Siz niye geldiniz

Levent Bıçakcı'nın yeni başkan seçildiği günlerde Haluk Ulusoy olayların üzerine gitmemekle, hatta bazı pisliklerin üstünü örtmekle suçlanmıştı. Haydi buyur bakalım Sayın Bıçakcı, bütün olaylar kabak gibi önünüzde.

ASLINDA Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun Orduspor- Eskişehir maçındaki fiyaskosu normal. Evet normal. Neden mi, anlatayım;

Levent Bıçakcı'nın yeni başkan seçildiği günlerde Haluk Ulusoy olayların üzerine gitmemekle, hatta bazı pisliklerin üstünü örtmekle suçlanmıştı. Haydi buyur bakalım Sayın Bıçakcı, bütün olaylar kabak gibi önünüzde.

Hani bir şeytan üçgeni vardı ya, bazılarınız, "Sadece bahis" dedi, bazılarınız "şike." Hani meşhur A.Sebat-Kayseri, G.Saray-Trabzon, Schalke-Stuttgart maçlarından sözediyorum.

Hakan çok şey söyledi

A.Sebat kalecisi Hakan Olgun çok şey söyledi. Şu anda futbolu bırakmış durumda. Futbol Federasyonu Başkanı ile iki asbaşkanı yani Levent Bıçakcı, Hasan Doğan ve Şefik Mosturoğlu üçgeni, yani bu olayları köküne kadar bilen 3 kişi.

Daha olay patladıktan 3 saat sonra Futbol Federasyonu, sanki arkasından atlı kovalıyormuş gibi gece yarısı bir bülten yayınladı. Bu olayların içinde Kayserispor yoktur diye. Bu acele acaba nedendi (!)

Bu olayları -savcılar salimen sonuçlandırabilsin diye- sadece bu üçlü biliyordu. Ve hiçkimseye sızdırmamaya söz vermişlerdi. Olaylardan birinci dakikada haberdar olmama rağmen, bir gün olsun ne televizyonda ne gazetede dillendirmedim, kıllandırmadım.

Ama bu üçlüden biri, basına yaranmak uğruna, Türk futbolu (!) adına işlerine ihanet etmiştir. Ya da etmişlerdir. Olayların başladığı andan itibaren çok ses kaydı dinlendi. Çok telefon konuşması belgelendi. Trabzon'daki bayiiden İstanbul'a kadar uzanan zincir tarandı.

Oynanan bahisin hedefi şuydu; Sebat- Kayseri maçını ilk yarı Sebat galip kapatacak. İkinci devreyi ve maçı Kayseri alacak. G.Saray Trabzon maçını banko G.Saray kazanacak. Almanya'daki maç üçlü oynanacak.

Hasan Doğan engel oldu

Olay patlak verince, Erdanay Oflas hemen harekete geçti A.Sebat -Kayseri maçını tahtadan indirdi. G.Saray-Trabzon maçını da tahtadan indirmek istediler. Ama Hasan Doğan, "Çok büyük olaylar olur. Bunun altından kalkamayız" diyerek buna engel oldu.

Önce, "Telefon kayıtlarında futbolcu Gökdeniz'in numaraları var" denildi. Şimdi ise, "Böyle bir şey yok" deniliyor. Önceleri Trabzon kökenli ve İstanbul'da faaliyet gösteren bir mafyadan söz edildi. Şimdi onu da unuttular.

Gücümüz yetmiyormuş

Federasyon şunu diyebiliyor mu; Biz dışarıdayken eski federasyona, bu işlerin üstüne gitmiyorlar diye sallıyorduk. Ama şimdi işin içine girdik ki, olaylar dışarıdan gözüktüğü gibi değilmiş. Gücümüz yetmiyormuş. Bir önceki federasyona ayıp etmişiz.

Hani bir şarkı var ya, "Bir ihtimal daha var o da ölme ki dersin" diye. Bu ihtimalin bir öncesini yaşıyoruz. Şimdi 5 kişilik bir kurul oluşturuldu. Birisi Uzanların davasına bakan süper savcı, Şişli'den bir başka savcı ve bir kaç avukatın oluşturduğu bir kurul.

Eğer bu kurul da olayların üzerine gidip çözemezse, eğer bazı canları yakamazsa, tahmin ediyorum hem FIFA'dan, hem UEFA'dan bizim canımızı yakacak hatta dışlayacak bazı eylemler gelebilir.


