’

10
Eylül 2003 tarihinde temelleri atılan İstanbul Park Pisti’nde gerçekleştirilen ilk Türkiye Grand Prix’sinin nasıl geçtiğinin en güzel yorumu Formula 1’in patronu olan ve bu işten her yıl 100 milyonlarca Euro kazanan Bernie Ecclestone’nin şu sözlerinde gizli: ‘99 yıl değil, sonsuza kadar Türkiye’deyiz’.

Türkiye Grand Prix’si sona erdiğinde yapılan toplantıda, ‘Ne kadar Türkiye’desiniz’ sorusuna ilk başta ‘99 yıl’ diye cevap veren Ecclestone, daha sonra bunu da düzelterek ‘sonsuza kadar’ Türkiye’de olmak istediklerini söyledi. İşte bu sözler Formula 1’de ne derse olan, Formula 1’de ne isterse yapan Bernie Ecclestone’nin Türkiye’de düzenlenen yarışı nasıl bulduğunu açıkça ifade ediyor.

Ecclestone ayrıca, yarışta alışkın olduğumuz patron tipinde değil, pistin her santimini dolaşan bir yönetici görünümündeydi. Ecclestone’nin sözleri bence Türkiye Grand Prix’sinin ardından yapılmış en güzel ve en etkileyici yorumdu. Bu tip zorlu bir süreçte bu yorum bir çok konu da ülke olarak en büyük referansımız olacak. Bunun dışında İstanbul Park ile ilgili olarak orada bu heyecanı yaşayan takım patronlarının bir çoğunun Ecclestone’ye Türkiye’de böyle bir yarış düzenlediği için teşekkür etmesi de oldukça önemli. Seyirci açısından Cuma 40 bin, Cumartesi 60 bin ve Pazar günü de 110 bin ile toplamda 210 bin seyirciye ulaşan Türkiye bu konuda da önemli bir başarı elde etti. Sonuçta böyle bir şovu ülkemize getirmek için emek harcayan herkese bana kalırsa özel bir ödül verilmeli. Çünkü kimsenin Formula 1’in ne demek olduğunu tam olarak bilmediği bir ortamda, büyük bir risk alarak 300 trilyon lira para harcandı...

Yarış sıradan mıydı

İstanbul Park Pisti’nde 58 tur süren birincilik mücadelesi için sıradan demek imkansız. Bazıları starttan sonra yarışın koptuğunu ve heyecanın bittiğini söylüyor. Ancak böyle bir şeyi söylemek imkansız. En basitinden, daha önce hangi yarışta Formula 1’in yaşayan efsanesi, kariyerinde 7 dünya şampiyonluğu bulunan Michael Schumacher’in bir yarışı iki kez terk ettiğini görülmüştü? 16’ncı turda Mark Webber ile kritik bir kaza yaptıktan sonra yarışı terk etmek zorunda kalan Schumacher, bu olayın üzerinden 18 tur geçtikten sonra yarışa geri döndü.

Bir sonraki yarış olan Monza’nın sıralamalarında daha iyi bir yerde olmak için tekrar piste çıkan son şampiyon, böylelikle lider Raikkonen’den 19 tur fark yemiş oldu. Schumacher sıralamalar için istediği sonucu aldıktan sonra yarışın tamamlanmasına 7 tur kala bir kez daha yarışı bırakarak İstanbullulara unutulmaz bir olay yaşatmış oldu. Annesini kaybettiği yarışta bile gözünden sadece birkaç damla yaş akan Schumacher’in yaşadığı bu olayların ardından ağladığını görmek de kolay kolay kimseye nasip olmaz.

İstanbul Park Pisti’nde birincilik mücadelesi veren pilotların adeta korkulu rüyası haline gelen sekizinci virajda da sıklıkla görmeye alışık olmadığımız olaylar yaşandı. Tüm pilotlar burada bol bol spin atarken en ilginç olayı Montoya yaşadı. McLaren Mercedes taraftarlarının tribünlerde duble çığlıkları atmaya başladığı sırada Montoya ilk olarak tur bindirdiği Monteiro’nun darbesiyle yol dışına çıktı. Bu olayın ardından arkasındaki Alonso’ya geçilmeyen Montoya öldürücü darbeyi ise 8’inci virajda aldı. Bu virajı alamayan Montoya hemen arkasında yer alan Alonso’ya geçilerek takımının tüm duble planlarını bir anda alt üst etti ve üçüncü sıraya geriledi. Bu iki olay bile bana kalırsa yarışı sıradanlıktan alıp çok ilerilere götürdü. Bu iki olayla birlikte birçok heyecanlı anın İstanbul Park Pisti’nde yaşandığını hatırlatmakta yarar var.

Boşuna ‘buz adam’ değil

‘Buz adam’ lakabını McLaren Mercedes’deki ağabeyi Mika Hakkinen’den devralan Kimi Raikkonen pistte gerçekten bir buz adam oldu. İstanbul Park’ın tarihine adını yazdıran Raikkonen, yarış sonunda yaptığı açıklamada yalnızca ‘benim için kolay oldu’ demesi bile yeterliydi. Yani kendine güvenen, otomobiline güvenen bir pilot olarak pist hakkında hiç şikayet etmedi ve hatta ‘biraz daha zor bile olabilirmiş’ dedi. İlk kez koşulan Türkiye Grand Prix’sinde otomobillerin gök gürültüsünü andıran seslerinden, tribünlerdeki zafer çığlıklarının ardından geriye yüzleri gülen mutlu insanlar kaldı. Hepsinin ağzında ise tek bir cümle vardı: ‘Seneye görüşmek üzere’.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!