Çevre yönetiminde dünyada lideriz
Güncelleme Tarihi:
Hasan AY/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2005 02:00
17 Ağustoz Marmara Depremi’nde tanklarından 6 bin 500 ton akrilonitril sızan ve İstanbul Sanayi Odası’nın 2005 Çevre Ödülü’nü aldıktan sonra tekrar gündeme gelen Aksa Akrilik Kimya Sanayi A.Ş. kamuoyundaki olumsuz imajını düzeltmeye çalışıyor.
Fabrikayı dün basın mensuplarına gezdiren Genel Müdür Mustafa Yılmaz, Aksa’nın olumsuz bir imajı olmadığını vurgulayarak, ‘Sektörde çevre yönetimi alanında lideriz. Bu konuda rakiplerimize yardım ediyoruz’ dedi.
İSO’nun 2005 Çevre Ödülü’nü aldıktan sonra 1999 Marmara Depremi’nde çevreye verdiği zararla gündeme gelen Aksa Akrilik Kimya Sanayi A.Ş. yetkilileri dün Yalova’daki tesisleri basın mensuplarına gezdirdi. 1999’daki depremde 3 hammadde tankından sızma olduğunu, bu sızmanın tesis içindeki 250 metrekarelik alanda kontrol altına alındığını savunan Mustafa Yılmaz, ‘08.54’teki artçı şokta ise tanklardan birinin boşaltma borusunun koptuğunu tespit ettik. 6 bin 500 ton akrilonitril denize sızdı. Buna hemen müdahalede bulunarak, maddenin üzerini köpükle kapladık ve hava ile temasını kestik’ diye konuştu.
YÜZDE 300 KORUMA:
Yılmaz, Aksa’nın çevreye zararı olmadığını, olası bir felakete karşı yüzde 300 oranında korunduğunu belirtti. Doğru ve etkin bir doğal afet yönetimi uyguladıklarını belirten Yılmaz, depremin ardından İstanbul Üniversitesi Denizbilimleri Enstitüsü ve Amerikan üniversitelerine yaptırdıkları incelemelerle, deniz kirlenmesine yol açmadığına ilişkin rapolar aldıklarını söyledi. Kriz Masası, Taşköprü Belediyesi ve Taşköprü Jandarma Karakolu’na da haber vererek çevredeki fabrikaya ait sağlık bandı içinde yer alan yerleşim yerlerininde tedbiren boşaltıldığını hatırlatan Yılmaz, ‘Boşaltılan insanlar, evimizi boşalttıktan sonra sandalyemizi kaybettik, çiçeklerimizi sulayamadık gibi maddi kayıplardan dolayı dava açtılar. Bu davalar hala sürüyor’ dedi. Dünyada akrilik elyaf sektöründe risk yönetimini en iyi yapan şirket olduklarını belirten Yılmaz, ‘Üçlü sorumluluk Taahhüdü’ ile çevre ile uyumlu, insan sağlığına, güvenliğine azami özen gösteren, toplumsal sorumluluklarının bilincinde bir şirketiz. Ancak yüksek teknolojiyle çevereye en az zarar verileceğine inanan ve buna harfiyen uyan bir şirketiz. Şirket olarak etik değerlere saygılıyız. Ayıbımızı saklamak gibi etik olmayan bir değirimiz olmadı, olmayacaktır’ dedi.
İLETİŞİMDE ACEMİYDİK:
Basın mensuplarıyla tesislerdeki öğle yemeğinde biraraya gelen Aksa Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Dinçkök de 17 Ağustos’un ardından iletişim faaliyetlerindeki acemilikleri nedeniyle kendilerini iyi anlatamadıklarını dile getirdi. Türkiye ekonomisindeki duruma da değinen Dinçkök, istikrarın yakalandığını belirtti. Dinçkök, bu olumlu ortamın devamının yatırım ve finans modellerini olumlu etkileyeceğini söyledi. Dinçkök, istikrar ortamının devamlılığı ile Aksa’nın güçlü yanlarını ortaya koyarak yeni yatırımların da başlayacağını ifade etti. 10 yılda, 200 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını, 2005 yılında ise 47 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını açıklayan Dinçkök, bu yatırımların tamamen öz sermaye ile sağlandığını dile getirdi. Yurtdışında yatırım çalışmalarının devam ettiğini belirten Dinçkök, ‘Sektörde önde gelen İtalya, Portekiz ve Mısır gibi ülkelerde rakiplarimizi ciddi anlamda rahatsız ettik. Mısır’da 5 milyon dolarlık yatırımızla payımızı yüzde 50’lere çıkarttık. Pazarı ve büyüme hızı oldukça yüksek olan Çin’e de ihracatımız var. Orada tanınır olduk’ diye konuştu.
