Okur Temsilcisi'ne mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Okur Temsilcisine mektuplar
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2005 01:36

Amfide esrar partisi

HAFTA başında Hürriyet’in manşetinde, ‘Amfide Esrar Partisi’ haberi vardı. 20 yaşında bir üniversite öğrencisi, okul amfisinde arkadaşıyla esrar içerken görüntülenmiş, bu fotoğraf polise ulaşmış, öğrenci daha sonra polise uyuşturucu satmak isterken suçüstü yakalanmış ve tutuklanmıştı. Birlikte görüldüğü arkadaşı ise aranıyordu. Öncelikle, tutuklanan öğrencinin arkadaşı olduğunu söyleyen bir okurumuz şunları yazdı.

ARKADAŞININ MEKTUBU

EMİN KAHVECİ İ.O. adlı öğrenci okul arkadaşımdır. Çok iyi bir insandır ve saftır. Esrar kullandığını bilmiyorduk. Onunla tanışalı 4-5 ay olmasına rağmen bana ya da diğer arkadaşlara ne içmeyi, ne de satmayı teklif etti. Size soruyorum, bu kız 5-10 yıl sonra hapisten çıktığında ne yapacak? Şimdi onu kazandık mı, yoksa ölseydim daha iyiydi diyeceği bir hale mi soktuk? Bence bu haberde Hürriyet bir başarısızlık sergilemiştir. Sayfalarınızda gördüğümüz ‘Kaç puan bir can eder?..’ türünden popülist manşetlere ithafen ‘Kaç gazete bir İ.O. eder?’ diye soruyorum. Belli ki bu haber, bir cahillikle hareket eden bu genç kızın cezasını çektikten sonraki hayatını kararttı. Sizden özür beklemiyorum; ama İrem’in rehabilitasyonunun yaptırılmasını, eğitim hayatına geri döndürülmesini veya kendisine bir iş imkánı bulunması talep ediyorum.

VE DİĞER TEPKİLER

Habere başka okurlar da tepki gösterdi. Onlar özetle şu görüşlerini yazdılar:

ONUR MUDANYALI Siz kendinizi haberci mi, yargıç mı sanıyorsunuz? İnsanları yargılayıp deşifre ediyorsunuz. Ne sanıyorsunuz ki kendinizi.

AHMET ERSOY Eski bir gazeteciyim. Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde esrar kullanan 20 yaşındaki bir üniversite öğrencisi, bir ulusal gazete tarafından teşhir edilir? Ayrıca fotoğrafaltında, ‘20 yaşındaki kız öğrenci evlenip boşanmış’ deniyor. Çok tatsız. Kızın gevşek olduğu ve bu nedenle bu işlere karıştığı ima ediliyor. Haberin içinde diğer -erkek- kahramanın adı E. diye geçiyor. Tabii ki yayıncılık açısından doğrusu bu; isim vererek teşhir etmemek. Peki kızın adı ve geçmişi neden aktarılıyor?

BÜLENT TORUM ‘Amfide Esrar Partisi’ başlıklı haberi okuyunca derin bir üzüntü duydum. Esrar áleminin bütün ayrıntıları haberde en ince detayına kadar verilmiş. Bu acı olayın haber olarak düzenlenip bizlere sunulmasına bir itirazım yok; fakat yöntemin en ince ayrıntısına kadar ve sanki yol gösterircesine verilmesi beni çok daha fazla üzdü.

ERHAN CAYMAZ Üniversitede esrar haberinizde gerçekten gençliği tehdit eden bir konuyu gündeme getirmişsiniz, öncelikle tebrik ediyorum. Yalnız haberin alt kısmında esrar çekme yöntemleri anlatılıyor. Yok elmalı olurmuş, yok ayvalı olurmuş, bu kadar ayrıntıya girilir mi? Nerden bulunacağını da yazsaydınız bari.