DAYANIŞMA

KAYSERİ
'nin Süper Lig'de artık iki takımı var. Dün bu iki takım ortak imza töreni düzenlemiş. Dayanışma çok güzel bir şey. Ama bu dayanışmayı yarın puan cetvelindeki dayanışmalara çevirmezsek.

Ya temizle ya git

CAFER diyor ki, "Galatasaray-Ankaragücü maçında futbolculara gelen gelen teşvik priminin yarısını yöneticiler istedi. Ortaya Yanal girdi, parayı o bölüştürdü. İçinden hissesini de aldı. Haydi beni mahkemeye versin, niye veremiyor?"

Diğer yandan Samsunspor Başkanı İsmail Uyanık diyor ki, "Murat Aksu ile Aziz Yıldırım Diyarbakır maçını verin ricasında bulundular."Aynı İsmail Uyanık devam ediyor, "Futbolcularım Diyarbakır maçı öncesi tehdit edildi."

Sevgili Hasan Doğan, birinci günden beri seni eylem adamı olarak gördüm. Tavırlı biri olarak gördüm. Sözünü yemeyen bir insan olarak gördüm. Böyle görmek de istiyorum. Aksinde çok üzüleceğim. Üzülmek de istemiyorum.

Ama önündeki yol kısaldı ve daraldı. Ya bu işi tam temizle, hallet ya da, "Yapamıyorum, kusura bakmayın gücüm yetmedi, sıhhatim de elvermiyor, bırakıyorum" diye açıkla.

Sayın Bıçakcı, size bir şey söylemiyorum. Çünkü yönetim kurulunuzdaki herkes ayrı telden çalıyor. Bazılarına mavi boncuk dağıtıyor. Siz de seyrediyorsunuz. Seyretmeye devam edin. Türkiye de hep beraber sizi ibretle seyrediyor.

Bıçakcı'nın telgrafı

DİSİPLİN
Kurulu, Orduspor-Eskişehirspor maçında çıkan olaylardan dolayı Orduspor'a 5 maç seyircisiz oynama cezası veriyor.

Bu şu demektir; Ordusporlu bazı yöneticiler, seyirciler olaylara karışmış, maçın oynanmasını engellemişlerdir. Bu yüzden de Eskişehirspor iki defa sahaya çıkmasına rağmen daha soyunma odası kapısında yumruklanmıştır. Bu olaylardan sonra Ordu Emniyet Müdürü de görevden alınmıştır.

Disiplin Kurulu'nun verdiği cezaya bakarsak, bu maçın 3-0 Orduspor'un aleyhine neticelenmesi gerekir. Aynı tarz olaylar bir UEFA Kupası maçında olsa, o kulüp birkaç yıl bile ihraç cezası alabilirdi.

Ama Disiplin Kurulu 5 maç seyircisiz oynama cezası verirken, Futbol Federasyonu, sahaya çıkmayan, daha doğrusu istediği halde çıkamayan zavallı Eskişehirspor'u hükmen yenik saydı, Başkan Levent Bıçakcı da, Orduspor'a, "Hayırlı olsun, kümeye çıktınız" telgrafı çekti.

Çok zaman eleştirdiğim Tahkim Kurulu, sahneye çıkıp federasyonun verdiği kararı bozdu. Aferin Tahkim Kurulu'na. Yaptığı iş son derece doğru. Ama bu kadar yanlışın ve bu kadar doğrunun iç içe olduğu bu olay, Türk futboluna adına bir rezalettir. Federasyona sesleniyorum; Haluk Ulusoy neden gitti? Siz neden geldiniz? Böyle hatalar yapmaya devam mı edeceksiniz?

Milli takım kampları nefes aldırmıyor

GENÇ milli takımlara giden iyi futbolcuların çoğu sonradan Süper Lig'de oynamıyorlar. Bu cümleyi okuyunca hayretler içinde kaldınız değil mi? Doğru. Çünkü bu gençler milli takımlar alt yapısının eline bir geçiyor, neredeyse her hafta bir kampa ve her hafta maça gidiyorlar. Genç milli takımlar formasını giymekten kendi kulüplerinde oynayamıyorlar. Ve haliyle çoğu ligde boy gösteremiyor. Bu sıkıntıyı dile getiren sadece ben değilim. Süper Lig'deki pekçok teknik adam söylüyor bunu. Demek ki bu konuda da organizasyon bozukluğu var.
Yazarın Tüm Yazıları