İSO’nun 2005 Çevre Ödülü’nü aldıktan sonra 1999 Marmara Depremi’nde çevreye verdiği zararla gündeme gelen Aksa Akrilik Kimya Sanayi A.Ş. yetkilileri dün Yalova’daki tesisleri basın mensuplarına gezdirdi. 1999’daki depremde 3 hammadde tankından sızma olduğunu, bu sızmanın tesis içindeki 250 metrekarelik alanda kontrol altına alındığını savunan Mustafa Yılmaz, ‘08.54’teki artçı şokta ise tanklardan birinin boşaltma borusunun koptuğunu tespit ettik. 6 bin 500 ton akrilonitril denize sızdı. Buna hemen müdahalede bulunarak, maddenin üzerini köpükle kapladık ve hava ile temasını kestik’ diye konuştu.
YÜZDE 300 KORUMA:
Yılmaz, Aksa’nın çevreye zararı olmadığını, olası bir felakete karşı yüzde 300 oranında korunduğunu belirtti. Doğru ve etkin bir doğal afet yönetimi uyguladıklarını belirten Yılmaz, depremin ardından İstanbul Üniversitesi Denizbilimleri Enstitüsü ve Amerikan üniversitelerine yaptırdıkları incelemelerle, deniz kirlenmesine yol açmadığına ilişkin rapolar aldıklarını söyledi. Kriz Masası, Taşköprü Belediyesi ve Taşköprü Jandarma Karakolu’na da haber vererek çevredeki fabrikaya ait sağlık bandı içinde yer alan yerleşim yerlerininde tedbiren boşaltıldığını hatırlatan Yılmaz, ‘Boşaltılan insanlar, evimizi boşalttıktan sonra sandalyemizi kaybettik, çiçeklerimizi sulayamadık gibi maddi kayıplardan dolayı dava açtılar. Bu davalar hala sürüyor’ dedi. Dünyada akrilik elyaf sektöründe risk yönetimini en iyi yapan şirket olduklarını belirten Yılmaz, ‘Üçlü sorumluluk Taahhüdü’ ile çevre ile uyumlu, insan sağlığına, güvenliğine azami özen gösteren, toplumsal sorumluluklarının bilincinde bir şirketiz. Ancak yüksek teknolojiyle çevereye en az zarar verileceğine inanan ve buna harfiyen uyan bir şirketiz. Şirket olarak etik değerlere saygılıyız. Ayıbımızı saklamak gibi etik olmayan bir değirimiz olmadı, olmayacaktır’ dedi.
İLETİŞİMDE ACEMİYDİK:
Basın mensuplarıyla tesislerdeki öğle yemeğinde biraraya gelen Aksa Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Dinçkök de 17 Ağustos’un ardından iletişim faaliyetlerindeki acemilikleri nedeniyle kendilerini iyi anlatamadıklarını dile getirdi. Türkiye ekonomisindeki duruma da değinen Dinçkök, istikrarın yakalandığını belirtti. Dinçkök, bu olumlu ortamın devamının yatırım ve finans modellerini olumlu etkileyeceğini söyledi. Dinçkök, istikrar ortamının devamlılığı ile Aksa’nın güçlü yanlarını ortaya koyarak yeni yatırımların da başlayacağını ifade etti. 10 yılda, 200 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını, 2005 yılında ise 47 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını açıklayan Dinçkök, bu yatırımların tamamen öz sermaye ile sağlandığını dile getirdi. Yurtdışında yatırım çalışmalarının devam ettiğini belirten Dinçkök, ‘Sektörde önde gelen İtalya, Portekiz ve Mısır gibi ülkelerde rakiplarimizi ciddi anlamda rahatsız ettik. Mısır’da 5 milyon dolarlık yatırımızla payımızı yüzde 50’lere çıkarttık. Pazarı ve büyüme hızı oldukça yüksek olan Çin’e de ihracatımız var. Orada tanınır olduk’ diye konuştu.