NURCAN KUBİLAY Manşetinizi birkaç nedenle son derece irkiltici buldum ve ‘daha iyi habercilik’ iddiasını, komiteler kurarak kalıcılaştırmak isteyen bir gazeteye yakıştıramadım. Her şeyden önce, 20 yaşındaki bir genç kızın teşhiri, buna karşılık aynı olayın ikinci tarafının titizlikle gizlenmeye çalışılmasındaki mantığı çözemedim. İkincisi ve bana göre daha da vahimi, kız öğrencinin ‘20 yaşında, boşanmış’ olmasının haberin asli unsuru olarak vurgulanması oldu. İ.O., 20 yaşında. Daha yolun çok başında. Hatası varsa düzeltebilecek, hayatının geriye kalanını tanzim edebilecek bir çağda. Ama böylesine bir teşhirden sonra, o genç kızda böyle bir güç kalmış mıdır, bilmiyorum. Ve son olarak, verilen nargile tarifi.

TEMSİLCİNİN YORUMU

Öncelikle, Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden birinin amfisinde, ders saati sırasında iki öğrencinin böyle rahat bir şekilde uyuşturucu kullanıyor olması, bence çok önemli bir haber.

Böyle bir fotoğraf çekilebilir hale gelmişse, Türk basınının konu üzerine çok ciddi şekilde eğilmesi ve dosyalar hazırlaması gerektiğini düşünüyorum.

Genç kızın kimliğinin açıklanması eleştirisine katılamıyorum. Uyuşturucu satma suçlamasından tutuklanmış bir kişi, 20 yaşında bir öğrenci diye gizlenirse, gazetelere her gün yansıyan öteki tutuklanmış kimselerin adlarının yayınlanması neden?

Dünyanın öteki ülkelerinde böyle bir fotoğrafın yayınlanmayacağı eleştirisi de bence haksız. Aynı fotoğraf Yale veya Harvard’da çekilir, fotoğraftaki kişi de tutuklanırsa, bu hem ABD’de hem de İngiltere’de ciddi haber olur?

‘Siz kendinizi yargıç mı sanıyorsunuz’ eleştirisine de katılamıyorum. Zaten yargıç öğrenciyi tutuklamış, böyle bir olayın yaşandığını duyurmak gazetelerin asli görevi.

Uyuşturucu kullanma yöntemlerinin ayrıntılı anlatılması, fotoğrafın daha iyi anlaşılması için gerekli olabilir.

Sanığın boşanmasının vurgulanması eleştirisi ise haklı. Çünkü gerçekten, bir kişinin uyuşturucu satmaktan tutuklanması ile boşanmışlığı arasında doğrudan bir ilişki yok. Verilmese de olurdu.

Öğrencinin arkadaşının, iş önerisi ise sanırım bir gazeteden beklenmeyecek bir şey. Bunu belki sivil toplum örgütleri yapabilir.


Abant Üniversitesi

BEN Abant İzzet Baysal Üniversitesi, işletme bölümü son sınıf öğrencisiyim. Üniversitemizde yaşanan olayın dallandırılıp budaklandırılarak gündemde tutulması ne kadar doğru, size sormak istedim. Okulumuz Türkiye’deki vakıf destekli tek üniversite olmakla birlikte, çoğu üniversitenin yapamadığı bir ilerleme kaydetmektedir. Üniversite sınavına bir ay kala okulumuzun imajını zedeleyen haberlere kulak asılmamasını istiyor, önü açık bir eğitim kurumuna karşı herkesi iyi niyetli olmaya davet ediyorum.

Yağmur ÇETİN

Türban eylemi

BU size ikinci mektubum. Birincisini dikkate almadınız. Hadi umudum yok ama ikincisini gönderiyorum. Tarafsız olduğunuzu söylüyorsunuz ama neden Ankara’da Mazlum-Der’in düzenlediği ve on binlerce kişinin katıldığı başörtüsüne özgürlükle ilgili mitinge ilgisiz kaldınız? Bu çok büyük bir olay. Buna karşı duyarsız olmanız, beni bir konuda şüphelendiriyor. Devlet kurumları veya bu konuyu karıştırmanızı istemeyen bazı yabancı güçlerin etkisi mi var?

