O kadar kusur kadı kızında da olur

Başbakan Erdoğan’a karşı gerçekleştirdiği ‘şanlı’ eylemle sistemin ruhunu kavradığını öyle bir kanıtladı ki şaştık kaldık.

Bir insan, yükselmenin yollarını bu derece mi algılar?

Vallahi helal olsun.

Gazası mübarek olsun.

Kendisine ‘Aşk olsun çocuk, aşk olsun sana’ diye seslenmekten kendimizi alamıyoruz.

Gerçi üniversitesindeki akademik kaliteden filan haberdar değiliz ama canım bunun ne önemi var ki!

Mühim olan rektörümüzün ‘uyanık bekçi’ rolünü ne kadar benimsediği değil midir?

İşte sağlam bir Atatürkçü!

İşte laik cumhuriyeti koruma ve kollama bilinci acayip yüksek bir uyanık bekçi!

Bu durumda kendileri Cumhurbaşkanı Sezer için bulunmaz bir ‘YÖK Başkanı’ adayı haline gelmişlerdir.

Tekrar saygıyla selamlarız kendilerini...

* * *

‘Pişmiş aşa su katmak’ istemem ama bizim ‘uyanık bekçi’nin maalesef küçücük bir falsosu var.

Yok canım, öyle YÖK Başkanlığı’nın önünde engel teşkil edecek bir falso değil bu.

Adamımız ne küçüklüğünde Kuran kursuna gitmiş, ne de imam hatip filan okumuş.

Gençliğinde ‘Nur cemaati’ üyesi de olmamış.

Yani Sayın Cumhurbaşkanımız, lütfen içinizi ferah tutunuz, ‘uyanık bekçi’nin irticayla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur, adının üstünü karalamayınız.

‘Falso’ dediysek öyle irticalık bir falso değil.

Olsa olsa kendisi için ‘Akademik boykotçu! Müthiş direnişçi!’ filan gibi başlıklar atan memleketimizin ulusalcı cephesinin bir parça etkilenebileceği türden bir falso...

Neyse lafı dolandırmayalım da dilimizin altındaki baklayı çıkaralım.

* * *

Önce Doğan Haber Ajansı’ndan Ersin Ercan’ın, Hürriyet’te 23.04.2004 tarihinde yayınlanan haberini hep birlikte ve yüksek sesle okuyalım:

‘Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Akbıyık, 8 aylık hamile eşi Arzu Akbıyık’ı, doğum yapması için ABD’ye gönderdi. Prof. Dr. Akbıyık, ‘Doğacak çocuğum çifte vatandaş statüsünde olacağı için, gelecekte bu ülkenin eğitim olanaklarından bir Amerikalı gibi yararlanabilecek’ dedi. İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü 50 yaşındaki Prof. Dr. Yaşar Akbıyık, üniversitenin Eğitim Fakültesi’nde görevli Yrd. Doç. Dr. Hayrünisa Akbıyık’tan boşandıktan sonra, İzzet Baysal Kampusu’ndaki Abant Kız Yurdu’nda hizmetli kadrosunda çalışırken tanıştığı 27 yaşındaki Arzu Akbıyık ile geçen yıl mayıs ayında ikinci evliliğini yaptı. Prof. Dr. Akbıyık, 8 aylık hamile olan eşi Arzu Akbıyık’ı, doğum yapması için ABD’ye gönderdi.’

Evet... Haber bu...

Kıssanın hissesi ise şudur: Bizim ‘uyanık bekçi’, Merve Kavakçı olayının ardından hepimizin tüylerini diken diken eden o antipatik statünün, yani ‘Amerikan vatandaşlığı’ statüsünün peşinden koşuyormuş.

Hani söz konusu olan siyasal bilinci ‘sıfır’ noktasında seyreden manken kız olsa anlayacağız.

Ama ‘Cumhuriyetin kazanımlarının aşındırılmasına izin vermeme’ noktasında gösterdiği yüksek bilinçle dikkat çeken bir rektörün, böylesi ulusal bilinç yoksunu kazanımlar peşinde koşmasına tabii ki takılırız.

Ama rektör, içini ferah tutsun...

Sadece ‘takılırız’ ve geçeriz.

Kendisi ‘Çocuğum İran vatandaşı olsun’ diyen bir irticacı değil ki.

Son tahlilde ‘macera dolu’ bir ülkenin nimetlerinden yararlanma isteğidir söz konusu olan.

Yani ‘YÖK Başkanlığı’ için açılan yolda herhangi bir tehlike söz konusu değildir.

* * *

ABD karşıtları... AB karşıtları... IMF düşmanları...

Siz de olayı büyütmeyin...

Tamam, rektörümüzün bir kusuru var ama o kadar kusur kadı kızında da olur.

Ayrıca unutmayın ki irtica, bütün düşmanların anasıdır.