Benim güzel sansürüm

Geçen hafta George A. Romero’nun dördüncü zombi filmi Ölüler Ülkesi’ni (Land of the Dead) ön gösteriminde izledim. Aynı gün, filme 18 yaş sınırının geldiğini öğrendik.

Türk Film Sansür ve Denetleme Kurulu, insanları çiğ çiğ mideye indiren zombileri ürkütücü bulmuş olacak ki, filmin 18 yaş altındakilere gösterilmesini yasaklamış. Amerika’da da durum farklı değil. İngiltere ise filme 15 yaş sınırı getirmiş.

Bir zombi filmine gideceklerin daha çok gençler olduğu düşünülürse, 18 yaş yasağı bana biraz ağır geldi. 15 yaş üstü pekala bu filmi görebilir.

Laf aramızda, görecek de zaten!

Ben bugüne kadar sinema girişlerinde kimlik sorulduğunu duymadım. 18 yaş sınırı olan Mumya Evi’ne çoluk çocuk herkes giriyormuş duyduğuma göre.

Neyse, ben geleyim asıl komediye...

Ölüler Ülkesi’ne şiddet konusunda nal toplatacak olan Günah Şehri, ülkemiz sinemalarında 7 yaş sınırlamasıyla gösteriliyor. Quentin Tarantino’un da el attığı bu filmde (ki hatırlarsanız Tarantino imzalı Kill Bill Dijitürk’te gösterildiğinde RTÜK tarafından hayli hırpalanmış, kesilip, biçilmişti) kan gövdeyi götürüyor, eller, ayaklar kopuyor, erotizm doruklara çıkıyor. Yamyamlık deseniz, o da var.

Ülkelerinde 15 yaş sınırı getiren İngilizler bile Günah Şehri’ni 18 yaş altına yasaklıyor, biz ise 7 yaşındaki çocuğa ‘gel yavrum, rahatlıkla tüm bu olanları seyredebilirsin’ diyoruz.

Merak ediyorum, yazılarımızda en gerçekçi çizgi film uyarlaması dedik diye, Günah Şehri’ne çizgi film muamelesi mi yapıldı acaba?

Türkiye’de Ölüler Ülkesi’ne 18, Günah Şehri’ne ise 7 yaş sınırlaması getirilmiş olmasına akıl sır erdiren varsa, bana da bir anlatsın lütfen.

11 film 11 şehir

Geçen hafta Chantier Films’in Sinema Şöleni’ni yazmıştım. Bu hafta sırada bu yıl üçüncüsü düzenlenen Umut Sanat Yaz Film Şenliği var. Bağımsız filmlere verdiği destekle ‘sinema kültürdür’ diyen Umut Sanat, 5-11 Ağustos tarihleri arasında geçen sezonun 11 önemli filmini, 11 kentte 35 sinemada tekrar izleyiciyle buluşturuyor.

Bu yaz aylarını işsiz geçirenler, işsiz kalmanın insana neler yaptırabileceğini görmek için, ana karakteri taklit etmemek şartıyla, Ölümcül Çözüm’ü izleyebilir.

Belgesel seviyorsanız, dünyanın oluşumunu anlatan, Yaratılış: Büyük Sır’ı bu kez kaçırmayın.

Gelinim Olur musun? adlı Hint filmi, Tükçe adının antipatikliğinden olsa gerek, vizyona girdiğinde çok az sayıda izleyiciyle buluşmuştu. 1994 Dünya Güzeli Aishwarya Rai’nin rol aldığı film, yaz için hoş ve eğlenceli bir seçim olabilir.

Motosiklet Günlüğü, Ernesto Guevara’nın nasıl Che olduğunu perdeye yansıtıyor.

Geçen Yıl Cannes’da Jüri Özel Ödülü’nü alan İhtiyar Delikanlı, Emir Kusturica’nın son filmi Bir Mucizedir Yaşamak ve tabii Michael Mooere’un tartışmalar yaratan Bush karşıtı filmi Fahrenheit 9/11 es geçilmeyecek filmler arasında.

Birinciye 5 milyar

Geçen yıl büyük ilgi gören I. Akbank Kısa Film Festivali’nin ikincisi için hazırlıklar sürüyor. Bu yıl festivalde kısa filmler gösterilecek, sinema üzerine sohbetler yapılacak ve kısa film yarışması düzenlenecek.

İçinde Akbank olunca ödüller de cazip oluyor tabii. Kurmaca ve belgesel dallarındaki birincileri 5 milyar lira (5000 YTL) bekliyor. Son başvuru tarihi 15 Ekim 2005. Detayları www.akbanksanat.com/kisafilm/ adresinden öğrenebilirsiniz.

Beyaz perdeden inciler...

‘Ölülerin yaşamaya devam ettiği bir dünyada, ‘sorun’ kelimesi anlamını yitiriyor.’ (Land of the Dead-Ölüler Ülkesi, Yön: George A. Romero, 2005)

Bunu biliyor muydunuz?

‘Eş zamanlı TV dizisi’ sloganıyla televizyon tarihinde bir ilki gerçekleştiren 24’ün beyazperde uyarlaması için çalışmalar başladı.
Yazarın Tüm Yazıları