Rami KİRER

TEMSİLCİNİN NOTU: Hürriyet’in yayın ilkeleri, yayınların herhangi bir etkinin altında kalmasına izin vermez. Ayrıca sözü edilen türban eylemi Hürriyet’te 16 Mayıs Pazartesi günü 25. sayfada (İstanbul baskısı) yer almıştı; sanırım okurun gözünden kaçmış.


Hatalı fotoğraf

4 Mayıs tarihli gazetenizde yayımlanan ‘Belediye Başkanına Kadınlı Şantaj Tuzağı’ başlıklı haberde Çekmeköy Belediye Başkanı Sıddık Eraslan’ın fotoğrafı yerine, daha önce iki dönem belediye başkanlığı yapan Ahmet Lapacı’nın fotoğrafı kullanılmış ve tüm televizyon kanalları da sizde çıkan bu fotoğrafı yayımlamış. Lütfen düzeltiniz.

Ahmet LAPACI

Serdar Ortaç’ın açıklaması

20 Mayıs tarihli gazetenizde, ‘Emniyet yetkililerinden alınan bilgiler ışığında, Lale operasyonu kapsamında yapılan araştırmalarda ele geçirilen telefon görüşmeleri kayıtlarında, Sedat Şahin’in dolaylı olarak sanatçı Serdar Ortaç’ı tehdit ettiği’ haberi yer aldı.

Haberin içeriğinde Şahin’in telefonda bir yakınıyla konuşması da vardı.

Ben bugüne kadar Sedat Şahin tarafından, telefon veya başka bir şekilde tehdit edilmedim. Konuda geçen şekliyle veya benzer anlamda, aramızda bugüne kadar herhangi bir telefon görüşmesi olmadı.

Serdar ORTAÇ

ozel@serdarortac.net


İyi araştırın

‘İRTİCACI Öğrenciye Çifte Af’ başlıklı haber, yasa tasarısı tamamen incelenmeden, yorumlanmadan ve kurumlardan yeterince bilgi edinilmeden yazılmış ve bu sayede kamuoyu yanlış yönlendirilmiştir. Yasa tasarısıyla benim durumumdaki yüzlerce öğrencinin uğradığı haksızlık giderilecek. Haberde, üniversiteye dönen bütün öğrencileri siyasi nedenlerle geri çağrılmış gibi göstermenizi kınıyorum. Ayrıca benim okulda hiçbir başarısızlık durumum da olmamıştır. Yasayla ilgili kamuoyunu bilgilendirirken daha dikkatli olun. Kurunun yanında yaşı da yakmayın lütfen.

Koray YILMAZ

korayyilmaz70@yahoo.com


OKURLARDAN KISA KISA...

ÖMER BAŞER Hürriyet Gazetemizde son haftalardır göğsü açık kadın fotoğraflarından geçilmiyor. Lütfen biraz ihtimam gösterin, yetişen çocuklarımız ve çocuklarınız var. Sizin gibi ciddi bir gazeteye böyle fotoğraflar yakışmıyor.

ERKAN ARI Türkiye’de gerçek haberleri es geçip, hükümet yanlısı politika güderek insanları magazin toplumu yapıyorsunuz. Halbuki gazetelerin, toplumu yönlendiren ve aydınlığa kavuşturan bir misyonu olduğu kanısındayım. Eğer sizler bu toplumu aydınlatmazsanız, karanlık güçlerin fikirleri doğrultusunda yetişecek bir toplum olacağız.

OZAN ŞAHİN 2 Nisan tarihli gazetenizde ‘Cenazede Frakı Kim Giyecek’ haberinde ‘frakı’ sözcüğünün yumuşamaya uğrayıp ‘frağı’ olması gerekmiyor mu? Sürmanşetten verilen haberde böyle bir hata olmamalı diye düşünüyorum. Hatayla yanlış yazılmıştır deyip haberin geneline baktım, orada da hep ‘frakı’ yazıyordu.

SERDAR SÖĞÜT Merhaba, 2005 KPSS b grubu memur alımı ne zaman olacak, bunu haber yapabilir misiniz? Saygılarımla. Gazete olarak da sizi tebrik ederim, tek kelimeyle harikasınız.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!