Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Babacanlar’da yatırım çok, vergi yok kár az, stok yüksek

BİR yazımızda aile şirketlerindeki hissedarlığını sürdürdüğünü konu ettiğimiz Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’la, perşembe günü İngiltere Büyükelçisi Peter Westmaccot’un verdiği resepsiyonda karşılaştık.

Hissedarlık konusuna girmekten kaçınan Babacan’a önce bir düzeltme yaptık.

‘Hissedarları Ali ve İrfan Babacan olan Babacan Met. San. Tic. A.Ş. size ait değilmiş: İsim benzerliği hatası yapmışız’ dedik.

Babacan, ‘Demek ki kaynağınız doğru bilgilere sahip değilmiş’ dedi.

Şirketleriyle ilgili ayrıntılı bilgiler edindiğimizi, ailenin dört şirketinden üçünün tasfiye aşamasında olduğunu, bir tek yüzde 45 hissesi kendisine ait Ali Babacan Tekstil Tic. A.Ş.’nin faaliyetini sürdürdüğünü söyledik.

Dinlemede kalmayı yeğleyen Babacan’a bir de, ‘Yazımızın ardından Milliyet’te, hissedarlıktan ayrılmayı düşündüğünüz haberi çıktı’ dedik.

Babacan, bu kez, ‘Yakın çevremden öğrenmişler’ yanıtı verdi.

BAŞBAKAN ENGELLEDİ

Bu görüşmeden sonra biz de Babacan’ın yakın çevresinden yeni bilgiler aldık.

Bu bilgilere göre, hissedarlığı daha önce bırakmayı düşünen; ancak konuyu açtığı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Karıştırma bu işleri’ demesi üzerine o gün için düşüncesini buzdolabına koyan Babacan, hissedarlıktan ayrılma işlemini şu günlerde gerçekleştirmek üzere.

Yakın çevreden gelen bu bilgiler de doğrudur, umarız.

Babacan’ın hissedarlığından ayrılmayı düşündüğü Ali Babacan Tekstil Tic. A.Ş. ise iyi yönetildiği ortaya çıkan bir şirket.

Sürekli olarak enflasyon oranında büyüdüğü dikkat çeken şirketin, en büyük özelliği yüksek stokla çalışması.

Son üç yılda yaklaşık 10’ar trilyon liralık alış ve satışı görünen şirketin stokları 3, 3.5 trilyonun altına düşmüyor.

En son 1998’de 23 milyar lira vergi ödeyen şirket, 1999 yılında aldığı bir teşvik belgesi nedeniyle yatırım indiriminden yararlandığından sonraki altı yılda vergiden muaf oldu.

YÜKSEK ALACAK

Ciroya oranlandığında düşük kárlılıkla çalıştığı anlaşılan şirket, 2003’te 7 milyar lira olan kárını nihayet 2004’te 287 milyar liraya çıkarmayı başarıyor.

Bu kárlılığa, kullandığı yabancı kaynak nedeniyle 1.4 trilyon liralık finansman giderine rağmen ulaşan şirketin, hesaplarındaki bir ilginç gösterge, 2000’de 855 milyar liralık olarak bilançoya giren bir alacağın, o tarihten beri devam ederek 2004’te 2.3 trilyon liraya ulaşması.

Uzmanlara göre, bu kadar uzun süreli ve tahsilatı gerçekleşmeyen borç, bir şirket için önemli gösterge; ancak Babacanlar, şirketi iyi yönettikleri için bu konuda da mutlaka gerekli önlemleri almışlardır.

Yine de uzmanlar, ticari mahiyette bir alacak olmadığı anlaşılan bu paranın tahsilinin şirkete, her açıdan büyük katkı sayılacağı görüşünde.

Yüksek stokla çalıştığından indirilecek KDV’si, ödenecek KDV’den sürekli yüksek çıkan şirket, 2001’de 975 milyar TL’ye kadar ulaşan farkı 2004’te birbirine yaklaştırıyor.

Şirketin 2000, 2001 ve 2002 hesaplarının Maliye denetiminden geçtiğini; ancak tek bir kusur bile bulunmadığını da kayda geçirmeli.
Yazarın Tüm Yazıları