Doyumsuz final

BİRİNCİ yarı bitti, ben, Esat Yılmaer ve Reha Erus, medya odasına kahve içmeye gidiyorduk. İki kat aşağıda...

Basın tribünü İngilizlerin arasında... Orta katta, 5-6 İngiliz bayanın birbirlerine sarılarak ağladıklarını görüyoruz. Liverpool'lu seyircilerin hepsinde bir bezginlik ve ümitsizlik var. İkinci yarı başlayacak bir gol daha yerlerse, hepsi stadı terk edecek. Havaları öyle.

Ama devre arası dinlenmesi kadar zamanda, 15 dakikada maç 3-3 oldu. İşte futbol bu. Maç başladı, Liverpool defansta 4 kişiyle aynı hatta oynamaya başladı. Seedorf ve Kaka araya attıkları bütün toplarda hem Shevchenko'yu hem de Crespo'yu pozisyonlara soktular. Birinci gol hariç, ikinci ve üçüncü goller aynı pozisyonda yapıldı. Liverpool gibi bir takımın böyle bir hataya düşmemesi gerekirdi.

Oyun yapısı bozuldu

Aslında birinci dakikada gelen gol, Liverpool'un oyun yapısını bozdu. Çünkü İngilizler rakibi kendilerine uyduruyorlardı. Geride top yapıp, rakibin zayıf anını yakalayıp araya atılan toplarla gol buluyorlardı. Ama gol yiyince 45 dakika ne yapacaklarını şaşırdılar. Hücum mu edelim, defans mı yapalım, pres mi yapalım, karar veremediler. Zaten onlar düşünürken de maç 3-0 oldu. Ama ikinci yarı zaten dediler öldük, ne var ne yok, bütün barutlarını kullandılar ve skoru 3-3'e getirdiler. Maçın son 10 dakikasında artık futbolcular ağır çekim gibi koşmaya başladılar. Bu müthiş mücadelede aynen rampa çıkan kamyona dönüştüler.

Hakem yakışmadı

Hakem böyle bir finale yakışmadı. Liverpool'un attığı ikinci golde yardımcının ısrarla kaldırdığı ofsayt bayrağı görmedi. Ve bu top önce taca çıktı, sonra hiçbir Milan'lıya deymeden gitti gol oldu. Burada topun ofsayt gerekçesiyle Milanlılar tarafından oynanması gerekirdi. Aynı hakem yardımcılarının üç ofsayt bayrağını daha geç gördü. Düdüğünü 10 dakika geç çaldı. İlk yarıdaki ceza alanında elle oynamaya, penaltı çalmadı, o top döndü Milan golü oldu.

Maçın dönüm noktası, aynen yıllar önce Galatasaray'ın Kopenhag'da oynadığı Henry'nin inanılmaz kafa vuruşunu çıkaran Taffarel gibi, aynı pozisyonunda Shevchenko'nun iki müthiş vuruşunu çıkaran Dudek'in uzatmanın son dakikalarındaki kurtarışları oldu. Bu dakikada kupanın Liverpool'a gideceği belli oldu.

Stada gelişte, stadın içinde, maçtan önceki şovlar, 120 dakika ve penaltılar, herşeyiyle final tek kelime, mükemmeldi. Bu finali İstanbul'da oynatanlara ve bu güzel finalde emeği geçen herkese tebrikler.
Yazarın Tüm Yazıları